Müslümanlık camide, mescitde değil çarşıda pazarda kendini gösteren bir dindir diye çok güzel bir söz var..

Zira en dinsiz insanlar bile ibadethanelere girdiğinde belli bir saygı ve huşu içinde dururlar..

Günümüz islam dünyasının temel sorunu dini yaşantının eksikliğinden değil imani konularda zayıf olmalarındandır..

Bu hemen hemen bütün ilahi dinlerin temel problemidir..

Bir insanın imanlı olduğunun en büyük göstergesi ise onun münafık olmamasıdır..

Yani münafık bir insan müslüman olsa dahi gerçekte asla mümin değildir..

Peki münafık kimdir ve nasıl anlaşılır?

Genel kabul görmüş düşüncenin aksine münafıklar daha çok ibadet ehli insanlar içinden çıkmıştır ve çıkmaktadır..

Nifak, infak ve münafık aynı kökten gelen ve gönül dediğimiz şeyle irtibatlı kelimelerdir.

Nifak ve Münafık gönlü ile dili bir olmayan, delik deşik gönüllü insan demektir..

Münafıklar iki yüzlü, gerçek yüzünü göstermeyen tiplerdir..

İnfak ise zengin bir müslümanın fakir bir müslümana yardım etmek yoluyla onun gönlüne giden ve kimsenin görmeyeceği bir yol bulmasıdır..

Nifak, İnfak ve Münafık kelimeleri arasında işte böyle bir bağlantı vardır ki, münafıkların alametlerinin anlatıldığı ayetlerde münafıkların infak etmeyen, cimri insanlar olduğu vurgulanır.

Münafıkun suresinin ilk sekiz ayeti münafıkların özelliklerinden bahsederken, kalan üç ayette infaktan söz edilir.

İnfak etmek, yani malını garibanlarla, ihtiyaç sahipleri ile bölüşebilmek münafıklığın panzehiridir.

İnfak etmemek ve cimrilik münafıklığın en önemli belirtileridir.

Çünkü cimri insan kendisine emanet olarak verilen mallardan infak etmemekle, hem fakirin hakkını gasp etmiş, hem de kendisine emanet olarak verilen mala, yani emanete hıyanet etmiş olur ki, hadislerde emanete hıyanet en önemli münafıklık alameti olarak gösterilmiştir..

Zaten efendimiz döneminde münafıklar namazlarını kaçırmazlar ve oruçlarını tutarlardı..

Dil ile iman ettikleri için kimse onları kafirlikle itham edemezdi..

Ne zaman infak ayeti geldi ve mallarından fakir insanlara vermek durumunda kaldılar o zaman cimrilik yapıp infak etmemek için müslümanlar arasında nifak çıkararak münafıklıklarını açığa çıkardılar..

Bu yönüyle ele alındığında islam aleminin büyük bir münafıklık içinde olduğu su götürmez bir gerçektir..

Zaten öyle olmasa ve infak ayeti tam manasıyla uygulansa, ihtiyaç sahibi hiç bir müslümanın kalmayacağı rahatlıkla söylenebilir..

Bir insanın namaz kılması müslüman olduğunun bir ölçüde göstergesi olsa bile eğer ihtiyaç fazlası malından fakir fukaraya dağıtmıyorsa, o insan dört dörtlük münafıktır diyebiliriz..

İşte bütün bu değerlendirmeler ışığında hizmet hareketini ele aldığımızda ve yapmış oldukları insani yardım projelerini incelediğimizde, belkide bugüne kadar islam aleminin hatta tüm insanlığın hiç ilgilenmediği ve gözardı ettiği meseleleri ele alış şekilleriyle ve çözüm adına yapmış oldukları faaliyetleriyle, eşine az rastlanır önemde ve kıymette bir hareket olduğunu rahatlıkta söyleyebiliriz..

Kimsenin ulaşmak istemediği coğrafyalara su kuyusu açmak ve insanları, Allah’ın en önemli nimetiyle buluşturmak, belki de yüzlerce cami yaptırmaktan çok daha büyük bir hizmettir benim nazarımda..

Jakuzisinde yada duşa kabininde rahatça banyosunu yapan, ama bu yapılan hizmeti küçük gören hatta engellemek için elinden geleni yapan bir müslümanın imanını tartışmak istemem, zira ben o insana mümin demeye ar duyarım şahsen.

Birileri Allah’ın emri ve insanlığın gereği, infak edip susuz dudaklara su, görmeyen gözlere ışık olacak birileride nifak çıkarıp, o yapılanları engellemeye çalışacak..

İşte katmerli münafık dedikleri bundan başka bir şey olmasa gerek..

Değil hizmet hareketi PKK hatta dünyanın en vahşi örgütü dahi, gidip insanların kullanması için su kuyusu açsa buna kimsenin diyecek bir şeyi olamaz ve olmamalıdır..

Belkide üç yüz beş yüz dolarla yapılacak çok küçük bir katarakt ameliyatıyla, gözlerine kavuşacak bir insanın belkide hiç görmediği annesini yada yavrusunu görmesini engellemeye çalışmak kadar şerefsiz nasıl olabiliyorlar anlamış değilim..

Paralel değil isterse dünyanın en yamuk insanları bile olsalar o ameliyatı yapan insanı engellemenin bu ülkeye yada insanlığa ne gibi katkısı olacak anlayan varsa beri gelsin..

Ama bu münafıkların bilmediği şey şu.

Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi engeli çıkarlarsa çıkarsınlar bu infaklar sayesinde oluşan ve kimsenin görmediği bir yolla ulaşılan gönüllerin, bu hizmetleri yapan insanlara olan sevgilerini ve muhabbetlerini bitiremezler ve bitiremeyecekler..

Çünkü gönül ferman dinlemez.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...