Başkanlık sistemine geçilir mi, muamma ama…
Şimdiden Başdanışmanlık sistemine geçildi bile.
Saray’ın 23, Davutoğlu’nun 14 başdanışmanı var.
**
Nasıl ki, “başbakan”, “başsavcı” veya “başyazar” sadece bir kişiyse…
Başdanışmanlık makamı da tek kişiyle temsil edilmeli değil midir?
**
Davutoğlu, Saray’ın çizik attığı isimleri koltuklandırdı.
Saray da benzerini yaptı, 23 kişilik başdanışman kadrosunun 17’si eski vekil.
Saray’ın hangi engin fikirleri için kimi niye başdanışman yaptığı soru işareti.
“Gölge kabine” diyenler var.
**
Geçen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, “İncirlik üssü ABD’ye kapatılabilir” dedi.
Çok geçmedi, Cumhurbaşkanı düzeltmek zorunda kaldı:
“O konuda Şeref Bey’in açıklama yapması yanlış. Yetkilileri belli. Konu hükümetin yetkisinde.”
Sanki, Saray hükümetin yetki alanına hiç girmiyor!
**
Ortadoğu’da at oynatan devletlere bakıyorsunuz.
ABD’ye, Rusya’ya…
Başkan, bakan, sözcü veya özel temsilci…
Çelişen açıklamalara rastlamıyorsunuz.
Politika tek çünkü.
**
Çağın büyük düşünürü Umberto Eco’yu kaybettik.
8 Nisan 2013’te Hürriyet’e röportaj vermişti.
Cansu Çamlıbel’in soruları ard arda Türkiye hakkında olunca…
Şahane cevap veriyor:
“Buraya gelip kendi ülkem yerine sizin ülkenizle ilgili sormanız tuhaf değil mi? Sorularınız ülkenizdeki bölünmüş ruh hali gibi. Bazı şehirlere gidersiniz, daha havaalanında ‘Şehrimiz hakkında ne düşünüyorsunuz’ diye sorarlar. Kardeşim bekle biraz göreyim önce. Ama Paris’te, Londra’da, Roma’da kimse böyle sormaz. Kendilerinden o kadar emindirler ki ihtiyaç duymaz, ne yanıt vereceğinizle ilgilenmezler. Bir şehir ‘Benimle ilgili ne düşünüyorsunuz’ diye soruyorsa kimlik sorunu vardır.”
**
Onun için…
Kürsülerde…
“Türkiye bir kabile devleti değildir…”
“Bir muz cumhuriyeti değildir…”
Gibi laflar ediliyorsa…
Bilin ki, öyledir.
**
Cumhurbaşkanı’nın dün değil evvelki gün, “Türkiye dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir” sözünü ise analiz edecek yer kalmadı.
Ama anladınız siz.
Kaynak: Tarık Toros – Özgür Düşünce
