Kanlı saldırılarda ihmaller zinciri ve cevapsız kalan sorular

Kanlı saldırı Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne yönelik ihmallerini yeniden gündeme getirdi. Son bir yıldır ülkeyi ateş çemberine alan terör sadece Güneydoğu’da asker ve polisleri değil metropollerde sivilleri de hedef aldı. Son 389 günde IŞİD ve PKK terör örgütleri tarafından 12 metropol saldırısı gerçekleştirildi. Saldırılarda 306 kişi yaşamını yitirdi yüzlerce insan da yaralandı. Özellikle IŞİD’e yönelik operasyonlarda polisin ihmalleri gündeme gelirken son dönemde görülen IŞİD Terör Örgütü davalarında saldırıların perde arkası aydınlatamadı. Bu durum IŞİD saldırılarını önlenemez hale getirdi.

– Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde 1 polis memuru ile 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyon şoförünü öldüren IŞİD terör örgütü üyelerinin yargılandığı, daha önce 4 kez hakim değiştirilen davada bir çok soru cevapsız kaldı. İşte davada cevapsız kalan sorular ve skandal olaylar;

* IŞİD militanlarının sınırı geçerek silah ve el bombalarıyla Niğde’de yol kontrolüne takılmasıyla saldırı gerçekleşti. Peki IŞİD militanlarının asıl hedefi neresiydi. IŞİD’çilerin siyasi parti mitinglerinde katliam yapmayı hedefledikleri iddiası doğru mu?

* MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan savcı Özcan Şişman’ın mahkemede yaptığı savunmada Reyhanlı, Cilvegözü ve Niğde’deki saldırılarda MİT’in parmağı olduğunu, bazı kamu görevlilerinin terörle istihbarat arasındaki çizgiyi koruyamadıklarını öne sürdü. Bu konuda neden bir soruşturma yapılmadı?

* Yaklaşık iki yıldır devam eden davada 4 hakim değişti. Hakim değişikliklerinde siyasal iktidarın etkisi var mıdır?

* Saldırganların kullandığı telefonun sahibi gözüken sanıklardan Mehmet Aşkar kendi adına aldığı telefonu Heysem Topalca’ya verdiğini söyledi. Topalca üç saldırganı Yayladağ’dan içeri sokan isimdi. Reyhanlı patlaması ve Adana MİT tırlarının durdurulmasında kilit isim olan Topalca, tüm bu bilgilere rağmen neden istihbarat birimleri tarafından takip edilmedi?

* Niğde’de terör saldırısının ardından yapılan soruşturmada dava dosyasına giren şüphelilere ait telefon görüşmelerinde silah, uyuşturucu kaçakçılığı gibi birçok suç unsuru oluşturacak görüşmeler kayıtlara geçti. Sorumlular hakkında neden işlem ve soruşturma başlatılmadı?

* Niğde saldırısının savcılık iddianamesi 13 Kasım 2014’de tamamlandı. Avukatlara ilk duruşma günü olarak 12 Ocak 2015 günü verildi. Ancak ilk duruşma 9 Ocak 2015’de kimseye haber vermeden yapılmış. Böylesine kritik ve içinde ölümlerin olduğu bir davada mağdurlara haber verilmeden duruşma nasıl erkene alınıp yapılabilir?

* Türkiye’de en basit bir hakaret davasında bile mahkeme sanıklar duruşmaya gelmezse zorla getirme kararı çıkartır. Ancak davada devleti temsil etmesi gereken savcı sanıkların duruşmalara getirilmesine yanaşmadı. Mağdur avukatları ve şehit ailelerinin talebine rağmen neden sanıklar mahkemeye getirilemedi?

****

20 Temmuz 2015’de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenen canlı bombalı saldırıda biri saldırgan 33 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyla ilgili ihmaller ve skandallar:

* Suruç’ta 20 Temmuz 2015 günü 34 kişiyi katleden canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz hakkındaki “terör nitelikli aranan şahıs” kaydının, 16 Haziran’da Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştığı ortaya çıktı. Ancak Suruç Emniyeti, katliamın meydana geldiği Amara Kültür Merkezi’ne girenleri aramak üzere polis görevlendirmedi. Neden bu ihmalle ilgili soruşturma açılmadı?

* Abdurrahman Alagöz’ün, El Kaide soruşturması kapsamında ifadesinin alındıktan sonra serbest bırakıldı ve hakkında takipsizlik kararı verildi. Dünyanın en tehlikeli örgütü olarak kabul edilen IŞİD üyeleri nasıl kolayca takipsizlik alabilir ve neden yeterli şekilde takip edilemedi?

* Suruç’ta yakınlarını kaybeden aileler, ihmali bulunan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. 15 Aralık 2015 tarihinde verilen dilekçede Suruç kaymakamının yanı sıra, Şanlıurfa valisi, emniyet, çevik kuvvet, olay yeri inceleme müdürü ve MİT mensupları hakkında soruşturma başlatılması istenmişti. Bu talep te reddedildi.

* Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Suruç’ta HDP mitingine bomba koyan Abdurrahman Alagöz’ün yakalanarak hukuka teslim edildiğini söyledi. Ancak canlı bomba Alagöz olay yerinde ölmüştü.

***

10 Ekim 2015’de Ankara’da barış mitingi öncesi GAr’da IŞİD’in iki canlı bombası kendini patlattı. Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçen kanlı patlamada 101 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıyla ilgili ihmaller ve skandallar:

* Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 10 Ekim katliamının gerçekleştiği sabah TEM Daire Başkanlığı’na aralarında bombacı Yunus Emre Alagöz’ün de bulunduğu 3 ismin sansasyonel eylemler yapabilecekleri yönündeki ‘Gizli’ ibareli yazısı ortaya çıktı. Bunca istihbarat bilgisine rağmen Alagöz nasıl rahatça dolaşabildi?

* Ankara bombacısı Y. Emre Alagöz’ün katliam öncesi ailesiyle vedalaşması, bu muhtemelen son görüşmemiz sözleri teknik takibe takıldı. Bilinmesine rağmen neden yer tespiti ve takip yapılamadı.?

* Katliam öncesinde hemen her haber sitesinde yayınlanan ve herkes tarafından bilinen IŞİD teröristlerinin listesi olmasına rağmen devlet neden takip etmedi ve ya edemedi.

* Saldırının ardından dönemin Başbakanı Davutoğlu Türkiye’de bulunan canlı bombaların isim listesinin ellerinde olduğunu belirterek “Elimizde canlı bombacıların listesi var ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız.” İfadelerini kullandı. Başlı başına suç ve ihmal itirafı olan bu açıklamayla ilgili neden hukuki süreç başlatılmadı?

* IŞİD’in uzman bombacısı diye bilinen Tuncay Kaya’nın 10 Ekim’de Ankara’da yaşanan katliamdan 11 gün önce serbest bırakıldığı, patlamadan saatler sonra ise ‘muhtemel eylem’ şüphelisi olarak aranmaya başladığı ortaya çıktı.

* Mülkiye Başmüfettişi Özcan Bademci ve Turan Ergün ile polis başmüfettişleri Ayhan Acet ve Ertan Kara’nın hazırladığı 25 Şubat 2016 tarihli raporda, eski Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, eski İstihbarat Şube Müdür Vekili Cihangir Ulusoy, TEM Şube Müdürü Hakan Duman, eski Güvenlik Şube Müdür Vekili Adem Arslanoğlu ile TEM Şubesi C Büro Amiri Hüseyin Özgür Gür hakkında soruşturma izni verilmesi istenmesine rağmen Valilik soruşturma izni vermedi.

***

5 Haziran 2015’te – Diyarbakır’da HDP’nin mitinginde iki ayrı patlama meydana geldi. 7 Haziran seçimlerine 48 saat kala meydana gelen ve IŞİD’in düzenlediği saldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi. İşte yaşanan ihmaller ve skandallar:

* Diyarbakır’daki HDP mitinginde 4 kişinin ölümü ve 414 kişinin de yaralanmasına neden olan bombayı yerleştiren ve IŞİD bombacısı olarak aranan IŞİD militanı Orhan Gönder saldırıdan iki gün önce “asker kaçağı” olduğu için polis tarafından yakalanıp serbest bırakıldı.

* Bombalı saldırıya sahne olan HDP mitinginin güvenliğinden sorumlu olan aralarında Diyarbakır Bomba İmha Şube Müdürünün de olduğu üç Emniyet Müdürü bir üst rütbeye terfi ettirildi. Saldırıda ihmalleri bulunan müdürler soruşturma açılmak yerine terfiyle ödüllendirilmesi tepki çekti.

* Dündar’ın ablası Fatma Dündar’ın iki yıl önce hem Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) hem de Cumhurbaşkanlığı’na ihbar ve şikâyette bulunduğu ortaya çıktı. Bu konuda neden etkili bir çalışma yapılamadı?

Son bir yılda büyük kentlerde düzenlenen terör saldırıları

Son bir yıldır ülkeyi ateş çemberine alan terör sadece Güneydoğu’da asker ve polisleri değil metropollerde sivilleri de hedef aldı. Son 389 günde IŞİD ve PKK terör örgütleri tarafından 12 metropol saldırısı gerçekleştirildi. Saldırılarda 306 kişi yaşamını yitirdi yüzlerce insan da yaralandı. İşte kanlı yılın isyan ettiren bilançosu…

5 HAZİRAN 2015 – Diyarbakır’da HDP’nin mitinginde iki ayrı patlama meydana geldi. 7 Haziran seçimlerine 48 saat kala meydana gelen ve IŞİD’in düzenlediği saldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi.

20 TEMMUZ 2015 – Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenen canlı bombalı saldırıda biri saldırgan 33 kişi hayatını kaybetti.

10 EKİM 2015- Ankara’da barış mitingi öncesi Gar’da IŞİD’in iki canlı bombası kendini patlattı. Hain saldırıda 101 kişi yaşamını yitirdi.

12 OCAK 2016 – İstanbul Sultanahmet’te turist kafilesi hedef alındı. IŞİD’in üstlendiği canlı bomba saldırısında 11 Alman turist öldü.

14 OCAK 2016 – Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 14 Ocak’ta terör örgütü PKK, ilçe emniyet müdürlüğü binasını ve çevresindeki lojmanları hedef aldı. Saldırıda 3’ü çocuk 6 kişi yaşamını yitirdi.

17 ŞUBAT 2016 – Ankara’da askeri servise PKK’lı teröristin bombalı araçla düzenlediği saldırıda 28 kişi şehit oldu.

13 MART 2016 – Ankara Kızılay’da PKK yine sahneye çıktı. Bombalı araçla düzenlenen saldırıda 35 kişi yaşamını yitirdi araçtaki 2 terörist de öldü.

19 MART 2016 – İstanbul’un kalbi İstiklal Caddesi’nde IŞİD’li bir canlı bomba kendini patlattı. Saldırıda 3’ü İsrailli biri İranlı 4 turist öldü.

27 NİSAN 2016 – Bursa Ulu Cami’de düzenlenen intihar saldırısında canlı bomba ölürken 13 kişi de yaralandı.

12 MAYIS 2016 – Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Dürümlü mezrasında bir bomba yüklü kamyon patlatıldı. 16 vatandaş yaşamını yitirdi.

7 Haziran 2016 – Vezneciler’de düzenlenen hain saldırıda 6’sı polis 12 kişi şehit oldu.

28 Haziran 2016 – IŞİD’li 3 canlı bomba ellerinde kaleşnikoflarla İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni bastı. Açtıkları ateş ve sonrasında kendilerini infilak ettirmeleriyle 41 kişi yaşamını yitirdi, 100’den fazla kişi de yaralandı.

MEYDAN GAZETESİ