17- 25 aralık operasyonlarını yapan Eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı twittır hesabından Hodri Meydan dedi..
İşte O twitler.
İsmail Bey 25 Aralık iddianamesi hazırlamış.
Seçim öncesi bu acele nedir ?
Sadece 13 aydır tutukluyuz. Daha vakit vardı.
Yandaş, yanaşma bülten ve havuz medyasından sıra gelirse biz de iddianameyi inceleyeceğiz.
Bilgi sızdırdığımızı iddia edenlerin, -yine- yandaşa bilgi sızdırması da sızdırma değil gazetecilik başarısı olsa gerek !
İyi cesaret. Şimdi 25 Aralık fezlekesi üzerindeki gizlilik de kalktı mı yani :))
Kim yolsuzluğa, kim millete darbe yapmış çıkacak ortaya.
Seçimden bir ay öncesine denk gelmeyeydi, iyiydi.
Seçimden üç buçuk ay önce operasyon yaptık diye darbeci ve casus olduk.
İleride kim bilir, sana diyecekler.
Dosya açılacak. Söylem bitecek. Suç eylemlerini göreceğiz.
Ben yapmışsam benimkiler, siz yapmışsanız sizinkiler. HODRİ MEYDAN !
Dosya içeriğine girmeden, dosyanın usülünü darbe ile özdeşleştirmek yok öyle. Küsecekseniz misketlerinizi şimdiden alın gidin.
El Kadı, Urla Villaları, Etiler Polis Okulu arazisi, Türgev, Havuz problemleri ve diğer tüm konular açılacak.
Dönemin siyasileri, yakınları ve daha da yakınları ile eylem bağlantıları ortaya dökülecek.
Başbakan Davutoğlu dün Ahmet Hakan konusuyla ilgili açıklama yapmış.Suçu işleyene değil eyleme bakılır.(Kim olursa olsun cezası verilir)
Bu cümlelerin özgül ağırlığını göreceğiz.
Sulh Ceza Hakimlikleri, avukatlıktan yeni hakim alıp Ağır Ceza Hakimi yapma , Yargıtaya yeni dairelerin kurulması faaliyetleri…
Hiç biri kimseyi kurtarmaz.
Savcı akıllılık etmiş. Hem seçim öncesi hükümete propaganda malzemesi vermiş.
Hem de ateş topunu seçim sonrası ağır ceza mahkemesinin kucağına bırakıp sahayı terketmiş.
Burası Türkiye. Bakarsınız; hukuk ” O ” dönüşünü durdurup, bir yere park eder.
Evrensel hukuk güvenliği geri döner. Masumları değil, hukuksuzluk yapanları çarpar.
Roller değişir…Yüksek güvenlikli cezaevlerinin misafirperverliği değişmez.
Bu durumda daha ilk duruşmada, gizli duruşma kararı verilmesi sürpriz olmaz.
Aylık tutukluluğumuzun sözde kontrolü olan SEGBİS saçmalığının sona ermesi bile güzel. Maç başlıyor.
NOT: Dönemin İçişleri Bakanı dedi ki : ” Kolluğun operasyon yapmak için validen izin almasına gerek yoktu.”
17 Aralık’ta, savcının emri ile yapılan operasyonda validen izin almadım diye müfettişlerin beni meslekten niye attı o zaman !
Bu lafa inanıp, operasyon yapıp da meslekte kalan kolluk kalmış mıdır ülkemizde acaba ! ?
9 yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi anlatıyorum.,
25 Aralık dosyasında 78 kişinin telefonu dinlendi.Hiçbir bakan ve milletvekilinin telefonları dinlenmemiştir.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın, eşinin, kızlarının telefonları dinlenmedi.
Dosyadaki suçlar bakımından oğlunun ve damadının telefonları dinlenmesi gerekmesine ve hukuken engel de olmamasına rağmen yine de dinlenmedi
Bırakın Mit Müsteşarını, hiçbir Mit mensubu dinlenmedi. Bırakın yüksek yargı mensuplarını, hiçbir yargı mensubu dinlenmedi.
Telefonu dinlenen ve izlenenler yolsuzluk şüphelileriydi.
“DİNLENDİ” DİYEN YALAN SÖYLÜYOR.
Tamamı hakim kararı ile dinlendi.
Fezlekede “Dönemin Başbakanı” tabiri yoktur.
Dosya şüphelilerinin tanınmış isimlerinden biri ise Yasin El KADI idi. Kendisi hakkında 28 Eylül 2001 tarihinde BM Güvenlik Konseyi Terörü Finanse Etme vb. sebebiyle karar almıştı.
Bakanlar Kurulumuz da aynı yıl 2001/3487 sayılı karar almış, Teröre Destek Vermesi vb gerekçelerle her türlü hak, mal ve alacağını dondurmuştu. Bu kısıtlamalar ise 11.10. 2012 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kaldırılmıştı.
Yani kendisini dinleyip- izlediğimizde hâlâ hakkında yaptırımlar devam ediyor ama Başbakanlık korumalarınca ülkeye sokulup korunuyordu. Devlet Büyükleri ile görüşmeler yapıyordu. Onu dinleme ve takip etme gerekçemiz elbette bu konular değil, yolsuzluk şüphelisi olmasıydı. El KADI hakkında meraklılara Nedim ŞENER’in genişletilmiş baskılı ” Hayırsever Terörist: Yasin El KADI ” kitabını tavsiye ederim. Tabi bir de “ALO FATİH ! ” konuları ve havuz medyasının doğumuna şahit olmuşluğumuz var ki evlere şenlik. Etiler Polis Okulu arazisi, Urla Villaları, maden arazileri, Türgev vb. bir çok konu. 18 Ay boyunca yazılı/sözlü her şekilde belirttik, anlatamadık. Savcı UÇAR dinleme, izleme vb tüm delillerin içinde olduğu hard diski hiç açmadan dosya hakkında takipsizlik kararı verdi. Hard disk şifreliydi ve şifresini bir tek dosyanın kendinden önceki savcısı biliyordu. Bunu ifadelerde defalarca belirttik. Kendisine ” Şifreyi önceki savcıya sordunuz mu ? ” dediğimde, ” kimseye hiçbir şey sormak zorunda değilim” dedi.
Buna rağmen savcı, sanki hard diski açmış gibi takipsizlik kararında 30 sayfa dinlemelerden bahsediyor. Savcı, 25 Aralık dosyasını kapatmak için herkesin ifadesini aldı. Şahsımla ilgili şikayetçi olanlara ait hiçbir ifade tutanağını tüm taleplerimize rağmen bize göstermeden tutuklanmamızı sağladı.Kendi ayağıyla gelmiş insanları ” kaçma şüphesi var” diye 13 ay tutuklu tuttu. 25 Aralık soruşturmasında hiçbir görevi ve imzası olmayan Komiser Hüseyin KORKMAZ’ı ise 13 aydır boşu boşuna tutuklu tutuyor.
Ve nihayet adı geçen herkes; müşteki, tanık, sanık o adliyeye gelecek ve derdini yüzümüze söyleyecek. Gönüllü gelmeyenlerin getirilmesini de mahkemeden ben talep edeceğim. Müşteki olup, yan gelip yatmak yok. Babası, dadısı, kadısı herkes gelecek. Yurtdışına çıkıp avukatını göndermek yok. Dört gözle bekliyorum.