Sultanahmet’te canlı bomba IŞİD militanı kendini patlattı.

10 Alman öldü.

Almanya Başbakanı Merkel’i hem Davutoğlu hem de Erdoğan arayıp bilgi verdi, taziyelerini sundu.

**

Alman İçişleri Bakanı ertesi gün İstanbul’daydı.

Alman istihbaratı BND’nin Ankara’da 32 kişilik bir dinleme üssü var, 30 senedir.

“Nasıl haberiniz olmaz” diye ayağa kaldırıldı.

**

Bitmedi.

Alman Federal Suç Dairesi, heyet yolladı.

İki saat boyunca İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde ayrıntılı brifing verildi.

**

Öte taraftan…

10 Alman’ın cenazeleri 10 siyah Mercedes Vito minibüsle Adli Tıp’tan alınıp…

Havalimanından büyük bir özenle Alman kargo uçağı ile uğurlandı.

**

Bizim parlamento kavga dövüş çalışırken atladı…

Fransa parlamentosunda bile Sultanahmet saldırısı için saygı duruşunda bulunuldu.

**

Bakmayın siz meydanlarda:

“Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Laz, Çerkes, Roman, Abaza bir ve beraberiz” laflarına…

Bu ülkede bugün…

Sokaklarda teröre kurban gitmiş yatan…

Günlerdir cenazesi alınamayan…

Defnedilemeyen onlarca insan var.

Kadın, çocuk, yaşlı…

Hiçbir yetkili, bırakın brifingi, bilgi bile vermiyor.

**

Albert Camus demiş ki…

“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.”

Bir ilave yapayım izninizle:

İnsanlığınız da ölülerinize verdiğiniz değer kadardır!