Siirt’te tuzaklanan mayının patlamasıyla hayatını kaybeden sekiz askerle aynı yerde görev yapan bir er, arkadaşlarının sadece politikacılar siyaset yapsın diye öldüklerini yazdı.

SIIRT'TE DUN PKK'LILARIN YOLA TUZAKLADIGI BOMBAYI ASKERI ARACIN GECISI SIRASINDA PATLATARAK DUZENLEDIGI SALDIRIDA SEHIT OLAN 8 ASKER SIIRT 3'UNCU KOMANDA TUGAY KOMUTANLIGI OMURTAK KISLASI'NDA DUZENLENEN TORENLE MEMLEKETLERINE UGURLANDI. (FOTO: DHA, SIIRT)

Dün Şirvan ile Pervari ilçeleri arasında PKK’lıların karayoluna tuzakladığı bombanın patlaması sonucunda Jandarma uzman çavuşlar Hakan Aktürk, Ferdi Gerekli ve Barış Akın, zorunlu askerlik görevini yapan Jandarma erleri Mehmet Halil Barkın, Recep Beycur, Ömer Erüstün, Bahadır Aydın, Er Emre Kaan Arlı hayatını kaybetmişti.

Askerler bugün Siirt’te yapılan törenin ardından memleketlerine uğurlandı.

Siirt’te zorunlu askerlik görevini yapan Jandarma eri B.Ö. Facebook hesabından, “Senin hiç kardeşin öldü mü? Benim sekiz kardeşim öldü bugün” diye yazdı.

‘Cudi dağını gezdirecekti bana’

Facebook'tan alınmıştır.

Fotoğraftaki arkdaşlarının yanında olamadığı için çok üzgün olduğunu dile getiren asker, “Halil, Şırnak Silopiliydi bana Cudi dağını gezdirecekti ben yanındayken sana hiçkimse karışamaz diyordu. O kobranın içinde mayın patlarken yanında olamadım Xalo ah Xalo” ifadelerini kullandı.

B.Ö., Recep Beycur için şöyle yazdı: “Çok severdi beni. Ona Erzurum’da Jiyan diyorlarmış, oruç tutardı 45 derece sıcakta yol aramasında bile ‘Allah korur beni’ derdi, korumadı. Çok severdi beni, gece nöbet tutarken hikayelerimizi paylaşırdık. ‘Çok değişiksin abi seni çok sevdim ben’ derdi, kürtçe öğretirdi bana. O mayın patlarken yanında olamadım ah Recebim be olmadı jiyanım be.”

Şimdi ‘şehit’ diyecekler…

“Şimdi ‘şehit’ diyecekler ‘cennet’ diyecekler hepsini alsınlar, boku bokuna öldü benim kardeşlerim, sırf  politikacı … … çıkıp … … siyaset yapsın” diye yazdı.

Acılı jandarma eri, “Odaya girip ‘bir çay ver içelim’ diyen komutanlar, yemekhane sırasında şakalaştığımız güzel insanlar, nöbette ülkeyi kurtardığımız yol araması yaptığımız, mayın aradığımız güzel insanlar, hangi birini anlatsam. Bir varmış, bir yokmuş” diye de ekledi.

 

KAYNAK

DİKEN

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...