Şırnak’ta eğitime ara verilmesi, öğretmenlerin memleketlerine dönmesi Eğitim Sendikalarını ikiye böldü.
Şırnak’ta öğretmenlerin bölgeyi terk etmesine neden olan mesajların gönderilmesi Eğitim Sendikalarını ikiye böldü. Birçok öğretmen bölgede kalmayı tercih ederken, bazıları memleketlerine döndü. Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe “öğretmenlerin çekilmesi devletin çekilmesidir. Devlet can güvenliğini sağlamak zorunda” derken, Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, “Eğitim öğretim faaliyeti önemlidir, ancak can güvenliğinden önemli değildir. Orada olağan üstü bir durum varsa, yapılan doğrudur” dedi.
Haberdar’a konuşan her iki sendika başkanının açıklamaları şöyle:
Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe: “ Bölgede görev yapan öğretmenler arasında bizim de üyelerimiz var. Üyelerimizden ayrılmayacağım burada nöbet tutacağım diyenler olduğu gibi memleketlerine dönenler de oldu. Biz her ikisine de saygı duyuyoruz. Milli Eğitim Müdürlüklerinden bütün öğretmenlerin cep telefonlarına “uzaktan eğitim için memleketinize dönebilirsiniz” mesajı gönderilmiş. Öğretmenlerin bölgeden çekilmesi birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Şöyle bakacak olursak, ülkemiz sınavlar ve yarışlarla eğitim alan öğrenciler arasında bir maratonun yaşandığı bir yer. Doğuda eğitim alan çocuklar zaten batıdakilere göre bu anlamda eşit bir yarışın içerisinde değiller. Şimdi öğretmenleri çekildiğinde, eğitimlerine mesela bir ay ara verildiğinde bu yarışın gerisinde kalacaklar. Zaten var olan adaletsiz koşul, iyiden iyiye batıda eğitim alanla doğuda eğitim alan arasında açılmış olacak.
“Devletin ‘kaç canını kurtar’ yaklaşımı doğru değil”
Diğer yandan, öğretmenler açısından hakikaten bir can güvenliği sorunu varsa, giden öğretmenlere de saygı duymak lazım. Öğretmenlerin çekilmesi devletin bölgeden çekilmesi demektir. Devlet can güvenliğini sağlayacağı, huzur içerisinde normal koşullarda eğitim verilmesi imkanını oluşturacağı yerde öğretmenlere “Güvenliğini sağlayamıyorum, kaç canını kurtar” demesi kabul edilir bir durumda değildir. Can güvenliğini sağlamak devletin görevidir. Ayrıca öğretmenler memleketlerine döndü diyelim ya orada kalan çalışanlar, diğer devlet memurları, eğitim alan çocuklar, velileri ve halkın güvenliği ne olacak. Siz orada devleti temsili eden organları, görevlileri geri çekerseniz devleti geri çekmiş olursunuz.
Benim görüştüğüm orada kalmayı tercih eden öğretmenlerden biri bana şunu söyledi “Ben buradan gidersem yarın bir gün geri döndüğümde bir öğrencim bana öğretmenim senin canın kıymetliydi ya bizlerin canı bunu düşündünüz mü derse onların yüzüne nasıl bakacağım. Bu yüzden gitmiyorum.” Ben bu görüşe saygı duyuyorum ve haklı buluyorum ama dediğim gibi gidenleri de kınamıyorum. İnsanların aileleri, çocukları var.
Devletin “gidin” demek yerine bir an önce kamu çalışanlarının, halkın güvenliğini sağlayacak önlemler alması lazım.
“Devletin ğretmenlerin motavisyonunu sağlayacak destekler sunması lazım”
Bakın bir başka durumda şu Şırnak’ın bilmem hangi köyünde iki senedir görev yapan öğretmenler var. Yine aynı bölgeye tayin edilip, torpil bulup batıda büyük illere gelenler de var. Biri zor koşullarda köyde tek başına eğitim veriyor, diğeri batıda. İkisi de aynı ücreti alıyor. Bu da kabul edilebilir bir şey değil. Tıpkı doğudaki öğrencilerin batıdakilere oranla sınavlarda haksız rekabete maruz kalması gibi. Devletin bu konuda da öğretmenlerin maddi moral ve motivasyonunu sağlayacak, güçlendirecek adımlar atması lazım. Biz sendika olarak yaşananları yakından izlemeye çalışıyoruz. Ve bir an önce can güvenliğinin sağlanmasını, eğitime ara verilmesi değil, huzur içerisinde yapılabilmesi için gerekli tüm adımların atılması çağrısında bulunuyoruz.”
Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, ise bölgede yaşananları şu şekilde değerlendirdi:
“ Milli eğitim bakanlığının açıklaması, 2015 yılının 14-16 Aralık tarihlerinde 3 gün eğitim ve öğretime ara verildiği yönünde. Tabi biz bunun arkasındaki gerçek sebep nedir bilmiyoruz biz. Buralarda bir operasyon mu yapılacak bunu bilmiyoruz. Bunun önümüzdeki günlerde netleşeceğini düşünüyorum. Eğer o bölgede can güvenliği sorunu varsa, bana göre Milli Eğitim Bakanlığı doğru bir adım atmıştır.
Can güvenliği önemli bir durum arz ediyor. Ama burada hata nerede derseniz, bu Milli Eğitim de değil, o bölgedeki il ve ilçe müdürlüklerinden kaynaklanan bir hatadır. Çünkü, öğretmenlere durum SMS ile bildiriliyor, bu tür olaylara karşı hazırlık yapılmadığını görüyoruz. Yani bence hata Milli Eğitim’in değil bölgedeki yerel sorumlularındır.
Eğitim öğretim faaliyeti önemlidir ancak eğitim öğretim faaliyeti can güvenliğinden önemli değildir. Öğrenciler ve öğretmenlerin can güvenliğine ilişkin risk varsa, orada olağan üstü bir durum yaşanıyorsa bana göre yapılan doğrudur. Devletin tedbir alması normaldir.”
KAYNAK: HABERDAR