Türkiye Rusya’dan Suriye’ye askerî mühimmat taşıyan bir sivil uçağı Ankara’ya indirip arama yaptı ve bazı kargolara el koydu. Hâliyle bu olay tartışma yarattı. Konunun arka planını Ankara’daki değişik çevrelerden araştırdım. Vardığım sonucu tek tek anlatayım:


1) Uçağın indirilişinin Putin’in Türkiye ziyaretini ertelemesiyle ilgisi yok.
Yani olay siyasi değil. Eğer böyle olsaydı bu ziyaretin ertelenmesine ilişkin daha ilginç cevaplar verilebileceği ifade ediliyor.


2)
Uçak füze veya silah taşındığı için de indirilmedi. Hatta bu uçağın indirilmesi süreci çok ince bir hamleyle yapıldı. Hem uluslararası hukuka karşı Türkiye’nin elini zayıf düşürmeyecek hukuksal çerçeveye uygun hareket edildi hem de uçağın indirilip aranması sağlanarak Türkiye belki de Suriye krizinin başlamasından bu yana ilk defa çok doğru bir hamle yaptı.


3)
Uçakta ne tür mühimmat olduğunu Türk tarafı önceden biliyordu. Bu bilgiyi perşembe akşamı katıldığım Al Jazeera televizyonundaki programda anlattım. Türk medyası gelen istihbaratı sadece askerî mühimmat bilgisi olarak sunuyor ama bu doğru değil. Gelen istihbarat detaylı bir istihbarattı. Yani kolilerde ne tür askerî mühimmat olduğunu da belirten detaylı bir istihbarata sahipti Türk tarafı. Bu nedenle de uçak kalktıktan sonra adım adım akıllı bir strateji uygulayarak uçağı indirdi ve Rusya’ya büyük bir gol attı ve önümüzdeki süreçte Suriye’ye yönelik yapılacak bir uluslararası operasyonda kullanılabilecek müthiş bir askerî bilgi elde etti.


4)
Perşembe günü edindiğim bilgilere göre uçak Türk hava sahasına yaklaşınca pilota Türkiye’ye girmesi durumunda uçağının indirilip aranacağı bilgisi verilmiş. Buna paralel olarak da F-16’lar havalandırılarak uçağın göz hapsinde tutulması için düğmeye basılmış.

Anladığım kadarıyla o pilota Türkiye’ye girince uçağının indirilip aranacağı bilgisi öylesine kritik bir zamanlamayla ve mekânda söylenmiş ki pilotun dönüp uçağı başka yöne çevirme olasılığı yok. Yani Türkiye hava sahasına girmeden hemen önce söylenen bilgi bu. Böylece Türkiye hukuksal bir sorumluluktan kaçınma şansını eline almış. Yani eğer o uçaktan askerî mühimmat çıkmasaydı Türkiye’nin argümanı hazırmış: “Biz pilotu hava sahamıza girmeden uyardık indireceğimizi söyledik. O buna rağmen uçağın rotasını değiştirip çevirmedi. Dolayısıyla uçağın indirilişi bir askerî zorlamayla değil gönüllü bir süreçtir” savunması için zemin hazırlanmış.

Nitekim Dışişleri yetkilileri de bu konuya dikkat çekip “biz pilotu ikna ederek indirdik. Eğer pilot bizim talebimizi kabul etmeseydi hava sahamıza girmeden başka yöne yönelirdi” diyor. Peki, F-16’lar neden havalandı diye sorduğunuzda “önlem için yaptık. Zira her an rotasını değiştirip başka tarafa yönelip kaçabilirdi” diyorlar.

Yani ortada şöyle bir durum var: Dışişleri bürokrasisi kâğıt üzerinde haklı olmak için her türlü senaryoyu düşünüp harika bir hamle ile hem uçağı indirmiş hem de uluslararası hukuk karşısında elini güçlendirecek hamleleri hazırlamış. Bu noktada uçak krizini çok iyi yöneten Dışişleri bürokrasisi ve İstihbarat bürokrasisini tebrik etmek gerekiyor. Doğru zamanda doğru bir hamle yapıp doğru bir sonuç aldılar.


Peki, bu ne anlama geliyor?

Bu soruya cevap vermek için Rusya’dan gelen bir bilgiye dikkat etmek gerekiyor. Cihan Haber Ajansı’nın Rus kaynaklara dayandırarak verdiği bilgiye göre “uçak içinde teknik cihaz dolu 12 koli taşıyordu. Sözkonusu cihazlar ise Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne ait uçaksavar radar sistem üsleri için öngörülmüştü”.

İşte uçak operasyonunu aydınlatacak en kritik bilgi bu. Benim de Dışişleri kaynaklarından edindiğim bilgi bu yönde. Bu bilgi hem o parçaların fotoğraflarının neden basınla paylaşılmadığını anlatıyor hem de o uçağın neden indirildiğini.

Anlatayım:

Bilindiği gibi Suriye’nin elinde Rus yapımı hava savunma sistemleri var. Bu sistemlerin detayları hakkında Batılı kurumların çok bilgisi yok. Hatta en son uçağımızı düşürdüğü iddia edilen sistem de bu sistem. Daha da önemlisi, Suriye’nin hava savunma sistemlerinin içeriği bilinmediği için muhtemel bir NATO operasyonunda verilecek zayiat hesaplanamıyordu. Bu nedenle de NATO’nun Suriye’ye operasyonu geciktiriliyor ve Suriye’nin elindeki sistemlerin detayları anlaşılmaya çalışılıyordu.

Konuyu yakından takip etmeyen kaynaklar NATO’nun neden müdahale etmediğini bir türlü anlamıyordu. Oysa NATO’nun en büyük kaygısı Rus hava savunma sistemlerinin içeriği hakkında bilgi sahibi olmamasıydı.

İşte son uçak operasyonu Türkiye ve NATO’ya Suriye’nin hava savunma sisteminin elektronik düzeneğinin, yani beyninin, nasıl çalıştığını gösterecek bilgiler verecek kritik parçaları sağlamak için yapıldı.

Nitekim konuyla ilgili medyaya yansıyan bilgilere bakılırsa istihbaratın kaynağı NATO. İstihbarat çok detaylı. Daha da önemlisi Türkiye uçağı indirme konusunda ince bir plan yapacak kadar zamana sahip ve uçağı tereyağından kıl çeker hassasiyette indirip arama yapıyor. Böylece NATO yapacağı muhtemel bir saldırı öncesinde çok hassas bilgileri edinme imkânına kavuşuyor. Türkiye de Suriye’ye karşı büyük bir hamle üstünlüğü elde etmiş oluyor.

Dahası bu bilgiler sadece Suriye’ye yönelik yapılacak operasyonlar için önem taşımıyor. Önümüzdeki yıllarda İran’a yönelik yapılacak muhtemel operasyonlar için de Batı ittifakının eline çok değerli bilgiler geçiyor. Çünkü İran hava savunma sistemleri de Rus sistemlerine dayanan sistemler.

Yani sizin anlayacağınız o Suriye uçağından Suriye ve İran’ın en önemli sırları, hava savunma sistemi ve haberleşme sisteminin beyni çıktı. Bu operasyon Suriye’ye yönelik yapılacak askerî müdahaleyi daha da hızlandıracaktır. Esad ve destekçilerinin yerinde olsam artık daha fazla direnmezdim. Zira son kale o uçakta elde edilen bilgilerle düştü…
[email protected]

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...