Meydan gazetesi dün Cinayet Firarisi Metro Turizimin sahibi Galip Öztürk’ün Cemaate attığı iftiraya verdiği cevap için bugün özür diledi. Meydan Yayın Yönetmeni Levent Kenez özür yazısında, ironi elimizde patladı” dedi. İşte Kenez’in o yazısı:
PARALEL PARANOYA
Evet, manşetteki ifadeleri her kimden duyarsanız bilin ki ortada bir suç, bir kabahat, bir yanlış vardır. Biz de dün bir şeyi “yanlış” yaptık ve okuyucularımızın bir bölümünü istemeden de olsa üzdük.
İRONİNİN KADERİ
Metro Turizm’de yaşanan iğrenç hadiseden sonra karanlık sahibinin suçu saf ve masum insanların üstüne atmasını ağır, sert ve sınırları zorlayan bir ironiyle manşetimize taşıdık.
ÖZÜR DİLERİZ
Başlığımızı yanlış anlayan, üzülen, tepki gösteren bütün okurlarımızdan özür dileriz. Ne mutlu bize ki, bizi uyaran ve eleştirilerini dile getiren bir ailemiz var.
İRONİ ELDE Mİ PATLADI?
En sonda söylemek istediğim şeyi en başta söyleyeyim. ‘Bizi yıpratmaya çalışıyorlar, hedef gösteriyorlar, linç ediyorlar, haksızlık ediyorlar…” böyle kem kümlere ihtiyacımız yok. Neyse o. Madem bir yanlış anlaşılma ortada, buna sebep olduğumuz için özür dilemek bizim için asla bir nakise olmaz. Ne anlattığınız kadar nasıl algılandığı da önemli. Bu, iletişimin temel bir kuralı, bunu yadsıyamayız.
Bir gazete yöneticisinin en çok istediği şey şüphesiz gazetesinin gündem olması ve tartışılması. Meydan’ın manşetlerinden dolayı sıkça konuşulması, alıştığımız bir şey. Ancak dün yaşadığımız olay kolay kolay hafızalarımızdan ve hatıralarımızdan silinmeyecek gibi.
Kazaları ile meşhur Metro Turizm’in bir otobüsünde iğrenç bir taciz ve cinsel saldırı olayı gerçekleşiyor. Çalışan suçunu kabul ediyor. Şirketin yöneticileri özür açıklaması yapıyor. Olay ilk önce Ekşi Sözlük’te yer alıyor. Daha sonra Hürriyet özel haber olarak internette servis ediyor. Hal böyleyken yandaş şirketin sahibi cinayet zanlısı işadamı kendisinden beklenen bir şekilde olayın duyulmasını camiaya mal ediyor ve masum, saf insanları iğrenç ifadelerle suçluyor. Biz de manşetimizde olayın nasıl geliştiğini anlatarak iftira ve yalanlarının yüzünde patladığını sert ve ironik bir şekilde ifade ettik. Elbette gelebilecek tepkilerin farkındaydık. Bazen gerçekleri ifade etmenin yöntemlerinden birisi de sarsıcı ve provokatif başlıkları tercih etmek. Bu tercihimizin arkasındayım. Daha anlaşılır bir şekilde formüle edebilirdik. Birçok kişi de spotu hiç okumadan değerlendirme yapmış.
Manşetimize gelen eleştirilerin hepsini saygıyla karşılıyorum. Düşüncelerini bizimle paylaşan okurlarımıza teşekkür ediyorum. İlk günden beri ne kadar büyük baskılara direnerek bizlere sahip çıktıklarını çok iyi biliyoruz. Onların üslup uyarısı bizim için esastır ve ölçüdür. Ne kadar gönlü zengin bir aile olduğumuzu tekrar görmek böyle bir olaya denk geldi. Tepkiler kadar destek veren okurlarımıza da ayrıca teşekkür ederiz.
HERKESE ÖRNEK OLSUN!
Hiç aklımızın ucuna bile gelmeyen şeyleri yazıp bizi eleştirilenlerin fantezi dünyalarının zenginliğine hayran kaldım. Başta iktidara yakın çevrelerin ve her kesimden küfürbaz trollerin eleştirilerini ise hiç dikkate almadım bile. Ensar olayında ve son hadisede ağzını açıp iki laf edemeyen, ülkedeki zulümler için tek satır yazamayanların, üslup hakkında en son konuşacakların bize vereceği bir ahlak dersi olamaz herhalde. Gerçi ahlakı ahlaksızlardan öğrenmek lazım dense de biz almayalım. Hele hele mağdur kadın ile ilgili bağ kuranlar gerçekten kötü insanlar. Hangi tarafta yer alırlarsa alsınlar.
Manşet tartışmaları gerçek olayı gölgelememeli. Kim boğazına kadar suça bulaşmışsa, kim gündem değiştirmek istiyorsa kim sorumluktan kaçmak istiyorsa paralel diyerek camiayı bir araç olarak kullanma derdinde. Spordan iş dünyasına kadar modası geçmiş, artık alıcısı kalmayan bu argümanın yaşanan son olay ve Aziz Yıldırım’ın açıklamaları ile ağır yara almış olması sevindirici.
Neticede hepimiz için güzel bir tecrübe oldu. ‘Bir kereden bir şey olmaz, yarın unutulur’ demeden iyi niyetle katkı sağlayan herkese tekrar teşekkürler. Birilerine anladığı dilden iki laf ettik diye okurlarımızdan gelen uyarı keşke diğer okur ve izleyicilere örnek olsa. Keşke…