Türkiye sınır kontrollerini daha sıkı uygulayabilmek için Avrupa Birliği’nden daha fazla para istiyor. AB’nin sınır bekçiliği üzerinde anlaşma sağlayan Türkiye’ye daha önce bir dizi koşullar karşılığında 3 milyar Euro vaat edilmişti.
Üst düzey bir AB diplomatının Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada Ankara’nın 3 yerine 5 milyar Euro istediğini ve bu parayı nasıl/nerede kullanacağını kendisinin karar vermek istediğini söyledi.

Diğer taraftan AB üyesi ülkelerden, Türkiye’nin sınır kontrolları hakkında (yeterince) işlem yapmadığını iddia edilmekte. Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos geçen hafta Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği röportajda Türkiye’yi göçmen sayısını azaltma konusunda yetersiz davrandığı, Türk yetkililerinin insan kaçakçılarına göz yumduğu, hatta yardım ettiği suçlamasında bulundu. Ve bunu ispat edebileceklerini duyurarak Ankara’yı suçladı.

Kasım ayında Türkiye ve Avrupa Birliği arasında mülteci sorununu çözebilmek için bir anlaşma sağlandı. Anlaşma gereği Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden ve Avrupa’da sığınma hakkı verilmeyen mülteciler Geri Kabul Anlaşması ile tekrar Türkiye’ye iade edilecek. Sınırlar kontrol altına alınacak. Bunun karşılığında AB Türkiye’ye 3 milyar Euro verecek.

Fakat 3 milyar Euro vaadi bir dizi koşullara bağlı. AB’nin vereceği bu para karşılığında Türkiye’nin sınır kontrollerini arttırması, insan kaçakçıları ile etkili mücadele etmesi ve Türkiye’de bulunan 2,5 milyon mültecinin yaşam koşulları geliştirilmesi isteniyor.

Fakat 3 ay geçmesine rağmen Türkiye’nin AB ile yapılan anlaşmayı yerine getirmekte başarısızlığı görülüyor.

UNCHR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu) sadece Ocak ayında Türkiye’den Yunanistan’a tekne ve gemilerle geçiş yapan mültecilerin sayısını 50 bin 700 olarak açıkladı. Geçen yıl (2015) Ocak ayında bu rakam 1500 idi. Hava koşullarının daha uygun olduğu 2015 yaz aylarında ise Ege’yi geçen mülteci sayısı aylık ortalama 55bin idi.
Bu rakamlar Türkiye’nin mülteci sorununu çözmek için aldığı önlemlerin yetersiz olduğunu ve verdiği sözü yerine getirmediğini ortaya koyuyor.

Ve bugün AB’nin çaresizliğinden daha çok faydalanabilmek/kullanabilmek için Türkiye ekstradan 2 milyar Euro’nun yanı sıra bu parayı kendi insiyatifi doğrultusunda kullanmayı talep ediyor.
İlk ödemenin Şubat ayında yapılması beklenirken AB bu paranın mültecilere harcanıp harcanmaması konusunda kuşkulu.

Türkiye, AB ile 3 yerine 5 milyar Euro için pazarlık yaparken, günlük 2 bin insan hayatını riske edip derme çatma botlarla, merdiven altı üretimi süngerli can yelekleri ile Ege sularını aşmaya çalışıyor, onlarca çoluk çocuk Ege sularında hayatını kaybetmeye devam ediyor.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...