Gazeteci Yesil'ler

“Gazeteci Yeşil”ler

Sevgili dostlar, bir süredir Sabah gazetesi Özel İstihbarat Servisi Müdürü Abdurrahman Şimşek ve ve Yardımcısı Ferhat Ünlü bana saldırıyor. Bu kişilerin MİT krizi patladıktan sonra bana saldırıya geçmelerine anlam veremedim doğrusu. Sanırım bana saldırmaları için sağlam bir motivasyonları var. Saldırıda o kadar pervasızlaştılar ki, çok iddialı oldukları istihbaratı da bir kenara bırakıp, tamamen kara propaganda yöntemlerine başvurmaya başladılar.

Kullandıkları dil ve üslup, Odatv ve çevresinin bana karşı yürüttüğü 2008-2009 dönemindeki kampanyanın tıpkı basımı. Her iki odağı da yönlendiren kurum, keşke kampanya yürütürken, en azından dil ve üslubu zenginleştirselerdi. Odatv’nin yürüttüğü kampanyada da, önce hakkımdaki asılsız iddiaları internet üzerinden dolaşıma sokuyorlar, sonra da bazı gazetelerdeki köşeler üzerinden merkez medyanın gündemine getiriyorlardı. Şimdi de benzer bir süreç işliyor. İşin daha tuhafı ise bu şahısların yürüttüğü kampanyaya, bir zamanlar Odatv’de yazarlık, yapan ve sonra bir medya sitesi kuran bir kişinin de anında suflelerle destek vermesi.

Bu kampanya öyle saçma bir hal aldı ki, en son @sefasr adlı kim olduğunu bilmediğim bir twitter kullanıcısı saçma sapan twitler attı. Olabilir, twitter’de kimsenin ağzı torba değil. Ağzı olan konuşuyor. İşin komik ve tuhaf tarafı bu kişinin attığı twitlerin üstüne ‘gazeteci Yeşil’ diye tanımladığım metaforu tamamlayan iki ‘gazeteci’nin de atlama şekliydi. Örneğin Ferhat Ünlü, söz konusu twittleri, ”enteresan bilgi” diye ”onayladıktan” sonra bu twitlerden bazılarını RT yaptı ve takipçileriyle paylaştı. Bana saldırıda sınır tanımayan ve bodoslama olaya dalan diğer ‘gazeteci’ Abdurrahman Şimşek ile daha cesurdu. Atılan twitlere peşinen doğru muamelesi yapıp twitlerin hepsini RT yaparak takipçileriyle paylaştı. İşte tam da bu yönteme, Psikolojik Harekat’da kara propaganda yöntemi deniyor.

Şimdi Sabah gazetesi gibi dönemin ‘Amiral Gemisi’ bir gazetenin iki büyük ‘gazetecisinin’ üstüne atladığı ve okurlarıyla paylaştığı twitleri okuyalım. Sonra iki cümlelik bir cevabım var. Sonra bu iki ‘gazeteci’nin moraran yüzlerini görün. Daha sonra da şu soruyu birlikte soralım. Bu iki ‘gazeteci’ mesailerinin önemli bir bölümünü ayırıp bana neden saldırıyor?
İşte, Sefa Sar isimli twitter kullanıcısının attığı twitler:

”Taraf yazarı EmreUslu stratfor ile ilk defa 2008de bağlantı kurduğunu yazdı,oysa gerçek + @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
böyle değil, EUslu stratfrd ile ilk defa 2007de,strtfrd ODoğu masa sorumlsu KamranBokhari @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
ile TR ziyartnde önderaytaç ile birlikte 31ekim-3kasım 2007istanbul-3-9kasım 2007 ankara @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
güvenlik konularında bilgi alışverişi yapmak için stratford sorumlusunu ağırladılar..! @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
stratford ODoğu sorumlusu Kamran Bokhari ile EUslu ‘ortak proje’! geliştirmek için + @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
sonrasında biraraya gelmeyi taaahhüt ediyorlar ve 2007de tanışıp-ayrılıyrlar.. @unluferhat @ahmetvehbi @ozelistihbarat1 @EmreUslu
enteresan ve gerçek!,önder aytaç ile birlikte 2007de stratford sorumlusu Kamran Bokhari’yi TRde ağırlıyorlar! @unluferhat”

Bu twitlere Sabah gazetesi muhabirleri Abdurrahman Şimşek ve Ferhat Ünlü ”bilgi” muamelesi yapıp RT yaptılar ve üstelik ”enteresan bilgi” diye de tasdik ettiler.

Şimdi Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’tan ve grubun Medya başkanı Serhat Albayrak’dan bir ricam var. Lütfen yukarıda yazılı twitleri yarın SABAH’a manşet yapın. Güvenip gazetenizin Özel İstihbarat birimini teslim ettiğiniz iki ‘gazeteci’ onayladıysa inanın çok büyük bir haber var bu twitlerde. Yarın manşet yapmazsanız gönlüm kalır.

İşte sevgili dostlar Sabah gazetesinin güvenip ‘Özel İstihbarat’ birimi kurarak teslim ettiği iki ‘gazeteci’ bu. Şimdi sıkı durun, bu iddialara cevap veriyorum:

Ben Stratfor ile hiçbir zaman tanışmadım. Sanırım Stratfor’un ortağı Sabah gazetesi ve onun ‘istihbarat’ müdürleri bunu çok kolay bir şekilde öğrenebilir. Bu twitter kullanıcısı yazdığım yazıyı anlamamış olabilir. Sabah’ın iki önemli muhabiri de anlamamış olamaz. Ben ‘Stratfor’un adını Washington’da 2008’de duydum, kimse ciddiye almıyordu’ diye yazdım oysa.

Şimdi işin en komik tarafı şu: Ben 2007 Yılında Türkiye’ye hiç gelmedim. Oysa Sabah’ın iki muhabiri arkadaş hakkımda yazılan ”31ekim-3kasım 2007istanbul-3-9kasım 2007 Ankara güvenlik konularında bilgi alışverişi yapmak için stratfor sorumlusunu ağırladılar..!” yalanını onaylayıp bilgi diye takipçileri ile paylaşıyorlar.

Kendi gazetelerinin Stratfor ile ortaklığını görmeyen bu iki ‘istihbarat uzmanı’ nedense hakkımda atılan yalan twitlerin üstüne atlamayı görev biliyorlar. İşte bu arkadaşların ‘gazetecilik’ anlayışı bu. Eğer bu bilgiyi onaylıyorsanız, gazetenizin ortağı Startfor’da elinizin altındayken gazetenize Manşet yapmazsanız size gazeteci demeyeceğim artık.

Bu tarz bir kara propagandayı Odatv bile yapmadı. Onlar taha tutarlıymış gibi yalanlarla yapıyorlardı bu işleri. MİT’e bir çağırım var. Bence bu kara propaganda işini siz yine KaranlıkOda’ya ihale edin. Bu yeni çocuklar, çok acemi, ve her şeyi eline yüzüne bulaştırıyorlar. Zaten KCK düzenlemeleriyle Odacilar da çıkacak. Bence işlerinin başına dönsünler.  Siz de  adınıza bu kara propaganda işini böyle beceriksiz gazeteci Yeşil’lere bırakmamış olursunuz. Acemi Yeşil’lerle değil işinin uzmanı Yeşil’lerle çalışmaya devam edin…

Bu kampanyanın görünür kısmı sanırım MİT’e yönelik sorduğum basit sorulardan rahatsız olan kurumun bunları üstüme salması. Ya da MİT bu kişileri üstüme salmaya da tenezzül etmiyor ama, kendinden MİT’li bu arkadaşlarımızı durumdan vazife çıkarıp bana saldırıyor. Oysa benim bu arkadaşlarla hiç işim olmaz. Bu arkadaşlar belge yayımladıklarını iddia ediyor. Nerenizle gülseniz tırt. Bu arkadaşlar belge değil gökten on emir indirseler, boş. Zira benim ve kamuoyunun MİT’den resmi açıklama beklentim var. Devrimci Karargah örgütüne sızmış, bu örgütün elemanlarını yöneten, yönlendiren, bunların eğitim almasını sağlayan elemanlarınız var mı? KCK’ya sızmış elemanlarınız, sonu masum insanların ölümleriyle sonuçlanan eylemler hakkında bilgi verdi mi? Siz bu bilgileri güvenlik birimleriyle paylaştınız mı? Odatv nin kıytırık iddialarına bile cevap veren MİT bu sorulara neden cevap vermiyor. Neden HAYIR yok böyle bir şey deyip konuyu kapatmak yerine ”gazeteci YEŞİL’leri üstüme salıp karakter suikastı yaptırmaya çalışıyor?

Mehmet Baransu peşine takılan MİT’çileri polise yakalatmıştı. Ben peşime takılan ‘gazeteci Yeşil’leri twitterden yakalattım. Sevgili MİT becerikli adamlar tak peşime. Odatv ble bunlardan becerikliydi. Ergenekon sanıkları serbest bırakıldıktan sonra ihaleyi tekrar onlara verebilirsiniz. Benden tavsiye. Yeni adamlarınız 5 numara küçük geliyor.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...