Kaderini tek bir kişinin aklına teslim eden AKP, ne olursa olsun da barış masasında kalınsın çizgisinde ısrar etmeyince iki ayağıyla da mayınlara basmış oldu.

Atılan bütün yalanlara, palavralara rağmen barış masasını devirme kararı Suriye’de izlenen akılsız politikalardan tek dönüş yolunun Kuzey Irak ve Suriye Kürtleri ile makul iş birliğinin hamiliği olduğunun inkârından da kaynaklanmıştı.

Bunu artık görmeyen de kalmadı.

AKP’nin alamet-i farikası hata üstüne hataydı, bundan sonrası da hata üstüne hata olacaktır.

Partiye hakim zihniyetin ilkel reflekslerini iyi okuyan Ankara’nın eski ‘devlet aklı’ onu Kürt kapanına iyice kıstırdı, bastırdıkça bastırıyor.

Saldırgan milliyetçiliğin tuzağına bir kere düşmeyegörün. Bir daha kolay kolay çıkamazsınız.

Batağın içine doğru attığınız her adım sizi sadece sivil siyasetten değil, insanlıktan da uzaklaştırır.

Anladığınızda artık çok geçtir.

Olan tabii ki bölgedeki milyonlarca TC vatandaşına oluyor.

Türkiye’nin Batılı müttefikleri de Suriye’de çözümün, Ankara’nın PYD’ye daha sakin bakmasının sağlanması kadar, Güneydoğu’daki çoluk çocuk, kadın yaşlı ayrımı yapmayan eziyetin son bulması ve ateşkesin bir an evvel ilan edilmesinden geçtiğini kavramış durumdalar.

Bu denklem de Suriye krizinin çözüm resminde yerini alıyor artık.

***

İçerde de önemli bir gelişme Sur’daki sokağa çıkma yasağı ikinci ayını doldururken 100 kişiyle bölgeye giden CHP’nin ‘barış’ çağrılarına isyan gibi açıklamalarla katılmasıdır.

Tarumar olmuş yerleri gezen CHP’liler rapor yayınladı.

CHP Milletvekili Selina Doğan:

“Bölgede savaş hukuku dahi uygulanmıyor.”

CHP Maltepe İlçe Başkanı Zeynep Babacan:

“Burada devletin halka çok yanlış uygulamaları var. Parlamentoda Kürt halkının sorunlarının çözüme kavuşturulması gerekiyor. Halkın yaşadığı çok büyük acılar var. Ben bütün Türkiye ve dünyanın gözleri önünde böyle bir olayın, yaşanan insanlık acısının görülmesini ve kamuoyunun oluşmasını istiyorum. Buna halkın ‘dur’ demesi, bu konuda devletin vatandaş için olduğunu göstermesi lazım.”

CHP Eyüp İlçe Başkanı Sinan Akçiçek:

“Bu sürece sessiz kalmayacağız. Burada yaşanan katliamlara ve acılara karşı sol bir vicdanla bakarak sorunun çözülmesi için bir an önce ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Bütün siyasilerin bu süreçte elini taşın altına koyup çözmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, özerklikler şartının muhakkak hayata geçmesi gerekiyor. Bu sadece bölge için değil Türkiye’deki bütün belediyelerde uygulanması gereken bir şart. Batı kamuoyunun bölgede yaşananlara kulak vermesi gerekiyor.”

***

1915’in veya Dersim’in metotlarıyla örtüşen zulümde ısrar sürdükçe bu çağrılar artacaktır. CHP’nin içinden bu seslerin yayılmaya başlaması, bundan sonra daha çok itirazın yükseleceğini gösteriyor.

Ama, ağır halüsinasyon yaşamakta olan AKP hükümetinin, onu çepeçevre kuşatmış olan Ankara eski bürokrasisinin ve onu gazladıkça gazlayan savaş çığırtkanlarının bu yolda devam edeceği anlaşılıyor.

Etsinler.

Ettikçe ülkenin içini darmadağın ederken dış siyasette de elleri kolları daha çok bağlanacak.

Ne içerde ne dışarda aklı başında kimse 1946’dan bu yana iyi-kötü demokrasi geleneği kurmuş olan Ankara’nın ilkel inat ve hızla, yıllarca çetelere yuvalık yapmış, çete zihniyetiyle yönetilen ve kendi halkını imha eden Şam’a benzemesini istemez.

Kör bir kafayla bölgeyi cehenneme çevirdiler, insanları vatandaşlık ruhundan uzaklara savurdular, nefrete nefret eklediler ve beklediklerinin tam tersine, Kürtleri kimliklerine daha çok sahip çıkmaya yönelttiler.

Zorla güzellik olmaz.

Bunu da anlamadılar.

Ama kendilerini bile bile sıkıştırdıkları ‘Kürt kapanı’ndan da çıkamayacaklar.

Biz de yüreğimiz ağzımızda, ‘aman insanlar ölmesin’ diye diye bu tarihi ahmaklığı izleyeceğiz.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...