AKP’nin dini değerlerin içini boşalttığı bir gerçek. Kuran’ı seçim broşürüne, Ezanı parti propagandasına, Diyanet İşleri Başkanlığını da israf sembolüne dönüştürdüler.

Diyanet İşleri Başkanı’na verilen lüks araç ve uçak tartışılmaya devam ederken bir haber de Miami’den geldi. AKP iktidarında hızla terfi alan diplomatlardan biri olan, Erdoğan ve Davutoğlu’nun gözde diplomatı, geleceğin Washington Büyükelçisi olarak tanıtılan, Miami Başkonsolosu Özgür Kıvanç Altan miraç gecesinde kendi rezidansında düzenlediği içkili semazen gösterisi yaptı.

 15 Mayıs gecesi, Miraç kandilinde, Okan Üniversitenin Miami kampüsünün açılışı onuruna Türk Konsolosluğu’nda bir gece düzenlendi. Başkonsolos Özgür Altan ve eşi Aslı Altan’ın ev sahipliğindeki gece Okan Üniversitesi öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Süleyman Ergüner’in ney taksimiyle başladı. Ney gösterisini sema gösterileri izledi. Ardından sıra koreografisini Uğurkan Erez’in yaptığı Vural Gökçaylı defilesine geldi. Podyuma dönüştürülen konsolosluk havuzunun üstündeki defile de düzenlendi.

Kimsenin içkisi, defilesi, gösterisi kimseyi ilgilendirmez. Ancak Gezi’de gaza boğulup Camiye sığınan çocukları “camide içki içtiler” diye aşağılayan, dindarların önüne atıp linç ettirmeye kalkan Erdoğan’ın, yıldız diplomatı Özgür Kıvanç Altan’dan Miraç Kandiline saygı göstermesi beklenirdi.

Türkiye’den bir çok gazetecinin de izlediği davette Erdoğan’ın gözde diplomatı Özgür Kıvanç Altan dini değerler tam anlamıyla ayaklar altına alındı.

Diyelim miraç kandiline saygı göstermiyorsunuz, bari içkiler eşliğinde sema dönerek Hz. Mevlana’nın kemiklerini sızlatmasaydınız.

AKP’nin içini boşaltmadığı bir değer kalmadı.

Herkes konuşur AKP yapar: Miraç gecesinde içkili sema gösterisi yapmak ancak Erdoğan’ın yıldız diplomatına yakışırdı…

İşte miraç gecesi içkili sema gösterisinin yapıldığı geceden bazı fotoğraflar:

defile sema defile2Okan4

Okan5  Okan3 Okan2 OkanÜni1

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...