Abdullah Öcalan şimdiye kadar kendisinde başka hiç bir liderin öne çıkmasına izin vermemiş bir lider. Örneğin Leyla Zana’yı allem etti külleme etti yedi. Örgütün ilk yıllarında PKK içi infazların, bir kısmının Öcalan’a alternatif olabilecek kişileri temizlemek amaçlı olduğu biliniyor.

En son PKK’nın kadın hareketi ürerinde etkisi olan Sakine Cansız Paris’te MİT tarafından öldürüldü.

Selahattin Demirtaş’ın bu kadar parlaması inanın Erdoğan’dan çok Öcalan’ı rahatsız eder. Bu anlamda Erdoğan ve Öcalan’ın anlaşmaları gayet doğaldır. Çünkü Demirtaş’ın varlığı ikisini birden tehdit ediyor…

Dikkat ederseniz AKP’liler Öcalan ile ilgili tek kelime etmiyorlar. Öcalan’ı övüyorlar. Dışarıdan biri, Türk siyasetini hiç bilmeyen birine AKP’lilerin Öcalan ile ilgili söylediklerini dinletseniz, Öcalan’ı AKP’nin eş başkanı yapacaklar sanır…

Aslında tüm bu kargaşa ve kaos Erdoğan ve Öcalan kafa kafaya verip Selahattin Demirtaş’ı yemek istediği için çıkıyor.

Havuz medyasında Öcalan’ın Demirtaş için söylediği iddia edilen “dış güçlerin projesi” ifadesi Erdoğan ve Öcalan arasındaki ittifakı gösteriyor. Öcalan o sözü söylememiş olsa bile benim üzerine çalıştığım Öcalan zor durumda kalmazsa o ifadeyi yalanlamaz…

Yarın Demirtaş istifa etsin, köyüme dönüp bağlama çalacağım desin kaos bir haftada durur. Bu kadar net…

Peki Erdoğan ve Öcalan Demirtaş’ı nasıl yiyecekler?

Öcalan konumu itibariyle Demirtaş’ı geri çekemez. Çünkü Demirtaş hem Öcalan’ı aştı, hem de başarısıyla Kürt hareketini Türkiyelileştirerek Türkiye’de gerçek bir iktidar alternatifi yarattı.

Bu durumdaki bir lidere artık Öcalan’ın seni görevden alıyorum demesi imkansız. Bunun için Demirtaş’ın yıpratılması gerekiyor. İşte o görevi de Erdoğan ve çevresi üstlenmiş durumda…

Demirtaş yıpratıldıktan sonra Öcalan çıkacak ve artık hareket seni taşıyamıyor deyip Demirtaş’ı görevden alacak. Bu Erdoğan’ı ve Saray çevresini rahatlatacak.

Bunun karşılığında Öcalan’ın yeni bir rol daha üstlenmesi gerekiyor. Öcalan çıkış yaptığında yine “kaosu durduran sorunu çözen adam” olarak çıkacak. Hatırlayın Öcalan’ı parlatmak için daha önce de istihbarat çakma bir açlık grevi oyunu düzenlemiş Öcalan açlık grevini bitiren adam olarak Türkiye’yi ipten almış böylece Öcalan PR’ı tamamlanmıştı. Öcalan üzerine yıkılan çözüm süreci için ara ara yıpranan Öcalan imajını tazelemek gerekiyor. Aslında tüm bu olanlar onun için oluyor.

Öcalan’ın yıpranan imajını tazelemek, belki de söz verildiği gibi hapisten çıkarmak için, Öcalan’ın önü açılıyor..

Ankara’dan sızan bilgilere göre bu kaos ve çatışalı süreç Eylül’e kadar sürecek. Eylül’de Öcalan’a ışık çakılıp çıkma zamanın geldi denilecek. Öcalan bir çıkışla kaosu durduracak. Böylece yeniden “Eşme ruhu”na dönüş yapılacak…

Bu arada yıldızı parlayan Selahattin Demirtaş sorunu da çözülmüş olacak. En azından Erdoğan ve Öcalan’a alternatif olamayacak kadar yıpratılacak…

Bazıları için inanılmaz gibi görünebilir ama plan bu. Ancak bazen, hatta Türkiye’de çoğu zaman, evdeki hesap çarşıya uymaz. Sonuçta sosyolojik dinamikleri yerinden oynatmayı hesaplayan bir plan.

Bazen yerinden oynayan sosyolojik dinamikler plan yapanları da süpürüp götürür.

Örneğin Davutoğlu’nun siyasi hırsı Erdoğan’ın, erken seçim hesabına göre ayarlanmış, yukarıda anlattığım planını bozabilir. Erdoğan çevresi koalisyon görüşmelerini ciddiye almıyor. Bir Ankara gözlemcisinin deyimiyle “iki AKP’li vekil çıkar CHP aleyhine konuşursa ortada koalisyon da kalmaz görüşme de.”

Bütün bu belirsizlikler içinde tek belli olan şey, hem Öcalan’ın hem de Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş’ı yeme çabası…