Mısır’ın tek seçilmiş Cumhurbaşkanına idam cezası verildi. Şu gerçeği kabul edelim o idam cezasında Türkiye’nin de payı var. O dönem yazdığım analizlerde bu rolü etraflıca anlatmıştım. İşte 4 Eylül 2013’de Taraf gazetesinde çıkan o analizlerden:

Hakan Fidan, Mursi’yi mi darbecileri mi bilgilendirdi

Ahmet Davutoğlu katıldığı bir televizyon programında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Mısır’da darbe olmadan 15 gün önce Kahire’ye giderek Mursi’yi uyardığını söylemişti. Davudoğlu’nun açıklamlarının ardından, eski yazarı MİT’in basın müşaviri olan Star gazetesi, Fidan- Mursi görüşmesinin ayrıntısını yayımladı. Star’ın haberine göre Fidan Mursi’ye “Bölgede bir hareketlenme var. Bu hareketlenmenin, sizin iktidarınız aleyhine bir hareke dönüşmemesi için gerekli adımları atın, tedbirlerinizi alın” uyarısını yaptı ve Mursi’nin, meşruiyetini kuvvetlendirmesi için şu önerileri de masaya getirdi:

1) Meşruiyeti kuvvetlendirmek için halk içinde de kucaklayıcı olun. Siyasi parti temsilcileriyle istişarelerinizi artırın.

2) Dış dünya ile irtibatınızı koparmayın. …İlk resmî ziyaretlerinizi ABD, İran gibi ülkelere yapın.

3) Ekonominizi düzeltecek girişimlerde bulunun. Ekonomik darboğazı aşmak için turizme odaklanabilirsiniz.

4) Kahire’nin çöplerinden kurtulması için biz de destek olalım, hijyen için 150 çöp kamyonunu gönderiyoruz.

5) Devlet deneyimi için bürokratlarınızı Türkiye’ye eğitime gönderebilirsiniz.

Uzun süre bu haberin yalanlanmasını bekledim ama ne MİT’ten ne de başka bir kurumdan bu haber yalanlandı. Üstelik birçok medya organı da haberi aynen alıntılıyarak verdi. Haberde “tuhaf” birtakım tutarsızlıklar var. En belirginlerinden başlayarak anlatayım:

1) Habere göre darbeden 15 gün önce (17 Haziran civarı) yaptığı görüşmede Mursi’ye “150 çöp kamyonunu gönderiyoruz” demiş. Fidan’ın darbe olacak dediği görüşmede çöp kamyonu konuşması başlı başına tuhaf ama haberi daha da tuhaf kılan nokta şu: Fidan’ın 15 Haziran’da “gönderiyoruz” dediği çöp kamyonları 27 Mayıs’ta zaten gönderilmişti. 10 Haziran’da Çevre Bakanı’nın katılımıyla resmî teslim töreni de düzenlenmişti.

2) Habere göre Fidan yine Mursi’ye “İlk resmî ziyaretlerinizi ABD, İran gibi ülkelere yapın” tavsiyesinde bulnuyor. Fidan’in ilk resmî ziyareti İran’a yapın dediği tarihten tam dokuz ay önce Mursi zaten İran’ı ziyaret etmişti.

Muhtemelen Türkiye Mısır’a bu tavsiyeleri yaptı ama darbeden hemen önce değil, Mursi iktidara geldikten hemen sonra. Zaten böylesi tavsiyelerin darbeden önce yapılması başlı başına bir saçmalık.

Ancak “Türkiye darbeye hazırlıksız yakalandı” eleştirilerini örtbas etmek için Fidan’ın darbeden 15 gün önce yaptığı ziyaretin içini daha önceki ziyaretlerde yapılan tavsiyelerle “zenginleştirip” medyaya servis ettiler. MİT’in özensizliği medyanın özensizliği ile birleşince, kimse “teslim edilmiş çöp kamyonları ve yapılmış ziyaretin darbeden önce gündeme getirilmesi saçmalık” demedi…

Fidan, Mursi’yi “darbe geliyor” diye uyarmış olabilir. Bu durumda başka bir çelişki çıkıyor ortaya. Eğer Fidan, Mursi’yi uyardıysa devlette iki başlı bir yapı var demektir. Zira Kahire Büyükelçisi’nin Ankara’ya geçtiği raporlarda “darbe olmayacak” yazıyordu. Kahire’deki büyükelçinin darbeden haberi yok, ama MİT Müsteşarı Ankara’dan Kahire’ye gidip Mursi’yi uyarıyor.

Daha önemlisi Fidan’ın, o ziyaretinde Mısır İstihbarat Şefi Mohamed Rafet Şehata ile görüşüp görüşmediği. Diplomatik teamüller gereği eğer bir istihbarat servisi başkanı başka bir ülkeye gidiyorsa ve görüşmeler yapıyorsa o ülkenin istihbarat başkanı da görüşmede hazır bulunur. Hatırlayın Fidan Beyaz Saray’da Erdoğan- Obama görüşmesine katıldığı için Obama’nın ulusal güvenlik danışmanı, Fidan’ın karşılığı olarak görüşmede hazır bulunmuştu. Nitekim MOSSAD Başkanı, Fidan’ın Mısır ziyaretinden kısa süre önce Ankara’ya gelmiş ve Fidan’la görüşmüştü.

Görüştüğüm kaynaklar Fidan’ın diplomatik teamüller gereği büyük olasılıkla Şehata ile görüşmüş olabileceğini ifade ediyor.

Eğer Fidan görüşmede Mısırlı mevkidaşının yanında Mursi’ye ordunun darbe yapılacağını söylediyse durum felaket demektir. Zira Fidan’ın “darbe yapacaklar” dediği kişi bizzat darbecilerin adamıydı. Zira darbe yönetimin Cumhurbaşkanı Adli Mansur Şehata’yı Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadı. Bu durumda Fidan darbe yapacak adamın yanında Mursi’ye “darbe yapacaklar önlemleriniz alın” demiş oluyor.

Sizin anlayacağınız tam bir zehir hafiye durumu.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...