Reyhanlı davasında ifade veren dönemin Hatay Emniyet Terörle Mücadele Şube Müdürü Nevzat Eşit, MİT’ten Emniyet’e olaydan sadece 17 saat önce bilgi geldiğini doğruladı: 10 Mayıs’ta 20.00 sıralarında MİT Müdürü beni arayarak yazı göndereceklerini söyledi. Bir süre sonra MİT’ten gelen yazı dağıtıldı.

Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde meydana gelen ve 51 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan saldırıya ilişkin, ilgili emniyet amirlerinin görevi kötüye kullanma suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, dönemin Hatay Emniyet Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürü Nevzat Eşit “sanık” sıfatıyla ifade verdi. Eşit’in verdiği ifade, daha önce ortaya çıkan “Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), patlamadan sadece 17 saat önce Emniyet’e bilgi verdiği” yönündeki haberleri doğruladı.

51 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı katliamı sonrasında dönemin Hatay Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, Hatay TEM Şube Müdürü Nevzat Eşit, TEM Müdür Yardımcısı Eyüp Karaçoban ile Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Berk hakkında, “görevi kötüye kullandıkları” gerekçesiyle altı ay ile iki yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Duruşmada “sanık” sıfatıyla ifade veren dönemin Hatay TEM Şube Müdürü Nevzat Eşit, kendilerine patlamadan üç gün önce gelen ihbarı, ihbar üzerine yaptıkları çalışmaları ve MİT’in olaydan bir gün önce gönderdiği yazıyı anlattı. Duruşma tutanağına göre, Nevzat Eşit şunları kaydetti:

“8 MAYIS’TA SAAT 16.00 SIRALARINDA İHBAR GELDİ”

“11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da patlama olacağıyla ilgili ihbar veya istihbari bilgi tarafıma gelmedi. Olayın meydana geldiği tarihte Hatay İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü 08 Mayıs 2013 günü saat 16.00 sıralarında şubemizce kullanılan telefona ‘10 Mayıs 2013 Cuma günü Ankara Kocatepe Camiinde veya değişmesi durumunda bir AVM’ye yönelik bombalı araçla saldırı yapılacağı içerikli bir ihbar’ geldi. Söz konusu bu ihbar tutanağa bağlandı. Usulen şube içerisinde ilgili birim masası onunla ilgili ön çalışma yapar. Ön çalışma neticesinde durum bana bildirilir. Bu ihbar da bu şekilde oldu. Ben de ön çalışmalar vesair tamamlandıktan sonra saat hatırladığım kadarıyla akşam 20.00 civarı Cumhuriyet Savcısını arayarak bilgi verdim. Savcı Bey de, CMK 135 ve 140 maddesi gereği adli dinleme ve teknik araçlarla izleme çalışmalarına ilişkin kararın alınması yönünde talimat verdi. İhbar içeriğinde belirtilen kişiler hakkında araştırma ve çalışma yapılması belirli bir zaman almaktadır.

“ANKARA TEM ŞUBE MÜDÜRÜNÜ ARAYARAK, İHBAR KONUSUNDA BİLGİ VERDİM”

09 Mayıs 2013 sabah saatlerinde bir gece öncesi başlayan çalışmalar sonuçlanmıştır ve bu çalışmalarla ilgili yazışmalar yapıldı. Yalnız patlamanın Ankara’da olacağı yönünde ihbar olduğu için çalışmalar o yönde planlandı. Bizatihi ben aynı gün Ankara TEM Şube Müdürünü arayarak ihbar konusunda bilgi verdim. Oradaki birim de Hatay’dan Ankara arasındaki güzergahta gereken çalışmaları yaptılar. Hatırladığım kadarıyla saldırıdan bir gün öncenin gecesinde il emniyet müdürümüz olan sanık Ragıp Kılıç’a da bilgi verdim. Kendisi de yapılan çalışmaları inceledi ve o gün yapılacak işleri kararlaştırdık.

“REYHANLI, ALTINÖZÜ VE YAYLADAĞI İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜKLERİNE İHBARLA İLGİLİ YAZI YAZDIK”

10 Mayıs 2013 gece 02.00 civarı il emniyet müdürümüzün talimatı üzerine her ne kadar ihbarda konu Ankara olsa da ilimizdeki Suriye nüfusun yoğunluğu da göz önünde bulundurularak ve çadır kentle ilgili devamlı ihbarlar gelmesi de değerlendirilerek Reyhanlı, Altınözü ve Yayladağı ilçe emniyet müdürlüklerine de ihbarla ilgili yazı yazdık. Hatta bizzat sanık Ragıp ilçe emniyet müdürlüklerini konuyla ilgili bizatihi kendi aradı. Yine 10 Mayıs 2013 günü sabah saatlerinde sanık Ragıp’ın talimatları doğrultusunda 100’lük diye tabir edilen Ford Transit marka araçlar üzerinde Reyhanlı ilçesinde uzun süreli bir uygulama yapıldı. Her ne kadar ihbar eylemin Ankara’da olacağı yönünde olsa da biz yine de her ihtimale binaen bu şekilde il genelinde tedbirlerin alınması için çalışmalar yaptık. Reyhanlı’da yaptığımız çalışmaları ilçe ekipleriyle birlikte yaptık. Bu çalışmalar yapılırken bir yandan da Ankara güzergahı yönüne uygulamalar yaptık ve şahıslarla ilgili de CMK 135 ve 140 kapsamında çalışmalar yapıldı. 10 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirileceği yönündeki ihbar konusunda bahsettiğim çalışmalar yapıldı. Zaten daha sonra da öğrenebildiğimiz kadarıyla olayın failleri yakalanan şahıslar eylemin Ankara’da gerçekleştirileceğini beyan etmişlerdir.

“10 MAYIS’TA SAAT 20.00 SIRALARINDA MİT MÜDÜRÜ BENİ ARADI”

10 Mayıs 2013 akşam saat 20.00 sıralarında MİT Müdürü beni arayarak ve Ankara’da gerçekleştirileceği ihbar edilen olayla ilgili çalışmalarla ilgili edindikleri bilgiler konusunda yazı göndereceklerini söyledi. Ben nöbetçi memurumuzu bu konuda uyardım. Bir süre sonra evrak arşiv şube müdürlüğü tarafından merkez ve ilçe teşkilatına MİT’ten gelen yazı dağıtıldı. Biz de merkez ve ilçe teşkilatı kapsamında 30’dan fazla şube ve ilçeden biriydik. Evrak geldikten sonra ilgili birim ve görevli kimse gelen evrak içeriğiyle ilgili gereken işlemi kendi yönünden yapar. Bu evrak içeriğine göre asayiş çevik kuvvet, trafik mobese, ilgili birimlere gider. Biz de kendi yönümüzde gereken çalışmaları yaptık.

“MİT’TEN GELEN YAZIDA İKİ TANE ARAÇ PLAKASI VARDI”

MİT’ten gelen bu yazıda iki tane araç plakası vardı. Biz de özellikle bu plakalara yoğunlaştık. Bu araçlara ve araçların sahibi geçen kişileri bulmaya yönelik çalışmalar yaptık. Ben hatırladığım kadarıyla evrak geldikten sonra ülke genelinde plaka tanımlama sistemine baktık ve araçlardan bir tanesinin Ankara’da dolaştığını tespit ettik. Otoban gişelerine personel gönderdik. Araç sahibinin adres ve çevre araştırmasını yaptırdım. Şahsın evde olmadığını tespit ettik ve araçlara rastlama imkanımız olmadı.

“SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM, BERAATİMİ TALEP ETMİYORUM”

Benim şu an hatırlayabildiklerim şunlar. Ayrıca idari tahkikat sırasında yapılan çalışmalarda her birisini ayrıntılı bir şekilde belirttim. Olayda herhangi bir ihmal veya görevi kötüye kullanmak söz konusu değildir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatime karar verilmesini talep ederim.”

DAVA, ÜÇ AY SONRAYA ERTELENDİ

Bu arada dava, 14 Ocak 2016 tarihine ertelendi.

Hüseyin Özkaya/GriHat