İktidar unutturmaya çalışsa da unutturmayacağım. Havuz yalancıları 5 gün süren bir yalan kampanyasıyla Sümeyye Erdoğan’a suikast düzenleneceğini, bunun için ABD’den suikastçı bulunduğu yalanını yazmıştı. Suikastı düzenleyecek Fuat Avni (Emre Uslu)organize ediyor, Umut Oran’a bilgiler veriyordu.

Havuz gazetelerinden Nuh Albayrak, Turgay Güler, Emin Pazarcı gibi tetikçilerin yalanları bir bir döküldü. O kadar rezil bir kumpas kurmuşlardı ki kösele suratları bile utanmak zorunda kaldı.

Ancak iş sadece gazete manşetlerinden atılan iftirayla sınırlı kalmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da o manşetlere destek verdi ama algı operasyonu tutmayınca o yalanın arkasında durmadı, duramadı.

Önümüz seçimler ve şimdi halk olarak soruyoruz: Sümeyye Suikastı haberleri ne oldu? Erdoğan’ın destek verdiği o alçak yalancı manşetleri nerenize koydunuz?

Siyasi ikbaliniz için genç bir hanımefendiyi manşetlere malzeme yapmaya utanmadınız mı? Hangi baba kızının adının yalancı manşetlere malzeme olmasını ister? Hangi vicdan siyasi bir menfaat için gencecik bir hanımefendiyi acımasızca ve alçakça manşetlere malzeme yapar?

Havuz medyasının Sümeyye Erdoğan’ın adını kullanarak yaptığı iftira kampanyasının, 28 Şubat medyasının Fadime Şahin’i kullanarak attığı iftiradan ne farkı var?

28 Şubat Medyasını kınayan havuzcular utanmadınız mı bir Cumhurbaşkanı’nın kızını yalanlarınıza alet etmeye? Size bu kadar alçak manşetleri attıran o çeteyi neden savcılara vermediniz?

Savcılara elinizdeki tüm belge ve bilgileri neden vermediniz? Nasıl bir gözü dönüşlük içindesiniz ki hiç utanmadan ve sıkılmadan beş gün üst üste attığınız yalan manşetlerle insanların haytalarına kast ediyorsunuz? İnsanları hedef gösterip alçakça linç kampanyası yapıyorsunuz ve bunun için de Cumhurbaşkanı’nın kızını kullanıyorsunuz?

Sn. Cumhurbaşkanı seçimlere gitmeden önce, öz evladının, öz kızının, adını manşetlere malzeme yapan ve yaptıranlara ne yaptın açıklayacak mısınız?

Değilse kendi kızının manşetlere malzeme olmasına ses çıkarmayan bir babaya bu halk neden oy versin?

Ey Havuz gazetecileri Nuh Albayarak, Turgay Güler, Murat Kelkitlioğlu kendi kızınızı veya eşinizi aynı hoyratlıkla gazetelerinizin manşetlerine çıkarıp yalanlarınıza alet eder miydiniz?  O yalan manşetlerden sonra çocuklarınızın gözünün içine nasıl bakıyorsunuz? Evladım bugün harika bir yalan yazıp, birilerinin hayatını kararttım diye gururla anlatıyor musunuz?

Çocuklarınız büyüyünce o yalan manşetlerin okuyup babalarıyla gurur duymalarını ister misiniz?

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...