“Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan arasında bir kriz mi var?” Kimine göre bu, fitne amaçlı bir söylem. Kimine göre ise gerçekten devletin başında bir ‘çift başlılık’ var.
Uzun süredir kulislerdeBaşbakan Ahmet Davutoğlu ileCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında bir krizin olduğundan bahsediliyor.
“Devletin yönetiminde çift başlılık” tabirleri kullanılıyor.
Öyle ki; Binali Yıldırım’ın oğlunun kumar masasındaki görüntülerinin Sözcü gazetesinde yayınlanmasını, Davutoğlu’nun, Yıldırım’ı başbakanlığa hazırladığı öne sürülen Erdoğan’a karşı bir hamlesi olarak yorumlayanların sayısı az değil.
İktidara yakın kimi kalemler bu söylemlerin fitne amaçlı olduğunu söylese de, kimileri de “Hoca”nın, “Reis”e rağmen hareket ettiği ve bir ayrışma olduğu kanaatinde.
Son olarak TRT’nin eski Genel Müdürü Nasuhi Güngör’ün A Haber’de katıldığı bir programda kullandığı‘AK Parti artık Davutoğlu ile yoluna devam edemez’ ifadeleri bu tartışmaları bir kez daha alevlendirdi.
Peki nedir bu ‘çift başlılık’ meselesi? Davutoğlu ile Erdoğan arasında gerçekten bir çatlak var mı? Varsa nerede başladı bu kriz?
KABİNE’DE DAVUTOĞLU’NDAN ESER YOK
64. Hükümetin kabine üyeleri açıklanmadan önce birçok isim havada uçuştu. Yeni kabinede Davutoğlu’nun ne kadar etkin olabileceği çokça tartışıldı.
Ve nihayet liste açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın bakanlık koltuğuna oturduğu kabinede Davutoğlu’ndan eser yoktu.
Ali Babacan kabine dışı kalmış, Ahmet Davutoğlu’nun bir numaralı adamı Ali Sarıkaya da bakanlık elde edememişti. Adeta “Saray’la senkronize bir kabine” ortaya çıkmıştı.
CERATTEPE
Geçtiğimiz aylarda Artvin’in Cerattepe bölgesinde yapılması planlanan maden ocağı halkı ayaklandırdı.
Protestolar, Artvin’le sınırlı kalmadı. Ülkenin dört bir tarafında eylemler gerçekleşmeye başladı.
Bunun üzerine Başbakan Davutoğlu devreye girerek uzlaşmacı bir yol izlemeyi tercih etti. Davutoğlu, Yeşil Artvin Derneği yetkilileri ile Çankaya’da bir görüşme yaparak maden şirketinin Cerattepe’deki çalışmalarının hukuki süreç bitene kadar durdurulacağı sözünü verdi.
Erdoğan bu duruma fena kızmış olmalı ki bu gelişmenin ardından sert bir açıklama yaparak maden ocağını protesto eden vatandaşlar için ‘yavru geziciler’ ifadelerini kullandı. Davutoğlu’nun Artvinlilere verdiği söze rağmen iş makineleri çalışmalarına devam etti.
DAVUTOĞLU: CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL TUTUKSUZ YARGILANMALI
Başbakan Davutoğlu, MİT Tırları haberleri nedeniyle müebbetle yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül’üntutuksuz yargılanması gerektiğini vurgulayarak “Devletin stratejik çıkarlarını zedeleyenlere dönük hukuki tedbirler dünyanın her yerinde vardır. Bu yargılamanın tutuksuz olması esas olmalıdır” demişti. Cumhurbaşkanı’nın beyanları ise tam aksi yönde oldu.
Nitekim Erdoğan, tutuklu yargılanan Gül ve Dündar’ın tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi’ne,verdiği hak ihlali kararı nedeniyle sert çıkmış, yerel mahkemenin bu karara direnmesi gerektiğini ve kararı uygulamayabileceğini söylemişti. Gerekirse AİHM’e tazminat bile ödeyebileceğimizi belirtmişti.
DAVUTOĞLU: AKADEMİSYENLER TUTUKSUZ YARGILANMALI / ERDOĞAN: NE DEMEK TUTUKSUZ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında bir restleşme de “Barış Bildirisi”ne imza atan akademisyenlerin tutuklu yargılanması konusunda yaşandı.
Davutoğlu, “Nihai hüküm verilene kadar ilkesel olarak tutuksuz yargılamanın doğru olduğu inancındayım” ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı’ndan yanıt gecikmedi.
Erdoğan, Avukatlar gününde yaptığı konuşmada, “Ne demek tutuksuz yargılanmalı. Suçluysa o da tutuklu yargılanacak” açıklamasını yaptı.
DAVUTOĞLU: HER ŞEY KONUŞULUR / ERDOĞAN: ORTADA KONUŞACAK BİR ŞEY YOK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Nisan Cuma günü gittiği Diyarbakır’da gazetecilerin çözüm sürecine ilişkin soruları üzerine “PKK Mayıs 2013’e dönerse her şey konuşulur” demişti.
Erdoğan ise 4 Nisan günü Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu’nda, “Terör örgütünü temsil edenler bazen çözüm, müzakere, görüşme gibi laflar ediyorlar. Ortada çözülecek de görüşülecek de bir konu yoktur. Bu böyle bilinsin” ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU’NDAN BÜLENT ARINÇ’A ÖZEL DAVET
Bülent Arınç, bir süre önce CNNTürk’te Taha Akyol’un programına katılarak yaptığı çarpıcı açıklamalarla siyasetin gündemine oturdu. Arınç, Dolmabahçe Mutabakatı’ndan haberinin olmadığını belirten Erdoğan’ın aslında bu mutabakattan haberinin olduğunu söyledi. Bunun üzerine Erdoğan’la karşılıklı atışmalara giren Eski Başbakan Yardımcısı, açıklamalarına belli aralıklarla Twitter hesabında yer verdi.
Bu gelişmelerin ardından, Erdoğan’a yakın isimlerce yerden yere vurulan Arınç’a Başbakan DavutoğluManisa ziyaretinde özel bir davet yolladı. Bülent Arınç, Başbakan’ı havalimanında karşıladı, birlikte Cuma namazı kıldılar ve basına renkli pozlar verdiler.
DAVUTOĞLU: BAŞKANLIK BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ DEĞİL
Erdoğan, hemen her platformda Başkanlık sisteminin öneminden ve aciliyetinden dem vurur oldu. Konuşmaları ne vesileyle olursa olsun, konu mutlaka oraya geliyor, Başkanlık sistemine olan acil ihtiyaçtan söz ediliyor.
Davutoğlu’nun ise bu konuda biraz pasif davrandığı yorumları var. Nitekim, Başbakan, TRT’de katıldığı bir programda “Başkanlık birinci önceliğimiz değil. Öncelik gerilimin düşmesi ve her şeyin konuşulabilmesi” ifadesini kullandı.
DAVUTOĞLU: YENİ ANAYASA BİRAZ DEMLENSİN
Önceki gün, Başkanlık sistemini de içeren ‘Yeni Anayasa’ konusunda Ahmet Davutoğlu’ndan ilginç bir açıklama geldi. Davutoğlu , “Yeni anayasa biraz demlensin” dedi.
Kim bilir, belki de konunun aciliyetine Erdoğan kadar inanmıyordur.
FUAT AVNİ: ERDOĞAN’IN DAVUTOĞLU’NA TAHAMMÜLÜ KALMADI
Sosyal medya fenomeni Fuat Avni, 19 Nisan tarihli tweetlerinde “Erdoğan’ın artık Davutoğlu’na tahammülünün kalmadığını” belirterek, Binali Yıldırım’ın “paralel hükümetinin” toplantılarını sıklaştırdığını öne sürdü.
“Davutoğlu’nun 16 kişilik MYK’da adamı yok. 50 kişilik MKYK’daysa sadece Mehmet Babaoğlu ve Selçuk Öztürk var.” iddiasında bulunan Fuat Avni, bürokrasideki atamalarda da çekişmelerin yaşandığını söyledi.
KARAR GAZETESİ VE MEDYA
‘Davutoğlu’na yakın ekip’ olarak adlandırılan Mustafa Karaalioğlu, Mehmet Ocaktan ve Yusuf Ziya Cömert tarafından Karar Gazetesi kuruldu.
Gazetedeki köşe yazılarında Erdoğan’a yönelik ince eleştiriler gün aşırı yer buluyor.
Onlardan bazıları:
Karar Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan: Zor ve meşakkatli günler bekliyor bizi. Çünkü ilkelerin bir anlam ifade etmediği hatta dindarlığın bile satılan bir meta haline dönüştüğü vicdanları yaralayıcı kirli bir mevsimde yaşıyoruz.
Mustafa Karaalioğlu: Türkiye’nin bir numaralı meselesi seviyesizliktir. Diğer bütün meseleler bu büyük meselenin yanında talidir… Bu hal hal değil, bu gidiş gidiş değildir.
Yusuf Ziya Cömert: İşten atıldık. Limon satmayı bilmiyoruz. İhale işlerine hiç aklımız ermiyor. Şu halde, ne yapabiliriz?
Karar başta olmak üzere medyadaki benzer bazı gelişmeler, Davutoğlu’nun, “Saray’ın medyasına” karşıgüç elde etmek için planlı bir strateji yürüttüğü yorumlarına neden oluyor.
Evet; yalnızca bu birkaç gelişmeye bile bakıldığında, Erdoğan-Davutoğlu çatlağının gitgide gözle görülür hale geldiği anlaşılıyor.
KAYNAK: EŞREF AYDOĞMUŞ / ROTAHABER