Referandumda HAYIR sonucu çıkması için çabalayan insanlarımızın gayretlerine gerçekten büyük saygı duyuyorum. Bu diktatör yapı içinde korkmadan referanduma HAYIR diyen bu insanlar saygının en büyüğünü hak ediyor.

Gerçi kaybedecekleri bir şey yok ve referandum son şansları. Referandumdan evet çıkarsa İstanbul sermayesi ve Laik yaşam tarzı artık Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkacak söz kadar güvende. Bu nedenle son nefeslerine kadar çırpınmaları haklı ve gerekli.

Hayır kampanyası yapan insanların çabalarına ne kadar saygı duyuyorsam onları aynı zamanda o kadar da saf buluyorum. Verdikleri çabaların sonuç vereceğini sanıyorlar. Referandum sonuçlarında Erdoğan %60 aldım dese, ki medyası halkı buna hazırlıyor, gerçekten %60 alıp almadığını denetleyecek bir kurum var mı? Hayır seçimlerde hile yapıldı diyebilecek bir YSK yetkilisi görüyor musunuz?

Üzgünüm ama saf olmaya gerek yok. Bugün referandumdan HAYIR çıkması için çabalayan bu insanlar Erdoğan Cemaate saldırmaya başladığı gün Erdoğan’ın yanında yer aldıklarında o savaşı kaybetmişlerdi. Artık ideolojik düşmanları cemaat önlerine yok. Sırada kendileri var ve onları bu kaderden kurtaracak hiç bir güç yok. Cemaat Erdoğan ile mücadelesinin bedelini fazlasıyla ödedi. Bu noktada Erdoğan’a sonsuz destek sunan Doğan medyası da, tüm Ulusalcı çevreler de aslında kendi kuyularını kazdılar. Referandumda çıkacak EVET sonucuyla o kuyunun üstü de kapatılacak. Erdoğan’la bir olup Cemaati attıkları kuyuya, şimdi Erdoğan onları atacak. Ne kadar bağırırsanız bağırın bundan kaçışınız yok. Bu sonu siz kendiniz hazırladınız…

Ve fakat…

Diyelim ki bir mucize gerçekleşti ve referandumdan HAYIR çıktı. (Bu arada gerçekten serbest seçimler yapılsa ve hile olmasa ben Referandumdan HAYIR çıkma olasılığının çok yüksek olduğunu düşünüyorum, ancak Erdoğan bu riski hiç bir zaman göze alamaz. Referandum sonucunu sandıklar değil bilgisayar verecek.) O akşam Taksim Meydanında HAYIR cephesi kutlama yapabilir mi?  Referanumdan Hayır çıktığı akşam çağırılar ne olacak? Hayırcılar “Erdoğan İstifa” diye meydanları doldurmayacak mı? Referandum bir anlamda Erdoğan’ın meşruiyetinin onaylanması referandumu değil mi? Referandumda kaybetmiş Erdoğan’ın meşruiyeti kalır mı?

Bu durumda Erdoğan ne yapacak sanıyorsunuz? “Yenildim ey halkım, istifa ediyorum” mu diyecek sanıyorsunuz? Ya da “halkımız Başkanlığa karşı çıktı, bu durumda güven tazelemek gerek, seçime gidiyoruz” diyeceğini mi sanıyorsunuz?

Erdoğan seçim akşamında HAYIR çıkması durumunda sonunun Gambia Cumhurbaşkanı gibi olacağını bilmiyor mu? Referandumu kaybetmiş olması durumunda tüm Batı devletlerinin Erdoğan’a “istifa et, ya da köşene çekil” çağırıları yapacağını bilmiyor mu?

En iyi ihtimalle Refeferandumdan HAYIR çıkması durumunda Erdoğan’ın geleneksel bir Cumhurbaşkanı gibi sembolik işler yapması gerektiği sonucu çıkmayacak mı? Referandum sonucu Başbakanlık sistemine verilmiş büyük bir güven anlamına gelmez mi? Bu da Erdoğan’a “sarayına çekil, yönetime karışma” mesajı değil mi?

Referandumda HAYIR çıkma ihtimali Erdoğan’ın yolsuzluklardan, terörden, hatta çakma darbe girişiminden sorumlu tutulması demek değil mi? Bu referandumdan Hayır çıkması er ya da geç Erdoğan’ın yargılanması anlamına gelmiyor mu? Yargıdan kaçmak için tüm sistemi yıkan Erdoğan bu riski neden göze alsın?

Peki soruyorum. Erdoğan bunlardan hangisini kabul edebilir? Örneğin sarayına çekileblir mi? İstiafa edip halka gitemeye cesaret eder mi? Referandumda kaybetmiş bir cumhurbaşkanının seçimde yeniden kazanma ihtimali nedir?

Yeniden Taksim Meydanına dönelim. Referandumdan HAYIR çıktığı akşam taksim meydanını dolduracak yüzbinlerce insanın orada toplanmasına izin verir mi Erdoğan? Orada toplanırsa o insanların başına bir şey gelmeyeceğinin garantisi var mı?

Cevabını ben veryim. Referandumdan HAYIR çıkarsa Taksim Meydanında toplanıp kutlama yapan insanları en iyi ihtimalle biber gazı, polis copu, kötü ihtimalle Erdoğan’ın besleyip büyüttüğü Şebbihaları, daha kötü ihtimalle İstihbaratın göz yumduğu IŞİD bombacıları bekliyor olacak. Nedeni basit. Erdoğan’ın iktidarı vermemek, istifa çağırılarını duymamak için KAOSA ihtiyacı olacak. İşte ben bundan korkuyorum.

Umarım yanılırım ve HAYIR kampanyası yapanların gayretleri umarım bekledikleri sonucu verir. Bu en başta Türkiye’yi kurtarır.  Ama Hayır cephesi karşılarındaki canavarın ne olduğunu bilmeden savaş çıkmış naif çocuklar gibi görünüyorlar bana.  İşte korkum bundan. Hayırcıların kampanyasını çok saygıdeğer buluyorum ama üzgünüm ben daha kötüsünden, Erdoğan’ın iktidarda kalmak için çıkaracağı bir kaostan, hatta iç savaştan, korkuyorum. Bu yüzden hiç ama hiç istemeden EVET demek zorunda olduğumuzu düşünüyorum..

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...