
IŞİD’in Bomba Sevkiyatı Telefon Kayıtlarında

Tapelerde, saldırılarda kullanılan patlayıcılar açık şekilde ifade edilirken IŞİD’lilerin Mersin’de tedavi edilmesi ve yargısal süreçlerle ilgili çarpıcı detaylar yer aldı.
Diyarbakır’da 5 Haziran günü HDP mitingine düzenlenen bombalı saldırının soruşturma dosyasında, İçişleri Bakanlığı’nca kırmızı listede aranan IŞİD’in sınır emiri ‘Ebu Bekir’ kod adlı İlhami Balı ile çok sayıda örgüt mensubunun telefon konuşması yer aldı.
İlhami Balı’nın dinlenen telefonunun kayıtlarına göre IŞİD mensuplarının Türkiye-Suriye arasında çok kez patlayıcı madde sevkiyatı yaptığı ortaya çıktı. Dinlenen telefondan bazen açık, bazen şifreli yapılan konuşmalarda, bomba imalinde kullanılan gübre gibi malzemelerin sınırdan geçirildiği tespit edildi.
‘TUTARLARSA HİÇ KURTULUŞUM YOK’
Telefon dinlemelerinde IŞİD kontrolünde kaçakçılık yapan Selçuk isimli kişi ile İlhami Balı arasındaki görüşme dikkat çekti. Sınırdan geçirilecek malzemenin patlayıcı, ateşleyici olduğu belirtilen 14 Haziran 2015 tarihli görüşme şöyle:
Selçuk: Eşya getirdin, bu eşyalar nasıl olacak?
İlhami: Bana gönderebilir misin? Çok mu?
Selçuk: Çok aşırı. Hamal yok, nasıl göndereyim? Bir de sakıncalı. Tutarlarsa hiç kurtuluşum yok.
İlhami: Nedir ki?
Selçuk: Patlayıcı, ateşleyici gibi bir şey. Bir yere indirdim. Korkuyoruz bundan.
İlhami: Yarın hallederiz.
Selçuk: Faturası var dedi, vermedi. Faturası yok
‘AVUKAT HAKİM HEYETİNİ BAĞLADI’
Telefonu dinlenen İlhami Balı’nın yaralanarak Türkiye’ye götürülen teröristlerin tedavilerini Mersin’de yaptırdığı ve para gönderdiği de ortaya çıktı. Balı’nın yakalanan örgüt mensuplarının davalarını İsmail Korkmaz aracılığı ile takip ettiği ve sanıklara avukat temin ettiği de dinlemelere yansıdı.
İsmail: Mahkeme ertelenmiş. Avukat buraya borçla gelmiş. Arkadaşlar da aileler de rezil oldu. Adam aşırı güzel savunma yaptı. Adamın hakkını vermek lazım. İstanbul’dan gelen avukat yakama yapıştı. Adama söz verdim. Müslümandır, acıdım borçla geldim dedi. Küçük bir dosya değil. Kardeşler orada rezil oldu. Avukat olmayınca adam mahkemeyi erteleyecek. Avukat hakim heyetini kendine bağladı.
İlhami: Benimle alakalı bir şey var mı? Sordular mı?
İsmail: Seninle alakalı yok. Aranmanın devamı. Kardeşlerin parası yokmuş, rezil durumdalar. Üçünün de parası yok.
İlhami: 500 dolar gönderdim. 100 dolar göndersin aileleri. Ben ayriyetten para harcamam. Bu işi benim için yapmadılar. Allah için yaptılar. 500 dolar gönderiyorum.
‘750 KİLO ZİRAİ İLAÇ GEÇİRDİM’
Başka görüşmede İlhami Balı ve Ayhan isimli kişinin sınırdan geçirilen ve ‘Zirai ilaç’ denilen malzeme ile ilgili konuşmaları dikkat çekti. Uzmanlar zirai ilaç olarak kodlanan malzemenin gübre olabileceğini belirtti. 24 Şubat günü yapılan görüşme şöyle:
Ayhan: 750-800 kilo çıkardık. Sıfırdan(sınırın sıfır noktası) girip, oradan çıkıyorlar. 1 ton 100 kilo geçirdim. Çobanbey’de bıraktım. Gece yarısı olduğu için, bugün akşam başlayacağım. Gündüz yol kötü olmasın. Bu akşam 3 kamyon malı sana teslim edeceğim.
İlhami Balı: Nerede şu an?
Ayhan: Arabayı yükleyip getirsinler.145 bin Suri ‘ye (Suriye para birimi) anlaştık tonu. Bir de çok ağır. Bir ton üzeri malzeme şey ettirdim. 30’ar kilodan 750 kilo zirai ilaçlarını geçirdim. 500 kiloya yakın filtre geçirdim.
Özgür Düşünce Gazetesi