Erdoğan ve AKP Türkiye Cumhuriyeti Devletini sıfırladı.
14 yıllık iktidarlarının sonunda, harabeye dönmüş bir ülke, devlet erki yerle bir olmuş sistem ve insanları birbirine düşman etmiş bir toplum bırakacaklar.
Erdoğan ve AKP ömürlerinin sonuna doğru giderlerken tam manasıyla her şeyi sıfırlıyorlar.
Son oyunları olan darbe oyunu ile ülkenin tüm kurumlarını çökerttiler.
Hitler dönemi Almanyası ile Erdoğan dönemi Türkiyesi arasında hiç bir fark yok artık.
AKP ve Erdoğanı iktdardan edecek ve saltanatlarına son verecek sonun, ben normal bir son olmayacağını öteden beri dle getirdim ve hala aynı kanaatteyim.
Fakat sebepler planında Erdoğan saltanatının son bulmasının en büyük tekeni, ekonomik bir krizin olacağına inanıyorum.
Zira, bu ülke insanı, evlatları katledilse de madenlerde, evlatları şehit edilse de şehirlerde, eğer cebine dokunulmuyor ve kredi ile aldığı evde rahat rahat oturuyorsa, durumundan şikayet etmiyor ve dilsiz kalmayı tercih ediyor, bu anlaşılmıştır.
Rahatı ve parası yerinde olduktan sonra, ister insanlar ölsün, ister insanlar sürülsün, ister insanlara zulmedilsin umurunda değil milletin.
Gayet rahat ve huzurlu şekilde evlerinde oturup televizyonunu seyrediyor.
Fakat ne zaman ki, halk ekonomik olarak bir sıkıntı yaşar ve cebine dokunulmaya başlar, işte o zaman ses verecektir ve geçmişte de vermiştir.
Ülke çok ciddi bir ekonomik krizi ile karşı karşıya.
Kelimenin tam manasıyla, Erdoğan zihniyeti hazineyi sıfırladı.
Şuan, paralel yalanı ile insanların mallarına çökülmesi, mal varlıklarına el konulması tamamiyle bu sıfırlanan hazinenin açığını kapama amaçlıdır.
Bu gün ülkede, özel okulu olan kişilerin okullarına, paralel yaftasıyla el konuluyor.
El konulan okulların büyük bir kısmının cemaat ile hiç bir ilişkisi yok.
Fakat, amaç başka olduğu için ayrım yapmaksınızın okullara çökülüyor.
Bu okulların sahipleri sonra pazarlık masasına çağrılıyor.
İstanbul ve Ankara’da, özellikle saraya yakın kişilerin organize ettiği pazarlık masalarında, okulların dosyalarının kapatılması karşılığında milyonalrca dolarlık rüşvet pazarlıkları yapılıyor.
Bu rüşvetler bölüşülerek bir havuz oluşturuluyor.
Bununla da kalınmıyor, gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması için, belli miktarlarda paralar isteniyor.
Adeta hukuk rüşvetle icra ediliyor.
Varlıklı insanların holding ve şirketlerine el konuluyor kayyım kılıfıyla ve bu şirketler peşkeş çekilerek rant sağlanıyor.
Bu nedenle, ülkenin tüm kamu kuruluşları özelleştirme kılıfıyla satılığa çıkarılıyor.
Ülke adeta satılığa çıkarılmış durumda.
Bu nedenle, açığa alınan binlerce memurun maaşları kesiliyor, tazminatları verilmiyor.
Zira ekonomik krizin kapıda olduğunu en iyi bilenler, işte tüm bu işleri yapanlar.
Rusya’ya güvenerek NATO’ya kafa tutan, Amerika ile didişen Avrupa Birliği ile ilişkileri koparan zihniyet, bunun büyük bedelinin olacağının farkında.
Ve bu zihniyet, kendi iktidarlaının sonunun ancak ekonomik bir kriz ile olacağının da farkında.
Ve bunun çaresini bulmaya çalışıyorlar.
Erdoğan’ın güvendiği Rusya bile, Amerika ile girdiği dalaşmada, petrol fiyatlarının düşürülmesi sonucunda iki defa devaliasyon yaptı.
Petrolü, doğal gazı, askeri sanayisi olan koca Rusya bile petrol fiyatlarının düşürülmesi ile bu kadar sarsılmışken, petrolü olmayan, sanayisi olmayan, dışarıya milyarlarca dolar borcu olan Türkiye’nin, Rusya’ya güvenerek, arap sermayesine güvenerek Amerika ve Avrupay’ı karşısına almasının bedelinin çok ağır olacağı aşikardır.
Bunu yeni yeni farkına varan saray ve AKP, düne kadar yaptıkları sert söylemleri yumuşatmaya başlayacaklarına şahit olacağız önümüzdeki günlerde.
NATO ve ABD’ye kafa tutan Erdoğan’ın, dün kafa tuttuğu Rusya’dan özür dilemesi gibi bir özür ve dönüşüne hazır olun.
Ülkenin ekonomisi batık durumda.
Şu sıralar pansuman ile ayakta tutulmaya çalışılıyor.
Ama bu pansuman bu şekilde politikalar devam ederse fayda vermemeye başlayacaktır.
Ülkenin bir ekonomik krize girmesi, eski krizlere benzemeyecektir bundan emin olun.
Bu seferki kriz, çok daha büyük ve yıkımı çok daha fazla olacaktır.
Ve bu ekonmik kriz, sarayın saltanatını yerle bir edecek bir kriz olacaktır.
Bu gün Erdoğan diye meydanlarda olanlar, paraları kesilince o sevdikleri Erdoğan’ı anında satarlar.
Gözünün yaşına bile bakmazlar.
Ülkeyi çok ciddi bir ekonomik kriz bekliyor.
Ve bu kriz çok uzun bir zaman sonra değil, kısa bir süre sonra olacak gibi görülüyor.
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...
