AKP-MHP Koalisyonu da beklenildiği kurulamadı.

8 Haziran günü erken seçim demeye başlayan Erdoğan hedefine bir adım daha yaklaştı.

Hakkını verelim ki oyunu çok güzel oynadılar.

Önce

Baykal ile görüşme

Mecliste MHP-CHP’yi karşı karşıya getirme.

CHP’ yi istikşafi sosuyla uyutma.

HDP’ yi yok sayma.

Terörü tekrar başlatma.

Tüm bunların sonucunda ülke yeniden erken seçime gidiyor.

Şimdi soru şu:

AKP ve Erdoğan kaybedeceğini bildiği ve gördüğü bir savaşa neden girmeye bu kadar can atıyor.?

Evet son yapılan komuoyu araştırmaları ve anketler AKP nin 7 haziran seçimlerinde aldığı oyun altında en iyi ihtimal ile aynı oyu alacağını gösteriyor.

İşte hal böyle iken Erdoğan neden bu kadar seçime gitmeyi istiyor.

Bunun 3 nedeni var.

 

1 – AKP nin zamana ihtiyacı var.

Bu zamanı 45 günlük zamanı sonuna kadar kullanarak biraz kazandı. Ama yetmiyor bu zaman . Peki neden lazım zaman.

a-Geride bırakacağı yolsuzluk ve hırsızlık dosyaları ve onca pisliği temizlemeleri lazım. Geriye bırakılmayacak şekilde bir temizlik gerekiyor devletin her kademesinde. Bundan dolayı zamana ihtiyacı var.

b-Verilen sözler var ve bu sözler karşılığında peşin alınmış paralar var. Bu vaatlerin yerine getirilmesi için zamana ihtiyaçları var.

c- Kan davasına dönen paralel ile mücadele dedikleri iş yarım kalacak. Bu mücadelenin ciddi bir zarar verilemeden son bulması korkutuyor AKP yi. Zira iktidar kaybedildiği gün hapishanelerdeki polisler ve gazeteciler dışarı çıkacak ve sonlarının bunların vereceği ifadeler ve bilgilerle ve icraatleri ile olacağını biliyorlar.

d- Ortaya dökülecek olan pislikler ile var olan debdebeli hayatları son bulacak. Bu hayatları devam etme adına çıkarılan yasalarla artık yasal olan paralarını yurtdışına taşımak için biraz daha zaman lazım.

 

2 – Yeniden yapılacak erken seçimi yeni bir şans olarak görüyorlar.

AKP tekrar edilecek seçimlerde öyle yada böyle kazanmak için herşeyi yaparım ve hileyle hurdayla kazanırım düşüncesinde. AKP nin değil iktidarı kaybetme Hükümeti kurma görevinin başka bir partiye verilmesini bile kaldıracak hali yok. 1 gün bile tek bir bakanlık ellerinden giderse ortaya çıkacak olan yolsuzluk ve usulsüzlükler AKP nin bitmesine yeter. Bunu en iyi AKP bildiği için AKP erken seçimi bir can simidi olarak görüyor.

Zira daha sıkı hazırlanıyorlar.

Kediler daha iyi eğitilecek ve  kedilere daha çok iş düşecek, zira hava daha erken kararacak yapılacak seçimlerde.

Muhtarlarla görüşmeler daha sıkı yapılacak.

Meydanlar da milliyetçi söylemelerle oy devşirme yolu denenecek.

Gelecek her şehit cenazesi ve yapılacak mevlit bir miting olacak.

Ve artık taraflı olduğunu sistem değişmiştir diyerek ilan eden Erdoğan meydanlara herhangi bir bahaneye ihtiyaç duymadan rahatça çıkacak ve açıkça AKP’ye oy isteyecek.

Ve bunlar yapılınca Halkın AKP’ye yeniden tek başına iktidarı vereceği  daha doğrusu alacaklarını hesaplıyorlar.

 

3-Seçim yapılacak hal ortada yok denilerek var olan sistemle ülkeyi bir süre daha yönetme.

Evet artan terör olayları bahane edilerek.

Bazı şehirlerde ve ilçelerde ilan edilen özerk yönetim bahanesiyle, ülkede seçimlerin yapılmaması ve var olan durum ile AKP’nin ülkeyi yönetmeye devam etmesini sağlamakta AKP’nin kafasında olan bir seçenek olduğunu düşünüyorum.

Yolların kapalı olduğu. Bazı yerlere ulaşımın olmadığı. Ülkede yaklaşık 30 yerde özel güvenlikli bölge ilan edildiği   bir ortamda seçimler yapılamaz diyebilir Cumhurbaşkanı.

Ve bu bahaneler gösterilerek mevcut hükümetin görevine devam etmesi ve ülkenin bu olağanüstü dönemde seçime gidemez argümanı işlenmesiyle AKP iktidarı bırakmak istemeyecektir.

Tüm önerilere ve seçeneklere kapısını kapatan MHP ‘ nin bu ortamda seçim olmasın söyleminide burda hatırlamakta faydalı olarak görüyorum.

 

Sonuç olarak

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hükümet kurma görevini Kılıçtaroğlu’na vermeyecek ve seçime MHP nin üye vermemesi ile AKP’nin daha da fazla üyesi olan AKP’nin hakim olduğu seçim hükümeti ile gidecek .

Yada var olan AKP hükümetini terör bahane ederek devamını sağlayacak seçime götürmeyerek.

Her iki durumda da AKP zaman kazanmış olacak.

Bu arada olan ülkeye ve ekonomiye olacak. Yani kısaca olan yine gariban halka olacak.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...