Abdullah Gül bu hafta da geleneksel Cuma mesajını verdi. Cami çıkışında yaptığı açıklamalarla gündemde kalmaya çalışan Gül, bu hafta da gündeme gelmeyi başardı. Gül, seçim sonrasında Ahmet Davutoğlu’nu arayıp koalisyon kurması konusunda cesaretlendiridiğini açıkladı. Gül dün de Erdoğan’ı arayıp AKP’nin içinde bir koalisyon hükümeti kurulması gerektiğini söylediğini bildirdi.

Peki bu ne analama geliyor?

Yeniyon.com daha önce yayınladığı analizde Fehmi Koru’nun gül lehine topa girmeye başladığını belirtip Gül’ün ayak sesleri duyuluyor demişti. Bu hafta Gül vitesi biraz daha büyüttü. Normal şartlar altında Gül bu tip kavglara doğrudan girmez. Aracılar kullanarak mesajlarını vermeyi tercih eder.

Seçimden sonra Fehmi Koru’nun devreye sokulması Gül’ün ayaklarının işaretiydi. Bu hafta Gül doğrudan çıkıp Ahmet Davutoğlu’nu cesaretlendirdim derken aslında Tayyip Erdoğan’a karşı bir adım attım diyor. Gül’ün telefon trafiğine bakılacak olursa, seçim sonrasında hemen Davutoğlu’nu arayıp Erdoğan’ı neredeyse bir hafta sonra aramış olması kendi başına anlamlı.

Belli ki Gül seçimlerin sonucunu görür görmez devreye girmiş ve tercihini Davurtoğlu’ndan yana koymuş. Erdoğan’ı ise Deniz Baykal görüşmesinden sonra  aramış. Dolayısıyla burada Erdoğan’a verdiği mesaj açık. Erdoğan’ı arayıp AKP koalisyonda olmalı diyerek Erdoğan’a şu mesajı veriyor: “sakın maceraya girme. Tek oyun kurucu sen değilsin, ben de buradayım beni dışlayamazsın.”

Öte yandan Davutoğlu ile birlikte hareket eden Arınç da “o dört bakanın dosyaları yeniden açılabilir” diyerek Edoğan’a ayağını denk al mesajı veriyor. Arınç pekala biliyor ki o bakanlar Yüce Divan’a gittiklerinde tüm parmaklar Erdğan’ı işaret edecek. Böylece Arınç, pazarlığa karışma, yargılanmak var işin ucunda mesajı vermiş oldu…

Boks terimiyle söyleyecek olursak, Abdullah Gül, Erdoğan’a bir sağ kroşe çaktı.

Peki Gül’ün sağ kroşesi karşısında Erdoğan ne yapar?

Erdoğan’ın birinci önceliği kolduğunu koruyup, yolsuzlukların üzerini kapatmaktır. Bu nedenle kendisini Gül, Davutoğlu ve Arınç üçlüsünün kıskacından kurtarmak isteyecektir. Eğer Gül Davutoğlu’nu yeterince cesaretlenirdiyse önümüzdeki günlerde Erdoğan’ın istehinin dışında hamleler sürpriz olmaz. Erdğan’ın ne yapacağını işte o zaman göreceğiz. İlginç zamanlar bizi bekliyor…

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...