Hadi itiraf edin, siz de ülkenin kötüye gittiğini görüyor itiraf edemiyorsunuz. Siz de Erdoğan’ın yanlış yaptığını biliyor itiraf etmeye korkuyorsunuz. Siz de AKP’nin eski AKP olmadığını hissediyor söyleyemiyorsunuz.

Hadi itriaf edin, çözüm sürecinin yapılış şekline itiraz ettiğimiz için bizi hain ilat ettiğiniz düşündükçe yanlış yaptığınız aklınıza geliyor ama “düşmanların” haklılığını kabul etmek zorunuza gittiği için kabul edemiyorsunuz…

Hadi itriaf edin, AKP PKK’yı büyütüyor dediğim zaman “sırf muhalefet olsun diye” konuştuğumu düşünüyor “Erdoğan’ın ve devletin bir bildiği var. Onlar kim devletten iyi mi bilecekler” diye düşünüyordunuz. Şimdi durum ortaya çıkınca bunu sırf “düşmanlarınız” öngördüğü için ağırınıza gidiyor…

Hadi itiraf edin, Erdoğan’ın çevresindeki kalitesiz adamlardan siz de rahatsızsınız ama başka çareniz yok onları desteklemek zorunda hissediyorsunuz…

Hadi itiraf edin, bu gidişatın böyle gitmeyeceğini, ülkenin bir yere gidip toslayacağını biliyor ama söylemeye ödünüz kopuyor. Giderken heybeyi toplayayım toslamadan önce atlarım telaşındasınız…

Hadi itiraf edin, çok güvendiğiniz arkadaş ortamlarında “Erdoğan, PKK’ya destek vererek, Cemaate savaş açarak yanlış yaptı” diyorsunuz ama paralelci olmaktan korktuğunuz için bu görüşleriniz saklıyorsunuz…

Hadi itiraf edin, Havuz’un yalanlarına siz de inanmıyorsunuz ama “harp hiledir” diye avutuyorsunuz kendinizi..

Hadi itiraf edin, kendi kişiliğiniz oturmadığı için Erdoğan’ın kişiliğinde kendinizi bulduğunuzu düşünüyorsunz.

Hadi itiraf edin, “part-time Müslüman olup full-time İslamcı” görünmek menfaatinize gelmeseydi ne İslamcılık ne de Müslümanlık derdiniz olurdu…

Hadi itriaf edin, “vatan haini” dediğiniz adamlar rant çarkınıza çomak sokup, çarkınızı kırdığı için bu kadar rahatsızsınız. Yoksa siz de bal gibi biliyorsunuz ki o insanlar bu vatanları için sizden ve reisinizden çok daha fazlasını verir ve vermeye hazırlar…

Hadi itiraf edin, en büyük korkunuz Allah korkusu değil iktidardan gitme korkusu. Reis giderse halimiz perişan diye kendiniz itiraf etmekten bile korkuyorsunuz…

…Ve sen, bunların hiç biri aklına gelmeyen sen, hadi itiraf et, senin zaten düşünme yeteneğin yok. Senin yerine başkaları düşünüyor…

Emre Uslu

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...