Farklı kimlik, inanç ve düşüncelere kapısını açan, Yeni Yön’ü var eden meslektaşım ve Taraf Gazetesi’nde iken mesai arkadaşım olan Emre Uslu’ya teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. Ben de bu koroya her Perşembe günü Diyarbakır’dan küçük bir ses katarak eşlik etmekten mutlu olacağımı belirtmek isterim.
Memleketin gündemi malum 7 Haziran seçimleri. Aylardır seçim havasındayız. Vaatlerin bini yine bin para… Öyle ki kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim bile seçim meydanlarına alet edilir oldu. Bu tablo aslında 12 Eylül darbeci zihniyetin ürünü olan % 10 barajının arkasına sığınanların son çırpınışları. Bu halk artık aptal değil diyerek, Doğu ve Güneydoğu’daki atmosferden söz etmek istiyorum.
Aslında herşey 2002’de normaldi. Yıllarca çatışmalı sürecin en ağır bedelini veren bölge halkı AKP iktidarı gelince umutlandı. OHAL kalktı, yasaklı isimlere serbesti geldi, “çözüm” diye adlandırılan süreçle tercihini Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı. Ancak 34 kişinin katledildiği Roboski olayındaki tepkiler ve Kobanê’de IŞİD cellatlarına destek, Kürtler açısından AKP’nin de tükenişini hızlandırdı. Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” söylemi, Beyaz Köşk yetkisini aşıp seçim meydanlarına inmesi ve kullandığı üslup, AKP tabanını HDP’ye kaydırdı.
İkinci önemli nokta ise 7 Haziran seçimleri için listeler açıklanmadan önce STK’ları ziyaret eden AKP Diyarbakır İl Teşkilatı yetkilileri, 2007’deki konseptle aday profilini belirleyeceklerini söylemişlerdi. Bunlar neydi, daha çok Kürt sorununun çözümüne kafa yoran, toplumsal karşılığı olan isimlerdi. Ancak AKP bu ilkesini de çiğnedi. İlk tepki, listeler açıklandıktan sonra 6. sıra adayı Abdulkadir Kurt’tan gelmişti. AKP eski Milletvekili Kurt, Diyarbakır’da sevilen ve yıllardır Kürt sorununun demokratik çözümünü savunan isimler arasındaydı. Aynı kategoride olan Milletvekili Galip Ensarioğlu ise listeye girememiş, eğilim yoklamalarda alt sıralarda bulunan Milletvekili Oya Eronat ise 4. Sırada aday gösterilmişti.
Şimdi kentte 1. sıra adayı Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın dışında parti çalışmasını yürüten yok. Yılmaz’ın seçim çalışması ise koruma ordusuyla ve sadece kamu kurum ve kuruluş ziyaretleriyle sınırlı. AKP İl Teşkilatı, 2 ay önce “10 vekil bize, 1 vekil de Hüdapar’a” söyleminden şimdi 3 vekile razı durumda. Çünkü HDP sadece barajı değil kendi tahminlerini de aşar noktaya geldi.
Batıdaki milliyetçi oyları almaya dönük strateji, AKP’yi bitirecek. Bölgenin önde gelen aşiretler de AKP’den HDP’ye kaymış durumda. Geçen yıl kentte %34 oy alan AKP, şimdi yüzde 27-28 bandında. HDP bölge genelinde oy patlaması yapar, AKP ise bir dönemin gözde partisi olan CHP gibi bölgede “dip” yapar.
VEYSİ POLAT
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...