Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki kavga tavan yapmış durumda. Ama AKP üstünü örtme derdinde. Dün Davutoğlu’na resmen ve filen darbe yapıldı. AKP MKYK’sında yetkileri elinden alındı. Eskiden AKP’nin genel müdürü sayılırdı. Artık AKP’de Erdoğan’a yakın çaycılar bile Davutoğlu’ndan daha yetkili ve güçlü.

AKP’liler MKYK kararı oy birliğiyle alındı dese de bu gerçeği yansıtmıyor. İçeriden sızan bilgilere göre dün MKYK’da Davutoğlu’nun yetkilerinin alınması için 50 kişi EVET oyu verirken 3 kişi HAYIR oyu kullandı. Yani Davutoğlu’nun topu topu üç destekçisi vardı.

Şimdi AKP’liler çıkıp her şey normal gibi davranıyorlar. Bu durum bana AKP Cemaat kavgasının ilk dönemlerini anımsatıyor.

2011’de artık belirginleşmeye başlayan AKP Cemaat kavgasını o dönem bizler haber verirken hem AKP hem de Cemaat cephesinden yalanlamalar geliyordu. Taraflar biz gazetecileri FİTNE ÇIKARMAKLA suçluyordu.

Özellikle Erdoğan cephesi Cemaati bitirmeye karar vermişti. Cemaat cephesi halen iyi niyetini koruyor bir şey olmayacağını sanıyordu. Oysa Erdoğan cephesi MİT’ten Hakan Fidan ekibinin yönlendirmesiyle çoktan cemaat ile ilgili kavganın adını bile koymuştu: PARALEL DEVLET YAPILANMASI

Şu satırlar 3 Ocak 2013 tarihinde, MİT’in yönlendirdiği iddia edilen Milat gazetesinde yer aldı.

“Yeni devletin hedefi Kürt sorununu çözmek ve paralel devletin bugüne kadar millet ile devlet arasına ördüğü seti yerle bir etmekti.”

ParalelDevletMilat

Dikkat edin bu satırlar Cemaat AKP kavgasının başladığı tarih olarak kabul edilen Dershane tartışmasından tam olarak 11 ay önce yazıldı. Herkes Cemaate yönelik “Paralel Devlet” adının 17 Aralık 2013 operasyonundan sonra konulduğunu sanıyor oysa bu isim bundan tam anlamıyla 1 yıl önce MİT’e yakın gazetenin TAM SAYFA manşetinde yer almıştı.

Yani sizin anlayacağınız Erdoğan Dershane tartışmasından en az 10 ay, 17 Aralık’tan 1 yıl önce Cemaat ile kavgasının altyapısını hazırlamıştı. Şimdi birileri halen çıkıp AKP dershaneleri kapatma kararı aldığı için Cemaatin saldırıya geçtiğini sanıyor.

Davutoğlu Erdoğan kavgası da böyle. Bu kavga Davutoğlu AKP’nin başına geçtikten 1 ay sonra başladı. Şimdi yeni yeni gün yüzüne çıkıyor. Benzer bir şekilde o dönem AKP-Cemaat arasında kavga var yazan bizleri FİTNECİ ilan edenler şimdi Davutoğlu Erdoğan arasında kavga var yazdığımız için FİTNECİ ilan ediyor.

Peki Erdoğan Davutoğlu kavgası nasıl sonuçlanır?

Öncelikle şunu söyleyelim. Tüm batı dünyası, Davutoğlu’nun arkasında. Özellikle İngiltere ve ABD Davutoğlu’na destek veriyor.

Ancak Davutoğlu’nun mütereddit tutumu batıyı düşündüren en önemli etken. Davutoğlu ise kavgayı zamana yayıp Erdoğan’ı en uygun zamanda tuş etmek istiyor. Bunun için sessiz ve derinden hareket ediyorlardı. Davutoğlu çaktırmadan Erdoğan’a yakın il başkanlarını değiştirmeye başlayınca radara yakalandı. Son MKYK kararı bunun için alındı.

Davutoğlu’nun aksine Erdoğan batıdaki tüm desteğini kaybetmiş durumda. Batı Davutoğlu ile GÖNÜLLÜ ilişki içindeyken Erdoğan ile MECBURİ ilişki içinde. Erdoğan’ın avantajı ise kendine bağlı tabanı ve örgüt yapısı.

Batı Davutoğlu’nun elini güçlendirmek için VİZE SERBESTİSİ kartını kullanacak. Davutoğlu cephesi Erdoğan buna karşı çıkamaz, çıkarsa halk ile karşı karşıya gelir diyor. Ancak Erdoğan’ın nasıl bir manipülatör olduğunu hesaplayamıyorlar.

Bu kavgada Davutoğlu’nun önünü açmak için yakında Erdoğan ve çevresinin KİRLİ ÇAMAŞIRLARI meydanlara serilirse şaşırmayın. Bir PANAMA BELGELERİ benzeri belgeler kimseye sürpriz gelmemeli.

Davutoğlu ve çevresinin Reza Zarrap davası üzerinden Erdoğan’ı köşeye sıkıştırma arayışları ABD Başkentinden bile duyulmaya başladı. Bu noktada Reza’nın ABD’ye teslimi sürecinin Davutoğlu’nun önünü açıp Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmak amaçlı olduğu da iddialar arasında.

Şimdi bunları yazdığım için yine birileri çıkacak en hafifinden KOMPLO TERİRİSİ diye geçiştirmeye çalışacak. 2012 yılında AKP Ergenekon ile anlaştı Cemaati tasfiye edecek yazdığımda da aynı tepkiyle karşılaşmıştım.

Ben yazdıklarımın arkasındayım. Daha önce de dediğim gibi bu tren MAYIS ayında makas değiştirecek. Bundan kurtuluş yok. Ancak trenin tamamının, yani tüm vagonlarının yeni raylara girmesi zaman alacak gibi duruyor. Trenin makinisti halen Erdoğan ama makasçı Davutoğlu’nun yurt dışındaki destekçileri. Makinist MKYK hamlesiyle trenin gidişatını yavaşlatmayı amaçlıyor. Yeni raylara girmesini önleyemeyecek ama treni yavaşlatarak zaman kazanmaya çalışacak.

Hesap şu: Eğer tren yavaşlarsa, içindeki yolcular, AKP örgütü ve tabanı, bir süre sonra rahatsız olacak. Erdoğan’dan treni hızlandırmasını isteyecek. Bunun için Erdoğan’ın trenin yükünü hafifletmesi gerekiyor. Davutoğlu ve çevresini trenden atacak.

Eğer Erdoğan bunu yaparsa bu sefer batının içeride GÖNÜLLÜ ilişki kuracağı kimse olmayacağı için batı TRENİN önünü yokuşa sürecek ve tren yine yavaşlayacak. Bu sefer içerdeki huzursuzluk artacak.

Bu süreç biraz zaman alacak ve yeni Türkiye’nin yeni siyaseti bu kavgadan doğacak. Ancak tüm bu sürecin başlangıç noktası MAYIS ayı.

İster hemen sonuç alınsın, ister taraflar bu süreci yöneterek kavgayı ertelesin her şeyin başladığı tarih MAYIS ayı. Bunu yarın gazeteciler yazmazsa ileride TARİHÇİLER yazacak…

Taraflar arasında ortam bu kadar gerilmişken bakarsın ansızın patlayan bir skandal, beklenmedik bir gelişme, her şeyi değiştirir.

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...