AKP’nin teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Ekrem Erdem, terör örgütü PKK’yı protesto eylemlerinde bozkurt işareti yaparak, gazeteler, parti binaları ve vatandaşlara saldıran Osmanlı Ocakları’nın kendileriyle ‘resmi ve duygusal bir bağ’ bulunmadığını iddia etti.

Ancak Ekrem’in inkâr ettiği duygusal bağı ortaya koyan sayısız fotoğraf, arşivlerde duruyor ve bunların bir kısmı dün Zaman’da yer aldı. Beyaz TV’de 2014 yılında yayınlanan bir haberde, AKP Gençlik Kolları’nın Osmanlı Ocakları adlı bir teşkilat kurduğunu, talimatı da Tayyip Erdoğan’ın verdiği belirtildi.

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın muhtelif zamanlarda yaptığı açıklamalar da, teşkilatın AKP ile özellikle Saray’la duygusal bağdan öte daha derin bir bağının olduğunu gösteriyor. Canpolat, 6 Nisan 2015’te Isparta Şubesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın ortaya koyduğu seçim hedefine uygun olarak başkanlık sistemi için 400 vekile ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Ardından şu ifadeleri kullanıyor: “Bugün Osmanlı Ocakları’nın 65. il başkanlığını açıyoruz. Bu vatan evlatları yeniden ayağa kalkıyor. Yeniden bir millet ayağa kalkıyor. Bu milletin önderliğini yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Osmanlı Ocakları’nı ona borçluyuz. O olmasaydı şimdi bizler olmazdık.”

ERDOĞAN BİZİM LİDERİMİZ!

Kadir Canpolat, Nokta Dergisi’nin kendisiyle gerçekleştirdiği ve derginin 24 Ağustos’ta yayınlanan sayısında yer alan röportajda da bolca malzeme veriyor. Bir yandan, “Erdoğan’la bir kahve içmişliğimiz bile yok.” diyor, diğer yandan şu ifadeleri kullanıyor: “Faaliyetlerine katılıyoruz sadece. Milli İradeye Saygı mitinglerinin tümüne katıldım. (…) Bakın biz liderimiz için (Tabii ki Erdoğan’ı kastediyor) iki yüz bin Fetih Sûresi okuttuk Erzurum’da… Bir milyon da Diyarbakır’da okuttuk… Devletimizin bekası için okuttuk. Bizim duadan başka seansımız yok. Onlar (Hizmet Hareketi’ni kastediyor) beddualarla bizi parçalamayı istiyor.”

OCAĞIN HER TARAFINDAN ERDOĞAN SEVGİSİ FIŞKIRIYOR

Kadir Canpolat’la röportajı yapan Ertuğrul Erbaş, Osmanlı Ocakları’nın yapısını ve Ocak Genel Merkezi’ndeki Erdoğan sevgisini şöyle resmediyor: “Osmanlı Ocakları Genel Merkezi; Ankara’da iktidar medyası karargâhının hemen yanı başında gösterişli bir bina olan 15 katlı Ata Plaza’da. Erdoğan sevgisi ocağın her yanından adeta fışkırıyor. Genel başkan henüz yok… Teşkilat başkanı Emine Dağ Hanımefendi’nin odasında bekliyoruz. Kendisi AKP’de aktif görev almış hatta milletvekili aday adayı olmuş bir isim. Başkan’ın da teyzesi… Halihazırda Elmadağ Belediyesi’nde AKP meclis üyesi. ‘Görev tevdi edilince bu makama oturdum’ diyor.”

66 SAYFALIK DERGİDE 21 ERDOĞAN FOTOĞRAFI

“Masalarda bolca Osmanlı Ocakları dergisi var. (…) Aceleye gelen içerik, daha çok Erdoğan… 66 sayfalık dergide 21 Erdoğan fotoğrafı sayıyoruz. Erdoğan hakkındaki yazıların büyük çoğunluğu tahmin edebileceğiniz üzere ‘övgü’ mahiyetinde. Dergideki fotoğraflar düzgün tıraşlı, takım elbiseli AK gençlik ile dolu. (…) Erdoğan sevgisi makam odasında ‘pik’ yapmış vaziyette. Her yer onun fotoğrafları ile dolu.”

ERDOĞAN, OSMANLI OCAKLARI’NIN NAMUSU

“Başkan’ın adamları arasında en ünlüleri ‘kefenli sevdalılar’ şüphesiz. Hani Erdoğan’ı, bir seçim zaferi sonrası İstanbul’da perdeden, çarşaftan bozma kefenlerle karşılayan grup. Ocak Başkanı Canpolat’ın manifestosunun bitiş cümlesi de şöyle: “Halkına hizmet için kefen giyinmiş bir lider; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı Ocakları’nın namusu olduğunu da herkes bilmesi gerekir.”

OCAK YEMİNİ: KEFEN GİYMİŞ LİDERİN, KEFEN GİYMİŞ ASKERLERİYİZ!

Tartışmaların odağındaki Osmanlı Ocak-ları’nın sosyal medyada paylaşılan yemin töreni, AKP’yle aralarındaki bağı da net olarak ortaya koyuyor. Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat tarafından yaptırılan yeminde, “Kefenli liderin kefenli askeri, şuurlu Osmanlı Ocaklarıyız biz.” ifadeleri kullanılıyor. ‘Kefenli lider’ lider dedikleri kişi Recep Tayyip Erdoğan… Söz konusu video akıllara Kuvay-ı Milliye Derneği Başkanı Fikri Karadayı’nın yeminini getirdi. Karadayı da silah üzerine yaptırdığı yeminde, “Bu yolda ölmekte var öldürmekte.” diyordu.

KAYNAK: ZAMAN…