Türkiye’de %60 Muhalif Erdoğan’ın bir an önce gitmesi konusunda neredeyse hemfikir. Muhaliflere bakacak olursanız Erdoğan’la birlikte AKP’de gitse iyi olur ama AKP’ye, Özellikle Davutoğlu’na karşı olan kızgınlık Erdoğan’a olan kadar değil.

Muhalifler kayıtsız koşulsuz bir an önce Erdoğan’ı göndermek istiyor ama Türkiye’de tartışılmayan bir konu var. Erdoğan gidince yerini kim dolduracak?

Bir başka ifadeyle Erdoğan gidince Türkiye ne olacak?

Erdoğan giderse bir boşluk olacağı muhakkak. Bu boşluğun nasıl doldurulacağı Erdoğan’ın nasıl gideceğiyle yakından ilgili. Bu nedenle Erdoğan giderse ne olur sorusuna cevap verebilmek için önce Erdoğan’ın nasıl gideceğine bakmak gerekiyor. Eğer Erdoğan, veya AKP bir seçim ile giderse Türkiye’yi neler bekliyor? Eğer Erdoğan seçimi kazanır da kalırsa, veya seçimi kaybettiği halde 7 hazirandan bu yana olduğu gibi fiilen ülkeyi yönetmeye devam ederse ne olur? Sorularına cevap aramak gerekiyor.

Eğer Erdoğan seçimle giderse, yani 2 kasım günü AKP yine seçimi kaybederse Erdoğan öyle kolay kolay iktidarı bırakmayacaktır. Bunun için görüldüğü kadarıyla bir takım hazırlıklar yapılmış. Osmanlı Ocakları diye bir paramileter yapı ortaya çıktı. Ülkücü görüntülü bu gruba benzer başka ocak yapılanmalarının da kurulduğu görülüyor.

Bu örgütlenmelerin temelde Gezi eylemlerinden sonra hızla kurulup geliştirildiği gözlerden kaçmıyor. Bu aslında Erdoğan’ın toplumsal olaylara karşı bir tür karşı cephe oluşturma hazırlına işaret ediyor. Bir gün gençliğe ihtiyaç duyulursa sokağa inecek bir gençlik yapılanması ihtiyacından dolayı oluşturulmuş paramiliter güçler Erdoğan sonrası Türkiye için hayır getirmeyecektir. Nitekim AKP’nin gençlik kolları başkanı Abdurrahim Boynukalın da 1 Kasım’da seçilmesen de seni başkan yaptıracağız diyerek aslında bir hazırlığın işaretini veriyor.

Yani Erdoğan eğer 1 Kasımda kaybederse değişik direnç noktaları oluşturacak. Bu nedenle artık Türkiye’de Erdoğan giderse ne olur sorusundan çok nasıl giderse ne olur sorusuna odaklanmak gerekiyor.

Eğer Erdoğan kaybettiği halde fiilen iktidarı bırakmazsa, örneğin kurulan koalisyon hükümetine karışıp müdahil olursa siyasi kriz çıkar. Eğer bunun da ötesine geçerse siyasi kaos çıkar.

Bu da Türkiye’de ciddi oranda ordu darbesi veya halk darbesini gündeme getirir. Bu Türkiye için olabilecek en kötü senaryodur.

Eğer Erdoğan seçimi kazanır da kalmaya devam ederse, o zaman karşısında üç düşman olacak; Kürtler, Aydın Doğan ve Cemaat. Erdoğa bu üç düşmanı da aynı anda karşısına alamaz. Bu nedenle bunlardan bir kısmıyla öncelikle anlaşmayı deneyecektir. Bunlardan anlaşmayı deneyeceği en kolay ihtimal Kürtler. Öcalan’ı özellikle koruyarak Kürtler’le anlaşma kapısını açık tutuyor. Ancak bu anlaşma sanıldığı gibi bir çözüm süreci anlaşması değil. Erdoğan’ın diğer iki düşmanını alt edene kadar gereken taktik bir anlaşmadır.

Kürtler bu anlaşmaya evet derse, ki Öcalan’ın buna evet deme olasılığı çok yüksektir, Erdoğan sadece Demirtaş’ı ve çevresindeki bir kaç potansiyel lider adayını pasifize ederek Cemaat ve Aydın Doğan’ın üstüne yürüyecektir.

Buna karşı Cemaatin de Aydın Doğan’ın da çok kozu olmayacak. Bu nedenle Cemaat ve Aydın Doğan ne yapıp edip Erdoğan’ın tek başına kazanmasını engellemek zorundalar. Bu onlar için bir varlık veya yokluk meselesi artık…

Daha tehlikelisi şu. 5 yıl sonra Erdoğan tüm alternatifleri bitirdiği için Türkiye bir Esad sendromu yaşamaya başlar. Nasıl ki bugün Suriye’de Esad giderse ülkeyi tutacak tek bir lider yoksa, 5 yıl sonra da Erdoğan giderse ülkeyi tutacak tek lider olmayacağı için Erdoğan karşıtları ile Erdoğan destekçileri arasında büyük bir iç savaş potansiyeli ortaya çıkacaktır.

Eğer Erdoğan seçimi kaybettiği halde 7 hazirandan sonraki gibi fiili durum yaratıp ülkeyi yönetmeye devam ederse bu kaos daha da derinleşir. Yeni bir erken seçimin anlamı olmayacağı için halk Erdoğan’ın bitmez tükenmez hırsı ve oyunlarıyla bir süre daha oyalanmaya devam edecektir. Bu arada ülke yoğun bakımda yaşamaya devam edecektir…