YÖK Genel Kurulu, Güneydoğu’daki çatışmalara ilişkin bildiri yayınlayan akademisyenlerle ilgili olarak rektörler ve Üniversitelerarası Kurul’u topluyor. YÖK, “Teröre destek veren bildiri ile ilgili olarak gereği yapılacak” açıklaması yaptı.

 

Yükseköğretim Genel Kurulu bir grup akademisyenin Pazartesi günü yaptıkları bildiriyi görüşmek üzere acilen toplandı. Toplantının ardından şu açıklama yapıldı:

 

“Bir grup akademisyen tarafından yayımlanan devletimizin, Güneydoğu’da sürmekte olan teröre karşı mücadelesini ‘katliam ve kıyım’ olarak niteleyen bildiri, tüm akademi camiasını zan altında bırakmaktadır.Teröre destek veren kişinin mesleği ve statüsü hiçbir demokratik ülkede kişiye imtiyaz sağlamaz, teröre destekçiliği hiçbir şekilde hafife alınamaz. Teröre destek veren bu bildiri, akademik özgürlük ile bağdaştırılamaz. Vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak devletin en temel görevidir. Bu bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacaktır. Rektörlerimiz ve Üniversitelerarası Kurul ile bu konuyu görüşmek üzere toplanacağız.”

 

Türkiye ve yurtdışından binden fazla akademisyenin imza attığı “Barış İçin Akademisyenler Girişimi”nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı: “Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacı, devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha bir çok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız diyoruz. Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.

 
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ…

 

Büyükelçilere seslenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Güneydoğu illerindeki çatışmaların son bulması için bildiri yayımlayan binden fazla akademisyeni sert ifadelerle eleştirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

 

“Kendilerine güya akademisyen-araştırmacı unvanı yakıştırmış bir gürûh çıkıyor. Devletimize dil uzatıyor, ‘Hak ve özgürlük ihlâli yapıldı’ diyor. Terör örgütünün eylemleri yüzünden bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşımızın hak ve özgürlükleri ihlâl ediliyor ama bu ihlâli yapan devlet değil, terör örgütünün ta kendisidir. Vatandaşımıza hayatı zehir eden terör örgütüdür. Yabancıları da ülkemize davet ediyorlar. Bunun adı ‘müstemleke’ zihniyeti, mandacılıktır. Bunu 100 yıl önce de yapanlar vardı. Milletimiz Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak bunları hak ettiği cevabı vermişti. Çoğu maaşını devletten alan, cebinde bu devletin kimliğini taşıyan ve ortalamanın üstünde bir refah düzeyine sahip bu kişilerin Türkiye’ye ihanet içinde olduğunu biliyoruz.”

 

“AYDIN DEĞİL KARANLIKSINIZ”

 

“Türkiye’nin Kürt vatandaşlarıyla hiçbir sorunu yoktur. Yani, Türkiye’de ‘Kürt sorunu’ diye bir mesele yoktur. Her kesim gibi Kürt kardeşlerimizin kendilerine, yaşadıkları yerlere mahsus sıkıntıları olabilir. Bunları oturur, kendileriyle konuşur, çözeriz. Bugün Türkiye’nin sorunu dünyada pek çok ülkenin de bizar olduğu terör sorunudur, Kürt sorunu değilidir. Kendimizi aldatmayalım. Bunu çok iyi anlatmamız lâzım. Ama bu aydın müsveddeleri, ne yazık ki kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Güneydoğu’yu, ne Doğu’yu buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz. Ama oraları bizler kendi evimizin yolu, adresi gibi çok iyi biliriz.”

 

“CHOMSKY’Yİ DAVET EDELİM”

 

“Sözde akademisyenler bildirisine imza atan, isimleri bizden ama zihinleri bize yabancı tipleri bir kenara bırakıyorum. Sizden de şimdi bu konuda özellikle bir gayret istiyorum. Bu şekilde düşünen yabancı akademisyenlere benim bir teklifim var, ben kendilerini Türkiye’ye davet ediyorum. Buyursunlar Türkiye’ye gelsinler, öyle kuru kuruya imza atmakla olmaz. Gel Türkiye’ye. A’dan Z’ye Güneydoğu’da, Doğu’da bütün bu bölgelerde ne oluyor, ne bitiyor bunları müdellel olarak biz kendilerine anlatmaya hazırız. ABD Büyükelçimize söylüyorum. Daha önce de terör örgütüne yönelik operasyonlarla ilgili açıklama yapan Noam Chomsky’yi davet edelim. Biz bu akademisyenlerden brifing almayız. Bunların haddini de bilmesi lâzım.”

 

 

AKADEMİSYENLERİN BİLDİRİSİ
Erdoğan’ın tepkisine neden olan ve Türkiye ve yurtdışından binden fazla akademisyenin imza attığı “Barış İçin Akademisyenler Girişimi”nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı:
“Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacı, devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha bir çok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız diyoruz. Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz.”

 

Erdoğan’ın konuşmasında da bahsettiği Gazeteci Noam Chomsky, Türkiye’deki son şiddet olaylarıyla ilgili bir konuşmasında, “Türkiye’nin, dehşetli yıllara geri dönmeden önce uzlaşma sürecini geri kazanması çok önemli” demişti.

 

HABERDAR