Bir uçtan öteki uca
Türkiye’de hukuk bir uçtan öteki uca savruluyor. Balyoz’dan sonra Ergenekon davası da Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne göre Ergenekon’da “örgüt yok.” Bazı deliller de “hukuka aykırı.”
Başbuğ Yüce Divan’a
Daire Başkanı Eyüp Yeşil, yerel mahkemenin oluşumu nedeniyle bozma kararı verdikleri için beraat kararlarını onayamadıklarını açıkladı. İlker Başbuğ’un da anayasa gereği Yüce Divan’da yargılanması gerektiği belirtildi.
Ergenekon’la ilgili çok sayıda kitap yazan Şamil Tayyar, karar sonrası eleştirilere cevap verdi: “2 kitabım var, her satırını savunurum. Ergenekon’la mücadele olmasa 2008’de AK Parti kapatılır, Erdoğan başta olmak üzere kadroları hapse atılırdı.”
YARGITAY YEREL MAHKEME KARARINI BOZDU
ERGENEKON YOKMUŞ!
Yargıtay 16. Ceza Dairesi; eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 275 sanıklı Ergenekon Davası’na ilişkin kararını açıkladı.
TEMYİZ İNCELEMESİ
Ergenekon davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 231 sayfalık kararını özetleyerek okudu ve Ergenekon’u kimin kurduğunun ve liderinin belli olmadığını açıkladı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon örgütünün varlığına ilişkin tespitini hukuka aykırı buldu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi Emniyet’in Ergenekon’un varlığına ilişkin ilk kez dava sürecinde tespitte bulunmasını bozma gerekçesi yaptı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ergenekon’un Danıştay saldırısıyla ilgili hukuki ve fiili irtibatı ortaya konulamadığını da belirtti.
İLKER BAŞBUĞ YÜCE DİVAN’A
Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ’un ve İnternet Andıcı Davası’nın sanıklarının Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini belirterek, bunu bozma gerekçesi yaptı. Yargıtay, Ergenekon terör örgütünün varlığına ilişkin somut delil ortaya konulamamasını da esastan bozma gerekçesi sayıldı.
YARGITAY’IN BOZMA GEREKÇELERİ:
Danıştay Saldırısı davası, Ergenekon Davası ile birleştirilmemeliydi.
Sanıkların gece vakti ifadeleri alındı.
Sanıklara ve avukatlara süre sınırı konularak savunma izni verilmesi, sözlü beyana izin verilmemesi hukuksuzdur.
Sebepsiz yere davalar birleştirildi ve yargılama uzatıldı.
Devlet sırrı olduğu söylenen delili polis ve savcı inceleyemez. Avukat büro ve evlerinde usulsüz arama yapılmıştır.
Askeri mahallerde usülsüz arama yapılmıştır.
Dijital verilerin imajlarının arama mahallinde alınmaması bir kopyası sanığa verilmemesi hukuksuzluktur.
Avukat ve müvekkili arasında gizli olması gereken görüşmeler hukuksuzca dinlenmiştir.
Ergenekon Örgütünün kabulü mümkün değildir.
Resmi kurumlar, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet, “Ergenekon yok” dediği halde bu hususların dikkate alınmaması hukuksuzluktur.
Ergenekon isimli terör örgütü yoktur.
Ergenekon örgütünün ne zaman nerde kim tarafından kurulduğu nasıl üye olunduğu ispatlanamamıştır.
Danıştay eylemi vahim eylemdir. Osman Yıldırım, Danıştay saldırısından ceza almalıydı.
Silivri’de kamu düzenini ilgilendiren hatalar yapılmıştır.
SORUŞTURMA NE ZAMAN BAŞLADI?
Ergenekon soruşturması, bir telefon ihbar telefonu üzerine 12 Haziran 2007’de Ümraniye’de bir gecekonduda 27 adet el bombasının bulunmasıyla başladı. Ergenekon dalgaları adıyla anılan operasyonlarda iş, siyaset, spor , sanat, hukuk ve medya dünyasından isimler, asker, polis, işadamı, yazar, akademisyen ve sendikacı gözaltına alındı. İlk duruşması 20 Ekim 2008 tarihinde başladı. Ergenekon Davası’ıyla 23 iddianame birleşti, davada 31’i gizli tanık olmak üzere 160 tanığın beyanı alındı. Davada 600 duruşma yapıldı.
KİM, NE CEZA ALMIŞTI?
Kararını 5 Ağustos 2013’te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’u Müebbet hapis cezası, CHP milletvekili Mustafa Balbay’a 34 yıl 8 ay hapis cezası, Mehmet Haberal’a 12 yıl 6 ay hapis cezası, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 34 yıl 4 ay hapis cezası, Danıştay saldırının tetikçisi Alparslan Aslan’a 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 90 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar da çeşitli hapis cezasına çarptırıldı.
TEMYİZ 6 EKİM’DE BAŞLAMIŞTI
Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması ve tutukluluk süresini 5 yılla sınırlayan yeni kanunun yürürlüğe girmesinin ardından sanıklardan Alparslan Arslan hariç tüm sanıklar tahliye edildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmaları, 6 Ekim’de başladı ve 17 oturum yapıldı. Dava 9 yıl sonra bugün karara bağlandı.
KARARA İLK TEPKİLER
Doğu Perinçek: Mükemmel, dünya tarihine geçecek bir karardır. Bundan sonra Türkiye’nin önü aydınlanacaktır.
Dursun Çiçek: Yargıtay, ‘örgüt yok’ dedi. İşin özeti yargılama adı altında yıllarca insanlara işkence yapıldı. Hakkımızı bir şartla helal ederiz. O şart da bu suç örgütünden devletimizin temizlenmesidir.İlker Başbuğ’un Avukatı İlkay Sezer: Yüce Divan konusunu biz savcının huzuruna oturduğumuz günden itibaren söyledik. İlker Başbuğ için bu dosya bundan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidecek. Savcılık İlker Başbuğ tarafından soruşturma izni istemek zorunda. Bu izin verilmez ve dosya İlker Başbuğ hakkında da kapanır diye düşünüyoruz.
Tuncay Özkan’ın Avukatı Hüseyin Ersöz: Yargıtay 16. Ceza Dairesi Türk Hukuk Sistemi’nin normalleşmesi noktasında önemli bir karar vermiş bu hukuksuzlukları tarihe not düşmüştür.
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın avukatı Murat Ergün: Yargıtay tarihi bir karara imza attı. Hukuksuzluk yapanlara ders verdi. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük: Kararı olumlu karşılıyoruz.
Celal Ülgen: Ergenekon davasında sanık avukatlarından Celal Ülgen, Yargıtay’ın bozma kararının sadece usul yönünden değil, esas yönünde de olduğunu savundu. Çok sayıda usul hatasının bozmanın gerekçesi yapıldığını vugrulayan Ülgen şöyle konuştu: “ Yargıtay sadece usulden bozmuş olsaydı, ‘işin esasına bu nedenle girilmemiştir’ diye bir not koyardı.”
ROK’UN UYKULARI KAÇAR MI?
Hükümete yakın ‘Havuz’ diye tabir edilen medya yazılar yazan Rasim Ozan Kütahyalı’nın (ROK), Yargıtay’ın Ergenekon kararı ile ilgili ne söyleyecek merak konusu. Ergenekon soruşturmalarının yürütüldüğü dönemde Taraf Gazetesi’nde yazan ROK, Ergenekon’u kirli uçsuz bucaksız suç denizine benzetmiş ve bir gün bu denizin herkesi yutmasından endişe duyduğunu dile getirmişti. Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz ve dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat yılmazer’e yazılarında övgüler düzmüştü.
ERGENEKON’DAN GERİYE SÖZ VE YAZI KALDI
15 Temmuz 2008 tarihinde AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon soruşturmaları ve yargılamalarını eleştiren dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a sert çıkmış ve “Evet bende bu davanın savcıyım” diyerek yargıya sahip çıkmıştı. Baykal’ın demokratik siyasi sürece darbe vurma iddiasıyla soruşturulan illegal yapılanmaların avukatlığı üstlendiği ifade eden Erdoğan, “Çünkü kim kimlerin avukatlığına soyunmuş bunlar çok önemli. Savcı millet adına vardır, iddia makamı millet adına ordadır, biz de millet adına evet hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım” demişti.
Ergenekon soruşturmasının başladığı dönemde gazetecilik yapan Şami Tayyar’ın, Yargıtay’ın ‘Terör Örgütü değil’ dediği Ergenekon hakkında yazdığı kitapları ne yapacağı merak ediliyor. Tayyar’ın, ‘Operasyon Ergenekon’, ‘Çelik Çekirdek’, ‘Gölge İktidar’ gibi kitaplarında sıklıkla Ergenekon’dan bahsediyordu. AK Parti hükümetinin Ergenekon ve Balyoz davaları hakkında dil değiştirip ‘Milli orduya kumpas kuruldu’ şeklindeki sözleri eleştiren Tayyar, “Cemaatle mücadelede kantarın topuzunu kaçırdık” demişti.