Türkiye yine alçakça bir saldırı ile sarsıldı.
Bu sefer hedef Gaziantep idi.
Bir düğün salonuna yapılan bombalı saldırıda, otuz kişi katledildi, çoğu ağır yaralı yüzden fazla vatandaşımız var.
7 haziran seçimlerinden sonra başlayan terör saldırılarında, binlerce insan yaralandı, yüzlerce insan hayatını kaybetti.
Hemen hemen her ay bir bombalı saldırının olduğu bir ülke haline geldi Türkiye.
Ve tüm saldırılaradan sonra, yetkili olan kişiler, aynı klasik ifadeleri kullandılar.
-Kınıyoruz.
-Gücümüzü test etmeyin.
-Güvenlik zaafiyeti yok.
İnsanlarımızın katledildiği bu saldırıları, devletin yetkilileri engelleyemiyor veya engellemiyor.
Ortada artık bir zaafiyetten çok, bir ihanet söz konusudur.
Ve bu ihanet, göstere göstere yapılıyor.
Bunca insanın hayatını kaybettiği saldırılardan sonra, onuruyla ve şerefiyle istifa eden bir tek devlet yetkilisi de çıkmadı bu güne kadar.
En son saldırı olan, Gaziantep saldırısı üzerinden, bu ihanetin nasıl olduğuna biraz bakalım.
Devletin resmi kayıtlarında Gaziantep ve Adıyaman, IŞİD’e eleman temin edilen ve Suriye’de yaralanan IŞİD militanlarının tedavi edildiği yer olarak geçiyor.
Binlerce genç, beyinleri yıkanarak, eli kanlı kafa kesen cani bir örgütün kucağına atılıyor.
Ve bu durumdan yetkililer haberdar.
İşin en kötüsü, bunu yapanlar ve yapılanlar devletin dilgisi dahilinde ve yer yer korunuyorlar.
Gazinatep, sınıra yakın ve çok farklı kültürlerden insanların yaşadığı bir yer.
Özellikle varoş mahallerinden seçilen bu kişiler, IŞİD’e katılıyor.
IŞİD’in güneydoğu merkezlerinden biri Gaziantep.
Ve bu durum, devletin istihbarat kaynaklarında da mevcut.
İşte bu şehirde dün gerçekleşen bu saldırı, gözlerin yeniden IŞİD ve Gaziantep’e çevrilmesine sebep oldu.
Ankara gar saldırısını gerçekleştiren ve IŞİD’in ‘Türkiye emiri’ olan ve üzerindeki bombayı patlatarak ölen Yunus Durmaz’ın 10 Ekim’de Ankara Katliamı iddianamesine giren notlarında, şehirdeki Kürt düğünlerine saldırı planlandığı yazıyor.
Yunus Durmaz’ın iddianameye giren notunda, örgüt içinde kendisinden yetkili bir isme yazdığı anlaşılan metinde, “PKK’lılar düğün yapıyorlar. Bu düğüne sadece akraba olduğu için gelenlerde var ama geneli PKK’lı. Düğünlerde PKK bayrağı açılıyor, PKK şarkıları söyleniyor. Böyle bir yerde amel yapalım mı?” ifadeleri yer alıyor.
Bu bilgi devletin yetkilileri tarafından biliniyor ve bu saldırı engellenemiyor.
Ülkenin tüm istihbarat ve güvenlik birimler, masum insanların peşinde koştuğundan, elleri kanları caniler sokaklarda, şehirlerde cirit atıyor.
Yine devletin güvenlik kayıtlarında, IŞİD üyelerinin yaralandığında Gaziantep’e getirilerek tedavi edildikleri yazıyor.
Gazinatep’ten aldığım bilgilerde, çok sayıda IŞİD militanının hastanelerde tedavi edildiği, ve çok sayıda IŞİD hücre evlerinin olduğunu öğrendim.
Ve bilgiler devletin de elinde var.
Ama bu hücre evlerine operasyon yapılmıyor.
Yapılan göstermelik operasyonlarda göz altına alınan militanlar, sorgulandıktan sonra serbest bırakılıyor.
Şuan tutuklu IŞİD’li sayısı yok denilecek kadar az.
Adeta bir el, IŞİD militanlarını koruyor.
AKP çevreleri ve hükümet, IŞİD’in yaptığı saldırılardan sonra yaptıkları tüm açıklamalarda, özellikle IŞİD’i tek başına anmıyorlar.
PKK ile yada PYD ile bir arada anıyorlar.
Hatta artık “koktely terör” diye bir uydurma terim üzerinden bunu dillendiriyorlar.
Son günlerde ülkede Hizmet Hareketi’ne yapılan saldırılar ve operasyonlardan sonra, bu sıralar, AKP çevreleri, IŞİD-PKK ikilisinin üst aklı olarak Hizmet Hareketin’i lanse etmeye çalışıyorlar.
Hayatında çakı taşımamış, kimseye en ufak bir zararı olmamış insanlar, bilinçli olarak eli kanlı teröristlerle brilikte anılmaya çalışılıyor.
AKP’nin attığı bu çamurda Allah’ın izniyle bu hareketin üzerine yapışmayacaktır.
Dünya IŞİD’e destek verenlerin, onlara binlerce tır silah yollayanları, para yardımında bulunanları çok iyi biliyor.
AKP’nin bu iftiraları, kendi tabanında kabul görsede, dış dünya neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor.
Ne yazık ki,AKP zihniyeti, kendisini kurtarma ve saltanatlarını devam ettirme adına çok kirli bir oyun oynuyor.
Bu oyunun adı iç savaştır.
Ülke tarihinden olmayan bir büyük iç savaş çıkarılmaya çalışılıyor.
Toplumun değişik katmanları birbiri üzerine salınmaya çalışılıyor.
Bu tehlikeli oyunun amacı
1- İktidarlarını devam ettirme
2- Misyonları olan ülkenin doğusunun bölünmesi.
3- BOP projesinin eşbaşkanlığını yapan zihniyetin amacına ulaşması.
Bu amaçları adına, kaç kişinin öldüğünün, ülkenin bir ortadoğu ülkesine dönmesinin hiç bir önemi yok.
Yeterki saltanatları devam etsin.
Yeterki hizmet ettikleri zihniyet amacına ulaşsın.
Ne Allah korkuları var
Ne insani duyarlılıkları var.
Ve işin en acısı, bu zihniyete halkın inanması ve destek vermesi.
Türkiye, Hitler almanyasına doğru son sürat gidiyor.
Şehirlerin harabeye döndüğü, binlerce insanın hayatını kaybettiği bir ülke olmaya doğru gidiyoruz.
Eğer halk uyanmaz ve buna dur demez ise, korkarım ki ülke bu günleri arayacağı kapkara günlere doğru gidecek.
Ve bunun bedelini, toplumun tüm kesimleri ödeyecek.
Allah sonumuzu hayretsin.
Milletimizi ve insanımızı korusun.
Şer şebekelerinin oyunlarını bozsun.