Habertürk yazarı Fehmi Koru, Star yazarı Hüseyin Gülerce’nin iddiasıyla gündeme gelen Pensilvanya’da Fethullah Gülen’e yaptığı ziyaretle ilgili çok önemli bir açıklamada bulundu.
Gülerce, Koru’nun 17 Aralık’tan birkaç gün sonra, 22-23 Aralık günlerinde yapılan ziyaret hakkında, “Kumpas, Fehmi Koru üzerinden kuruldu” dedi.
Cem Küçük de 25 Aralık operasyonunun Koru’nun ziyaretinden 2 gün sonra olduğunu, bu ziyaretin aslında Abdullah Gül ve Fehmi Koru’nun Erdoğan’a yönelik bir kumpası olduğunu ileri sürmüştü.
Hem Gülerce’nin hem de Cem Küçük’ün iddiası bu ziyaretin Erdoğan’dan habersiz gerçekleştirildiği ve ona kumpas kurmak amacıyla yapıldığı şeklindeydi.
Fehmi Koru, Gülerce ve Cem Küçük’ün bu iddialarına diplomatik bir dille çok sert cevap verdi.
ERDOĞAN, FEHMİ KORU’YA DEVLETİN UÇAĞINI TEKLİF ETMİŞ
Pensilvanya’ya gitmeden önce Erdoğan’la Kısıklı’daki evinde görüştüğünü anlatan Koru, “Konunun aciliyeti sebebiyle devletin uçağının tahsisi teklif edildi; reddettim”dedi.
Bu itirafıyla, hem Gülerce’nin hem de Cem Küçük’ün iddialarına cevap verirken Erdoğan’ın gerçeklere aykırı açıklamalarını da deşifre etmiş oldu.
Evet herkesin bildiği gibi Fehmi Koru, 17 Aralık’tan bir kaç gün sonra ve 25 Aralık’tan da 2 gün önce, Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret etti.
Koru, Gülen’den kendisini gönderen Abdullah Gül’e bir mektup yazmasını istedi. Gülen de bu teklifi kabul ederek Gül’e verilmek üzere bir mektup yazdı.
Daha sonra Fehmi Koru Türkiye döndü, mektubu Gül ve Erdoğan’a ulaştırdı.
ERDOĞAN, “PAZARLIK” İDDİASINI ORTAYA ATTI AMA
Ancak Erdoğan, 4 Ocak 2014’te gazetecilerle Dolmabahçe’de yaptığı toplantıda Fethullah Gülen’in Fehmi Koru’nun isteği üzere yazdığı mektupla ilgili şok ithamlarda bulunmuştu.
O toplantıya katılan isimlerden birisi olan Akif Beki, Erdoğan’ın sözleri ile ilgili izlenimlerini şöyle aktarmıştı:
“Dershaneler ve atamalar konusunda pazarlık teklifleri geldiğini ama bu konularda pazarlığa açık olmadığını söyledi. Başbakan ‘paralel devlet örgütlenmesini temizlemekte kararlıyız’ sözlerini de kullandı.
“Fikret Bila ise, Gül’e gönderilen mektup için “Cemaatten Erdoğan’a sulh mektubu gelmiş” demişti. Toplantı, gazetelere “Başbakan’a Gülen cemaatinden sulh mektubu” başlığı ile yansıdı. (http://www.hurriyet.com.tr/basbakana-gulen-cemaatinden-sulh-mektubu-25500295)
GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI “PAZARLIK” İDDİASINI REDDETTİ
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bir açıklama yayınlayarak “pazarlık” iddiasını reddetti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yanlış bir bilgi üzerine birtakım hatalı yorumlar yapılmasını üzüntüyle karşıladık. İhtimal ki, Sayın Başbakan’ın sözleri tam anlaşılamadığından yanlış değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Meselenin aslı şudur: Vakfımız Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi, saygıdeğer bir devlet büyüğümüzün kendisine gönderdiği kıymetli bir insanla görüşmüş; görüşme sonrasında bir mektup yazarak mukabelede bulunmuştur. Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan Erdoğan’a hitaben yazılmadığı gibi, muhtevasında da hiçbir ‘pazarlık’ söz konusu değildir.”
ALİ BULAÇ DA O TOPLANTIDAYDI
Zaman Gazetesi yazarı Ali Bulaç, Dolmabahçe izlenimlerini, 5 Ocak 2014’te yayınlanan “Başbakan’ın açıklamaları-İzlenimler” başlıklı yazısında şöyle aktardı:
“Sayın Başbakan ortalığı soğutma konusunda ümit verici şeyler söylemedi… Beni dehşete düşüren şey birtakım gazeteci ve köşe yazarlarının Sayın Başbakan’ı bir tür tahrik etmeleri, şahin bir dil kullanmaları, cemaati “Gladio” olarak tanımlamaları, Başbakan’ın operasyonlar konusunda geç kaldığını söylemeleri, hatta Uludere’de 34 masum insanın öldürülmesinden söz konusu “paralel yapılanma”yı sorumlu tutmaları.” (http://www.zaman.com.tr/yazarlar/ali-bulac/basbakanin-aciklamalari-izlenimler_2191442.html)FEHMİ
KORU: ERDOĞAN, GÜLEN’İN MEKTUBUNU ÇOK OLUMLU DEĞERLENDİRDİ
Fehmi Koru ise 5 Ocak 2014’te Habertürk’te yayınlanan röportajda, ziyaretiyle ilgili çok önemli açıklamalar yaptı:
“Çok olumlu bir karşılama çok olumlu bir görüşme oldu. O kadar olumluydu ki “ben bunları acaba bir yazılı metin haline dönüştürebilir miyiz hocam” diye sorduğumda “tabi” dedi. Kendi kullanımım açısından faydalanabileceğim bir metin beklerken, daha ötesi bir şey yapıldı. Doğrudan Cumhurbaşkanı’nı muhattap alan kapalı zarf içerisinde bir mektup verildi. Ben tabi o mektubu açmadım. Dün kendileri internet sitelerine koyana kadar muftevasından da haberdar değildi. Ama okuyunca anladım ki; bizim orada konuştuğumuz istikamette verilmiş. Orada çok açık bir dille bana hiçbir pazarlık söz konusu olmadığını, hiçbir şart ileri sürülmediğini, hassasiyetlere dikkat edilmesinin yeterli olacağını, Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın birlikte verecekleri her türlü kararın kendisi içinde uyulacak bir karar olacağını söylemişti. Oraya bakınca zaten mektupta da bu ifadelerle karşılaşılıyor. Oradan döndükten sonra da hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile görüştüm, orada izlenimlerimi de aktarma fırsatım oldu. Onlardan da çok olumlu olduğunu düşündüğüm izlenimler aldım.” (http://www.haberturk.com/gundem/haber/909843-fehmi-koru-fethullah-gulen-ile-gorusmesini-anlatti)
YENİ ŞAFAK’IN MANŞETİ İFTİRAYI ÇÜRÜTTÜ
Gülen’in yazdığı mektup, 6 Ocak 2014’te Yeni Şafak’ta “İşte O Mektup” başlığı ile Yeni Şafak’ta manşetten yayınlandı. (http://www.zaman.com.tr/gundem_iste-hocaefendinin-yazdigi-o-mektup_2191728.html)
Mektupta Gül’e yönelik çok nazik ifadeler kullanıyor, dershanelerin kapatılması konusunda ilgili değerlendirmeler yapıyor ve medyadaki nezaket ölçülerinin dışına çıkan sözlerin sona ermesini temenni ediyordu Gülen.
17 Aralık yolsuzluk operasyonu bağlamında da, “Devletin kanun çerçevesinde yürüyen işleyişi hususunda emir verme, müdahale etme ya da memurları bir noktaya sevk etme konumunda bulunmadığım Zât-ı alinizin malumudur. Bununla birlikte, sohbetlerimde tansiyonun düşürülmesi adına dost, muhip ve sevenlerimize itidal tavsiye etmemin faydalı olacağı kanaatime sahip iseniz, bu hususta elimden gelen gayreti ortaya koymaya amadeyim” dedi.
Fehmi Koru’nun ifade ettiğine göre Erdoğan, Gülen’in mektubundaki ifadeleri çok olumlu karşıladı. Ancak Dolmabahçe toplantısında bambaşka bir havaya büründü ve “pazarlık” iddiasında bulundu.
Koru’nun kendi bilgisi dahilinde gittiğini ve hatta devletin uçağını bile teklif ettiğini de söylemedi. Yeni Şafak mektubu manşet yapınca gerçek ortaya çıktı.
2 YIL SONRA BİR GERÇEK DAHA ORTAYA ÇIKTI
Fehmi Koru’nun da dile getirdiği üzere, mektup çok nazik bir üslupla yazılmıştı ve en küçük bir pazarlık iması yoktu.
Üzerinden tam 2 yıl geçtikten sonra bir gerçek daha ortaya çıktı.
Meğer Erdoğan, Koru’yla Kısıklı’daki villasında görüşmüş ve devletin uçağını bile teklif etmiş giderken kullanması için.
Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu var…
Er ya da geç…
Her gerçek bir gün mutlaka ortaya çıkıyor
Aktifhaber





