BİR GÜN yazarı Bülent Mumay AKP rejiminin ABD’den Gülen’i kaçırma planını kaleme aldı. Kurtlar Vadisi Pensilivanya başlıklı yazısında Mumay, habere karşı AKP’lilerin sessizliğini gündeme getirdi. İşte Mumay’ın yazısının ilgili bölümü:

Yer: New York Manhattan’daki Essex Oteli.
Hikayenin 5 karakteri: Türkiye Cumhuriyeti’nin hala görev başındaki iki bakanı, bir Türk asıllı işadamı, ABD’li eski üst düzey 2 bürokrat.

Konu: ABD’den adam kaçırmak!
Yukarıdaki sinopsis, gerçeküstü bir senaryonun tepesindeki paragraf değil… 3. sınıf bir Hollywood filmi de değil, olası bir Kurtlar Vadisi-Pensilvanya’nın da özeti değil. Dünyanın en saygın basın kuruluşlarından Wall Street Journal’ın (WSJ) bir haberi. Üstelik, “dedi, belirtildi, öne sürüldü” tadında bir havuz haberi hiç değil. Toplantıya katılan eski CIA Direktörü James Woolsey’in ağzından:

“Türkiye adına lobicilik faaliyeti yapan Michael Flynn, Türk bakanlarla buluşup Fethullah Gülen’in ABD’den kaçırılmasını konuştu.”

Haberde adı geçen ‘karakter’leri tek tek tanıyalım. Haberin kaynağını zaten biliyoruz. Gülen’i “gece yarısı ABD’den gizlice kaçırma” planını konuşan iki bakan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak.

Hani Dışişleri Bakanı’nı anladım da, Enerji Bakanı’nın adam kaçırma meselesinde ne rolü vardı, onu çözemedim. Neye ‘ışık’ tutacaktı, merak etmemek mümkün değil. Neyse bunu bir kenara bırakalım şimdilik.

Michael Flynn kimdi, onu hatırlayalım… Türkiye’nin sadece tek makale yazması için 530 bin dolar ödediği eski asker…

Trump’ın bir ay sürmeden kovmak zorunda kaldığı, eski Ulusal Güvenlik danışmanı. Rusya’ya ajanlıkla suçlanıyor şimdilerde…

Manhattan toplantısındaki 5. kişiyi merak ettiniz değil mi? İşadamı Ekim Alptekin. Türkiye adına Hollanda’daki şirketi üzerinden Flynn’e parayı aktaran işadamı.

Haberin kaynağı olan eski CIA Direktörü, toplantıdaki bu uçuk fikri duyduktan sonra Flynn’in danışmanlığından ayrılmış. Konuşulanları da, Beyaz Saray yönetimine aktarmış.

Bu skandalı yayınlayan WSJ, toplantıdaki Türk bakanların görüşüne başvurmak istemiş. Ama iki bakandan da bir yanıt gelmemiş. Sadece Türk Büyükelçiliği, görüşmeyi doğrulamış, ancak konuşulanlara dair hiçbir yorumda bulunmamış.
ABD yönetimi Gülen’i iade etmeye niyetli görünmeyince, devletimiz okyanus ötesi bir operasyona mı niyetlendi gerçekten? Öcalan’ı paket halinde Türkiye’ye teslim eden, Kuzey Irak’ta Türk askerlerine çuval geçirmiş bir ülkede gerçekten gizli bir operasyon mu düzenleyecektik?

Bakalım bu habere çok güçlü bir yalanlama gelecek mi? Yoksa referandum öncesi “Şanımız yürüsün” tadında örtülü bir sessizlik mi olacak?

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...