Koza İpek Grubu’na, “dolandırıcılıktan ceza almış” bir bilirkişinin, hiçbir delile dayanmayan “şüphe uydurma” yoluyla yazdığı bir raporla kayyım atandı.
Sonrasında yaşananlar herkesin malumu.
Koza Holding’e ve İpek Medya’ya kapıları kırılarak girildi.
Kayyım, TMK 133’üncü maddeye göre atandı.
Şirketlere ‘el koyma’ kararı değil bu, sadece yönetimine geçici süre atama söz konusu.
Söz konusu kanun maddesi 2004’te çıkarılmış… Bu tarihe kadar da ne PKK ile mücadele ne Ergenekon sürecinde mahkeme kararlarına rağmen hiç kullanılmamış.
İlk kez Koza İpek Grubu’na karşı ‘proje mahkemeler’ olarak bilinen Sulh Ceza Hâkimi kararı ile uygulandı…
***
Koza İpek Grubu’na atanan kayyım heyetinin başında, İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatı ve arkadaşı Hasan Ölçer bulunuyor.
Ölçer, BUGÜN Gazetesi’nin yazı işleri toplantısında itiraz eden gazetecileri canlı yayında işten attırdığı ‘rezalet’ toplantı ile ilk kendini gösterdi.
Ölçer’in Yönetim Kurulu Başkanı olmasına rağmen, yasal engele rağmen kendisine Koza İpek Grubu’nun ‘sınırsız avukat’ vekâleti çıkardığı skandalı patlak verdi.
Vicdanları kanatan uygulamaların altından her nedense hep o çıkıyor.
***
Koza İpek Holding’in hissedarı 70 küsur yaşındaki Melek İpek, tedavi olmak için bulunduğu İstanbul’da adeta ‘manevi işkence’ görüyor.
İstanbul’daki villasına girişi Ölçer’in talimatı ile engellenmeye çalışıldı.
Başarılı olunamayınca, dün tedavi dönüşü konuta alınmaması için talimat verilmiş.
Ailenin özel konutunun güvenlik görevlileri, habersiz değiştirilmeye çalışılmış.
Kimlik göstermiyor, karar tebliğ etmiyorlar. Gelip binaya oturuyorlar.
İyiliksever bir insan olduğu için herkesin ‘Melek Anne’ diye hitap ettiği yaşlı bir insana tüm bu zulümlerin ne hukuki ne de vicdani bir açıklaması var.
Melek İpek, “Yargıya güveniyorum, tüm bunları yapanları Allah’a havale ediyorum” diyor…
***
Kayyım Ölçer ve ekibi, aileden kendi mülkleri olan şirketlerine yine kendilerine ait oturduğu mülklerden ‘kira’ ödemelerini istiyor.
İpek Ailesi, hukuksuz karara itiraz etmesine karşın, yargı süreci sonuçlanıncaya kadar talep edilen aylık 450 bin lira ‘kira’ bedelini ödemeye razı oldu.
Ancak bu kez de, aileye kiraya vermeyeceklerini, üçüncü şahıslara kiralayacaklarını belirterek, aileyi özel mülklerinden zorla atmaya çalışıyorlar.
Melek Anne’nin girmesi engellenmeye çalışılan İstanbul’daki villaya Hasan Ölçer’in ‘gizli’ olarak, yanında kameralar olduğu halde girdiği ve özel eşyaların bulunduğu odalar ile yatak odalarının dahi kaydedildiği ortaya çıktı.
Ölçer, ailenin halen oturduğu eve kimse yokken yaptığı ‘gizli’ ziyaretin güvenlik kamerası görüntülerini sildirmiş…
Çekilen görüntüler de havuz medyasında kısmen yayınlanmış…
İpek Ailesi avukatları, ‘gizli baskın’ ve ‘gizli çekim’ konusunda suç duyurusunda bulundu.
***
Kayyım Ölçer, altında Akın Bey’in makam aracı olduğu halde, ailenin Ankara’daki 40 yıllık özel mülkleri İncek’teki çiftlik evine de önceki gün baskın yaptı.
Ölçer, hem İstanbul hem de Ankara’da, İpek Ailesi’nden hiç kimsenin oturdukları özel mülklerine girmesine izin verilmemesini istemiş.
Çalışanları, telefonlarının dinlendiğini belirterek, “Aileden birisine haber verirseniz, sizi işten atarız” diyerek tehdit etmiş.
Haklarında tek bir dava bulunmayan, masum insanlara “Siz zaten teröristsiniz” diyerek hakaret etmiş.
İpek Ailesi, “haneye tecavüz, tehdit ve hakaret” gerekçesiyle baskın yapan Kayyım Ölçer ve Hikmet Keleş hakkında suç duyurusunda bulundu.
***
Kayyım Ölçer ve ekibi, Koza İpek Grubu’na ‘el koymuş’ gibi davranıyorlar.
Ailenin özel mülküne mahkeme kararı olmadan ve ailenin izni alınmadan ‘baskın’ yapar gibi, yanlarında polisler ile giriyorlar.
Kameralar ile çekimler yapıyor, çalışanları işten atmakla ve dinlemekle tehdit ediyorlar.
Sonrasında güvenlik kamerası görüntülerini sildirmeye teşebbüs etmeleri yaptıkları eylemin hukuksuz olduğunun bilincinde olduklarını gösteriyor.
Koza İpek Holding, bir aile şirketi olmasına rağmen, patronların kasadaki kendilerine ait paralarını, temettü haklarını kullanmasına izin vermiyorlar.
Özel mülklerini yasal hakları olduğu halde ellerinden alıp, zorla üçüncü şahıslara kiralamaya çalışıyorlar.
Patronlarının cep telefonlarından altlarındaki arabalarına kadar her şey için ‘ek ödeme’ talep ediyorlar.
***
TMK 133’e göre, kayyımların tüm bu faaliyetlerinden doğan zararları Hazine karşılayacak.
Ancak kayyımları atayan savcı ve mahkeme yasal olarak onların faaliyetlerini de denetlemekle sorumlu.
Hukuki dayanaktan yoksun bir raporla kayyım atayanlar, denetlemekten mesul oldukları halde kayyımların tüm hukuk dışı zulümlerine göz yumanlar da bu icraatların sorumluluğunu taşıyor.
Kayyımlarla birlikte er ya da geç yargı önünde tüm bu hukuksuzlukların hesabını verecek ve mesuliyetini üstlenmek zorunda kalacaklar.