İktidarın, terörle mücadele sürecinde ciddi hatalar yaptığını ve Yapmaya da devam ettiğini Yazan Özgür Düşünce Yazarı Erhan Başyurt bugünki köşesinde hatalar zincirini yazdı!

İktidar, terörle mücadele sürecinde ciddi hatalar yaptı. Yapmaya da devam ediyor.

Demokratikleşme ve bireysel haklar konusunda umut veren, cesur adımlar atıldı.

Bölge halkının da desteği kazanıldı.

Ancak barışa giden tarihi fırsatı kaçırdılar…

***

Çözüm Süreci ile terör örgütü “Kürt Sorunu’nun tek muhatabı”yapıldı.

Militanlar silah bırakmadan, süreç takvime bağlanmadan, “Analar ağlamasın!” denilerek yol alındı.

Silahlı militanlara operasyon yapılması engellendi.

Şehirlerde örgütlenmelerine göz yumuldu.

Hendekler kazılıp, kurtarılmış bölgeler oluşturuldu. ‘Mahkemeler’kuruldu. ‘Vergi’ toplandı.

İktidar sadece seyretti…

Çözüm Süreci, çözülme süreci olmasın” diye uyaranlar, “Savaş istiyorsun!” denilerek susturuldu.

***

İktidarın bu süreçte tek hesabının “siyasi kazanımlar” olduğu 7 Haziran ile ortaya çıktı.

Seni başkan yaptırmayacağız” diyen HDP’nin barajı aşması, Çözüm Süreci için İmralı’da kurulan masanın devrilmesi ile sonuçlandı.

Ani tavır değişikliği, “Amaç barış değil, saldırıları önlemek” iddialarına haklılık kazandırdı.

Yaşananlar, “Çözüm Süreci ile başkanlık pazarlığı yapılıyor” diyenlerin de haklı olduğunu gösterdi.

Oy kazandırdığı müddetçe Çözüm Süreci devam ettirilirken, operasyonlarla da HDP’yi yıpratmayı ve MHP’nin tabanını çekmeyi başardılar…

***

Önce “güvenlik zaafı ve otorite boşluğu” oluşturuldu, sonra da telafi için sert güvenlik operasyonları başlatıldı.

Şehir merkezlerine aylar süren sıkıyönetim ilan edildi.

Sokak aralarında tanklarla ateş açıldı.

Gıda, su, elektrik verilmedi. Sağlık hizmetleri aksatıldı.

Sivillerin zarar görmesi engellenmedi.

Kış günü 250 bini aşkın insanın göç etmesine göz yumuldu.

Analar ağladı” ama bu kez de haklı eleştiriler, “Terör örgütünü destekliyorsunuz!” diye susturuldu.

***

Güvenlik ve istihbarat zaafının zirve yaptığı artık şüphe götürmez bir gerçek.

Terör, büyük şehirlere taşındı.

Oslo’dan Kobani’ye, İmralı’dan Kandil’e uzanan hatalar zincirine imza atanlar, şimdi haklı eleştirilerin önünü almak, uyarıların duyulmasını önlemek için yine “tefrit” peşinde.

Akademisyenleri, gazetecileri, sivil toplum yöneticilerini susturmak istiyorlar.

Basın ve örgütlenme özgürlüğünü yok etmek, ifade ve fikir özgürlüğüne kelepçe takmak arzusundalar.

***

Silahlı terör örgütü” ile masa kuranlar, “silahsız terör örgütü”suçlaması ile “istibdat” yönetimine yol açacaklar.

Hatalardan ders çıkarmak yerine, maalesef hatalar zincirine yenilerini ekliyorlar…

Özgürlükler ve evrensel hukuktan uzaklaştıran her adımın,‘bumerang’ gibi dönüp bir gün kendilerini de vuracağının farkında bile değiller.

Kaynak: Erhan Başyurt – Özgür Düşünce