Bundan üç ay (16 Şubat 2016) önce yaptığımız bir analizde Havuz medyasının Hocacılar ve Reisçiler olarak ikiye bölündüğünü yazmış şöyle demiştik:

“Erken uyarı sisteminiz Yeni Yön şimdi yeni bir iddiada daha bulunuyor. Havuz medyası bölündü.   Aşağıdaki yazıyı bir kenarda saklayın. Yakında analizin daha parametrelerini daha net göreceksiniz. Havuz medyasi bölündü. Kabul edelim ki artık iki havuz var. Bu süreç böyle giderse artık havuz medyasıyla ötekiler arasındaki kavgayı değil iki havuz arasındaki kavgaya şahit olacağız.

Kanal7 grubu ile Ethem Sancak’ın medya organları arasındaki kavgayı böyle okumak gerekiyor. İki havuzun ilk kavgasının işareti bunlar.

Önce adını koyalım. Bir yanda Erdoğan’ın havuz medyası, diğer yanda Davutoğlu’nun havuz medyası var.

Erdoğan’ın havuz medyası Ethem Sancak’ın yayın organları ile Sabah grubunun  yayın organları, Akit grubu, Haberturk, Turkiye grubu ve Kayyım’ın el koyduğu medya organlarından müteşekkil.

Davutoğlu’nun havuz medyası, Yeni Şafak, Karar, Kanal 7, Yeni Yüzyıl, Serbestiyet sitesi  ve bir de bu gruba dışarıdan destek verdiği gözlemlenen Taraf var. Davutoğlu’nun Taraf’ı ziyaret etmesi, Taraf’ın bugünkü sürmanşeti ve Mehmet Baransu’nun yazılarına yer vermemesi buna en güzel işaret.”

Benzer bir iddiayı Fuat Avni’de dile getirmiş şöyle yazmıştı:

“Davutoğlu ilk fırsatta F.’in yakınındakileri harcadığı gibi kendisini de harcayacağını biliyor. Kendi medyasına ağırlık verdi. Yeni Yüzyıl ve Karaalioğlu’nun Karar’ı Davutoğlu’ndan yana. F., başka bir medya düzeni kurulması karşısında Davutoğlu’na çok kızgın. F.’in kalesi olan Zift Medyası’nın içinde de Davutoğlu’na çalışan adamlar var. F.’in kalesine kadar sızmışlar. Taraf gazetesi de tamamen duygusal sebeplerle Davutoğlu cephesine kaymış durumda. Yakında görevine başlayacak (!)”

Ahmet Davutoğlu’nun Pelikan Darbesiyle AKP’den kovulmasının ardından Erdoğan cephesinin ilk darbeyi Davutoğlu medyasına vuracağı bekleniyordu. Bugün o hamle geldi. Erdoğan Cephesi Yeni Yüzyıl’ın sahibi Haliç Üniversitesine el koydu. Böylece Edoğan cephesi bir taşla üç kuş birden vurmuş oldu. Davutoğlu’nun Yeni Yüzyıl gazetesini susturdu, (Atilla Yayla artık yeni liberal teoriler üretmek zorunda kalacak) hem de Cemaat üniversitelerine el koymanın ilk adımını atmış oldu.

İşte Haliç Üniversitesine el koyma haberi:

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), “kötü yönetim nedeniyle çeşitli risk faktörleri taşıdığı” gerekçesiyle Haliç Üniversitesi’nin geçici tedbir olarak faaliyet izninin durdurulmasına karar verdi. Haliç Üniversitesi’nin yönetimi “garantör üniversite” konumundaki İstanbul Üniversitesi’ne geçici olarak devredilecek. Haliç Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçuoğlu, aynı zamanda Yeni Yüzyıl gazetesinin de Yönetim Kurulu Başkanı… Vakıf Üniversiteleri Yönetmeliği Kasım 2015’te değişmiş, YÖK’e üniversite yönetimlerine kayyum atanmasının önü açılmıştı.

YÖK, yeni heyeti denetleyecek

Haliç Üniversitesi’nin yeni mütevelli heyeti belirleninceye kadar heyetin görevlerini, İstanbul Üniversitesi yönetim kurulu yürütecek. Bu süreç, Haliç Üniversitesi’ndeki öğretim faaliyetleri yeni mütevelli heyetinin seçilmesiyle devam edecek. Seçilen yeni heyetle, üniversitenin eski statüsüne kavuşup kavuşmayacağı ise YÖK denetlemesinin ardından kesinleşecek.

Hürriyet’teki habere göre, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, kararla ilgili; “İstanbul Üniversitesi’nin garantör üniversite olması tamamıyla Haliç Üniversitesi kurucularının talep ve arzusuyla gerçekleşti” şeklinde bir açıklama yaptı.

Ak, yazılı açıklamasında; YÖK’ün 12 Mayıs tarihli oturumunda, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 25’inci Maddesi’nin D fıkrasının 2’nci bendinde belirtilen “Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması” fiilinin işlendiğini söyledi. Haliç Üniversitesi’nin garantörü olan İstanbul Üniversitesi tarafından, yönetimin geçici olarak devralınarak bir yıl süreyle yürütmesine karar verildiğini bildirdi. Ak, geçici yönetim işlemini için İstanbul Üniversitesi’nin herhangi bir talebi bulunmadığını ve durumun YÖK’ün atamasıyla gerçekleşmediğini ifade etti.

Mahmut Ak açıklamasında; “Haliç Üniversitesi’nin temel unsurları olan değerli öğrenci, öğretim elemanı ve çalışanlarıyla sürekli diyalog içinde olacağız” ifadelerine yer verdi.

Haliç Üniversitesi’ndeki önlem kararı, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 26’ncı maddesince alındı. Kararla; Yeni Yüzyıl’ın da sahibi olan, Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçuoğlu ile üyelerin ve rektörün görevleri sona erdi.