ş dünyamızın önde gelen isimlerine, arka arkaya yıldırma ve sindirme operasyonları yapılıyor.

Dürüstlükleri ve hayırseverlikleri ile tanınan ‘Anadolu Kaplanları’ arka arkaya tutuklanıyor.

28 Şubat’ta ‘yeşil sermaye’ bahanesiyle yapılan baskılar, bugün ‘paralel’ yaftası altında sürdürülüyor.

En son Kayseri’nin medar-ı iftiharı, Türkiye’nin en çok vergi veren şirketlerinden Boydak Holding‘e operasyon yapıldı.

TÜSİAD Üyesi Memduh Boydak ve ailenin büyüğü Hacı Boydak tutuklandı.

***

Suçları, kazandıklarını hayır ve hasenat işlerinde kullanmaları…

Gençlere eğitim kapıları açıp, burs vermeleri…

50 bini aşkın kişiye ekmek kapısı açan Boydak Ailesi’ni, AKP kurucuları ve Kayseri vekilleri de çok yakından tanır.

Hayırsever Boydak Ailesi’ne, “Siyasal İslamcı” iktidar eliyle “terörist” yaftası yapıştırılıyor.

***

Türkiye’nin önde gelen tekstil firmalarından Sesli Tekstil’in sahibi Hazım Seslive kardeşi de benzer şekilde “paralel” yaftası ile tutuklandı.

Uşak’ta, Avrupa’nın en büyük battaniye fabrikasını işleten ve 400’ü aşkın kişi çalıştıran Sesli kardeşler de, hayırseverlikleri ve dürüstlükleri ile tanınıyor.

***

Önceki hafta Malatya’daydım.

Orada da şehre önemli yatırımlar yapan, binlerce insana iş imkânı sağlayan, halkın hayırseverlikleri ile yakından tanıdığı 10’u aşkın işadamı “paralel”yaftası ile tutuklandı.

Malatya halkı hukuksuzluk karşısında şaşkındı.

***

İzmir’de, Adana’da, Kocaeli’nde, Bursa’da, Manisa’da, Sakarya’da, Balıkesir’de, Samsun’da, Gaziantep’te, Çanakkale’de, Erzurum’da da, aslı astarı olmayan suçlamalarla operasyonlar yapıldı.

Dürüst ve hayırsever iş adamları tutuklandı.

***

TUSKON üyesi veya AKP’ye “biat” bildirmeyen iş adamlarına yönelik“ayrımcı” baskılar 17/25 Aralık sürecinde hızlandı.

Önce, vergi ve SSK denetimleri ile yıldırılmaya, yüklü cezalar ile dize getirilmeye çalışıldılar.

Arından operasyonlarla cezalandırma yoluna gidildi.

Özel teşebbüs dershanelerin kapısına kilit vuruldu…

Bank Asya’ya, Kaynak Holding’e kayyım atandı.

***

Hukuksuzlukların zirvesi şüphesiz Koza İpek Holding’e yapılanlardı…

Kayyım atandı. Medya grubu batırıldı.

İpek Ailesi’ne kendi mülkünde, kendi parasıyla zulüm yapıldı.

***

“Siyasal İslamcı” iktidar, sadece Anayasa ve evrensel insan haklarından değil, dini hassasiyetlerden de uzak olduğunu gösterdi.

Can ve mal güvenliğinin ayaklar altında çiğnenmesi, ülkeye ekonomik olarak da zarar veriyor.

Ekonomi durgunlaşıyor. İstihdam düşüyor. Milli gelir azalıyor. Yerli sermaye kaçıyor. Yabancı sermaye gelmiyor…

Sonuç felaket. Türkiye refahını ve huzurunu kaybediyor.

***

Hukuku çiğneyip, bu “nefret” operasyonlarını uygulayanlara son bir hatırlatma.

Yapılanlar, hem Anayasamız hem uluslararası hukuk kurallarına göre,“soykırım” ve “ayrımcılık” suçlarına giriyor.

Zaman aşımı da yok.

Kaynak: Erhan Başyurt – Özgür Düşünce