Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan, Başkanlık sisteminin meşruiyeti ile ilgili dünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut‘un kendisi ile ilgili olarak söylediği, “Sızdırılmış” ve “Birilerinin beslemesi” sözlerine cevap verdi
Yazısının girişinde “Geçenlerde Galip Ensarioğlu PKK/HDP’nin stratejisini değerlendirirken şöyle demişti: “Özerklik de olur, özyönetim de… Ama yönteminiz yanlış.” Bu basit cümle bize şunu hatırlatıyor: Öneriler ne kadar doğru veya talepler ne kadar haklı olsa da, istediğiniz sonucu alabilmeniz onu ‘nasıl’ gerçekleştirmeye çalıştığınıza bağlı” ifadelerine yer veren Mahçupyan, Başbakanlık sisteminin gündeme getiriliş şekli ile ilgili eleştirilerde bulundu.
Başkanlık meşru olması için Erdoğan’a 4 şart öne sürdü.
Erdoğan’ın Başkanlık için önce ilk olarak AKP’yi, ikinci olarak TBMM’yi ve üçüncü olarak da toplumu ikna etmesi gerektiğini belirtti.
Dördün koşul olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Nihayet son düzlem dünya kamuoyudur. Türkiye’nin bir bütün olarak iyi bir ‘iş’ çıkardığına, evrensel anlamda kabul edilebilir bir çizgi üzerinde kendisine yeni bir gelecek inşa ettiğine tanık olunmasında büyük yarar var.“
Yani Erdoğan’ın dünya kamuoyunu da Başkanlık konusunda ikna etmesi gerektiğini ifade etti.
Yazısının son cümleleri de oldukça manidardı: “Not: Yiğit Bulut benimle ilgili konuşunca kifayetsiz alem de hareketlendi. Hayırlı bir gelişme… Hepsini gerçek halleriyle görüyoruz.“
Hepsini gerçek halleriyle görmek…
Acaba Mahçupyan bu sözleri ile ne demek istedi?
Postmedya