Aslında ne yazsam başıma iş alacağım bir yazı konusu bu. Eğer Fuat Avni’ye güvenin doğru yazıyor desem Havuz medyası hemen atlayıp, biz demiştik “Fuat Avni kendisi bunun için güvenin yazıyor” diyecek. İktidar atanmış savcılarını, proje hakimlerini devreye sokup yeni bir idam kararı çıkaracak hakkımda.

Hayır “Fuat Avni doğru yazmıyor güvenmeyin” desem Fuat Avni’nin güvenilirliğini sorgulamak isteyen havuz medyası benim yazımı şahit gösterip “bakın Emre Uslu da Fuat Avni’ye güvenmeyin” dedi diye yaygara yapacak.

Havuz medyasının Fuat Avni’yi güvenilmez kılma çabası aslında Fuat Avni’ye güvenip güvenmeme konusunda ne düşünmemiz gerektiğinin ipucunu veriyor bize. Eğer Fuat Avni’nin söyledikleri doğru değilse, eğer Fuat Avni Saray’ı rahatsız etmiyorsa, Havuz medyası Fuat Avni’nin güvenilirliğini kırmak için onca haberi neden yapsın?

Buradan hareketle “Havuz medyası Fuat Avni’nin güvenilirliğini sarsmaya çalışıyorsa siz Fuat Avni’ye güvenebilirsiniz” diyecek değilim. Havuz medyası Saray’ın yelpazesi gibi, saray terlemesin diye sallamadıkları yerleri kalmadı. Onun için onların tutumlarından hareketle sonuç çıkarmak yanlış olur…

Ben Fuat Avni konusundaki kanaatlerimi kendi bildiklerimle onun yazdıklarını karşılaştırarak oluşturdum. Elbette Fuat Avni benim bildiklerimden çok fazlasını yazıyor. Çok fazla bilgi paylaşıyor. Ancak ben kendi bildiklerimle onun yazdıklarını karşılaştırınca şöyle bir kanaate sahip oldum: Benim bilgilerimle Fuat Avni’nin yazdıkları neredeyse %80 oranında uyuşuyor. Bu oran oldukça yüksek bir oran. Buradan hareketle ben Fuat Avni’nin yazdıklarını önemsiyorum, yazdıklarının doğru olabileceğini düşünüyorum, ama bir bilgiyi Fuat Avni yazdıysa doğrudur diyerek ona iman da etmiyorum.

Eğer Fuat Avni’nin paylaştığı bilgiler benim ilgi alanıma giriyor ve benim için önem taşıyorsa, o bilgileri kendi kaynaklarımdan kontrol etmeye çalışıyorum. Şimdiye kadar sadece iki defa benim kaynaklarım Fuat Avni’nin yazdıklarının öyle yazıldığı bibi olmadığını söyledi. Doğrudan yazılan yalan veya yanlış demedi, ama “o konu Fuat Avni’nin yazdığı gibi değil” dedi.

Fuat Avni’yi okumak neden önemli?

Biz gazeteciler için aslında Fuat Avni’nin yazdığı birçok bilgi sürpriz değil. Bir çok Ankara gazetecisinin bildiği bir çok bilgiyi Fuat Avni yazıyor. Hemen bir örnek vereyim, Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki uyumsuzluğu bilmeyen yok. Ancak Fuat Avni biz gazetecilerin bildiklerini somutlaştırdığı için önemli. Kim kiminle, hangi nedenle, nerede buluştu bilgilerini vererek, aslında Ankara gazetecilerinin bildiği bilgileri somutlaştırıyor.

Ankara gazetecilerinin özelliğidir %90 bilir %10 yazar. İşte Fuat Avni aslında Ankara gazetecilerinin bilip de yazmadığı o %90 bilginin İŞİNE GELEN KISMINI yazıyor.

Hemen bir örnek vereyim, Fuat Avni dün şöyle yazdı: “Jöleli, aylardır …’e ‘Bioenerji ve telekinezi yöntemini kullanarak herkesi ikna edelim’ diyordu. Hepimiz dalga geçip gülüyorduk. İsrafsaray’da alaya alınanları, … ciddiye aldı. İşinde çok iyi olduğu söylenen bir bioenerji uzmanını, İran’dan getirtti. Bioenerji uzmanıyla, tv dizileri ve programları üzerinden toplumu etkileme çalışmaları yapılıyor.”

Aslında dışarıdan bakanlar için tamamen üfürük, tamamen uyduruk gelebilecek bir bilgi bu. Bunu Fuat Avni değil de ben söyleseydim okurlarım “Emre Uslu Erdoğan karşıtlığı nedeniyle kafayı yedi” der benimle alay ederlerdi.

Muhtemelen birçok Fuat Avni okuru da bu bilgiye inanmamıştır. Ama bu bilgi doğru, yalnız, benim bildiğim kadarıyla, yeni bir gelişme değil, 2011/2012 yılında olan bir olay bu. Ayrıca saray değil MİT getirdi o uzmanı.

Eğer son zamanlarda o biyoenerji uzmanı yeniden Saray’a da gelmediyse konu şöyle bir şeydi: MİT bir takım metafizik istihbarat çalışmaları denemeleri yapıyordu. Cinlerden istihbarat toplayabilir miyiz diye, -bana göre son derece saçma-, bir çalışma vardı. Bu çalışma kapsamında, muhtemelen Fuat Avni’nin sözünü ettiği, İran’lı bioenerji uzmanını getirdiler bir kaç deneme yaptılar. Sakladkıları bir objeyi bulmasını istediler. Kurum içinden bu uygulamalara karşı çıkanlar oldu. Sonucu ne oldu bilmiyorum, eğer gerçekten öyle doğa üstü güçler varsa, İranlı uzman ile İranlılar/İrancılar Erdoğan’ı kontrolleri altına aldılar diye düşünürüm. Zira 2011/2012 yılından sonra Erdoğan artık bildiğimiz tanıdığımzı Erdoğan olmaktan çıktı bambaşka bir adam ortay açıktı. Ancak ben böyle doğa üstü güçlerin insanı kontrol edeceğine inanmam…

Yukarıda da dediğim gibi belki de MİT’in denemeleri bir yere gelmiştir, Saray’a da getirip o İranlı bioenerji uzmanını takdim etmiş olabilirler. Ancak ben bu ihtimali halen zayıf görmek istiyorum. İstihbaratçılar tuhaf adamlar böyle saçma sapan şeylere inanıp bunları deneyebilirler. Ancak böylesi bir saçmalığın devletin en üst kademesine kadar ulaşma ihtimali ülkemin geleceği açısından beni endişelendirir.

Fuat Avni’nin özellikle isim vererek yazdığı konularda o isimleri kendi notlarım arasına alıp, yakından izlemeye başlıyorum. Bu benim için çok değerli bir veriye dönüşüyor. Hem o isimlerin gelecekteki durumu, hem bugün ne yaptıkları artık kamusal bir konuya dönüşüyor. Belki o isimler bugün ileride yaptıkları hukuksuzluklardan dolayı hesap verecekler. Onun için bir gazetecinin notları arasına girmeleri, gazeteciler tarafından radara alınıyorlar. En azından kendi alanımla ilgili olan tüm isimler artık benim radarımda. Ne yaptıklarını araştırmak için Fuat Avni’nin yazdıkları bir basamak oluyor benim için.

Fuat Anvi konusunda diyeceğim şudur: Fuat Avni yazdıkları birçok gazetecinin bilip konuştuğu konuları somutlaştırdığı için önemsenecek biri. Ama her yazdığının yazdığı biçimde doğru olabileceğine inanmadan önce kendi kaynaklarınızdan kontrol ettirin. Ben öyle yapıyorum…

 

 

 

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...