Hürriyet’in Havuz’a dahil olmasının şerefine transfer olan Havuz’un operasyon gazetecisi Abdulkadir Selvi bugün Hürriyet’teki en net operasyon yazısını yazdı. Yüksekova’da yapılacak operasyonu “paralel yapının” sızdırdığı yalanını Hürriyet okurlarına yedirmeye çalıştı. Havuz’a dalan Hürriyet yöneticileri de ap açık yalan olan Abdulkadir Selvi’nin yazısını internetin sürmanşetinden anonslayacak operasyona dahil oldu. 

Önce Hürriyet’in operasyon yazarının yalanını okuyalım:

Yüksekova’da operasyon yapılacağına ilişkin bilgiler, Yüksekova’da operasyon başlamadan 25 gün önce, “İşte Gever’e ‘gizli’ operasyon belgesi” başlığı altında PKK’ya yakınlığı ile bilinen Dicle Haber Ajansı’nda yer alıyor. Ajans bu haberi 21 Şubat 2016 günü saat 09.15’te servis ediyor.

Bunda ne var diyebilirsiniz.

Gazeteciliğin altın kuralı olan haber atlatma olarak görebilirsiniz.

Hadi bu tür masum yorumları geçtim.

PKK’nın, bölgede devletin gizli bir belgesini ele geçirebilecek bir istihbarat ağına sahip olduğu yönünde de yorumlayabilirsiniz.

Ama bence acele etmeyin.

Öncelikli olarak habere konu olan toplantı yapılmış mı, böyle bir yazışma gerçek mi sorusunun peşine düştüm.

Noktasına, virgülüne kadar doğru.
Araştırdığım da ise farklı ayak izleriyle karşılaştım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce, “Son günlerdeki şehit sayısında artış Paralel yapıya mensup polis ve askerlerden kaynaklanıyor. İstihbarat zafiyeti olabiliyor. Bunun nedeni de bu yapının elemanları” demişti.

Erdoğan’ın işaret ettiği paralel sızıntının bir ucu Diyarbakır Bağlar’da ortaya çıkmıştı.

Yerleri belirlenen 57 PKK militanı operasyondan iki saat önce sokağa çıkıp çatışmaya girince operasyon planı çökmüştü.

Yüksekova’daki ise başka bir sızıntı.

Ben üzerinde, “Made in Paralel” yazılı bir torba açıp, içine her şeyi doldurma taraftarı değilim.

Her olayın ciddi bir şekilde araştırılması gerektiğine inanıyorum.

O nedenle Yüksekova operasyonunun PKK’ya müzahir unsurlar tarafından sızdırıldığı ihtimalini göz ardı etmedim.

O da vahim bir durum.
Ancak resmi yazının gönderildiği birimlere bakınca işin şekli değişiyor. Batıdan doğuya gönderilen paralel unsurların, operasyonla ilgili yazışmayı PKK’ya sızdırdığı iddiası üzerinde duruluyor. Erdoğan düşmanlığı yüzünden Paralel Yapı, HDP ile başlayıp PKK ile devam eden bir işbirliği sürecine girmişti.”

Bakın Hürriyet’e operasyon yapsın diye alınan Abdulkadir Selvi’nin yalanı kendi itirafıyla nasıl çökecek.

Bilindiği gibi bölgede, güvenlik kurumlarının dışındaki tüm devlet birimlerinde PKK’ya müzahir kişiler çalışıyor. Örneğin çözüm sürecinde öğrencilerini dağa götürüp PKK militanlarıyla buluşturan öğretmenler olduğu medyaya yansımıştı. Bu nedene bölgede gürenlik birimlerinin dışında herhangi biri birime giden yazıdan PKK’nın haberinin olmaması imkansız.

Hürriyet’in operasyon yazarı, yada kayyımı, Abdulkadir Selvi “Ancak resmi yazının gönderildiği birimlere bakınca işin şekli değişiyor. Batıdan doğuya gönderilen paralel unsurların, operasyonla ilgili yazışmayı PKK’ya sızdırdığı iddiası üzerinde duruluyor” diyor. Bu cümleden verilmek istenen mesaj şu: O yazı güvenlik birimlerinin dışında herhangi bir birime dağıtılmadı dolayısıyla çıksa çıksa paralel yapıdan çıkar.

Yazı bir tek Kandil’e gönderilmemiş… 

İşte alçak yalancılık burda başlıyor. Oysa gerçek PKK’nın sitesinde yer alan haberin kendisinde saklı. PKK sitesinde yer alan haberde yazının dağıtım yerleri şöyle sıralanmış: “Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanlığı, Dağ ve Komando Tugay Komutanlığına, vali yardımcılarına, üç ilçe kaymakama, İl Jandarma Komutanına, İl Emniyet Müdürüne, Karayolları 11. Bölge Müdürüne, İl Eğitim Müdürüne, İl Sağlık Müdürüne, Çevre ve Şehircilik İl Müdürüne, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürüne, Hakkari Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterine, Hakkari İl Özel İdaresi Genel Sekreterine, İl Afet ve Acil Durum Müdürüne, VEDAŞ İl Müdürüne, Telekom İl Müdürüne, Yüksekova Karayolları 117. Bölge Şube Şefine, Kızılay Hakkari Şube Başkanına.

Görüldüğü gibi yazı bir tek Kandil’e dağıtılmamış. Onun dışında PKK’nın kolayca öğrenebileceği her yere dağıtılmış. Karayolları’ndan hastanelere, Afet işlerinden Aile bakanlığına oradan Kızılay’a her taraf gönderilmiş bir yazının PKK’nın eline geçmeme ihtimali var mı?

Elbette yok. Beki Abdülkadir Selvi bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Peki Hürriyet bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Bilerek yalan yazıyorlar, çünkü görevleri bu. İktidar PKK saldırılarıyla sıkıştıkça, insanlar neden şehit veriyoruz, PKK’ya neden taviz verdiniz diye sormaya başlıyor. Haliyle insanları ikna edecek yeni bir yalan lazım. Havuz medyası yalanlarıyla inandırıcılığını yitirdiği için, AKP operasyon yazarını Hürriyet’e taşıdı şimdi Hürriyet’i o yalancılığa alet ediyor. Hürriyet de bu işe teşne. Çünkü dertleri habercilik değil holdinge kayyım atanmasını önlemek. Onun için Abdülkadir Selvi’nin apaçık yalanlarını haber diye okurlarına yutturmaya kalkıyorlar…

Emre Uslu

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...