Yazar Ahmet Nesin Artı Gerçek’te yar alan yazısında dindarların neden AKP’ye alternatif bir parti arayışı içinde olduğunu analiz etti. İşte o analizin ilgili bölümü:

 

…Her şey iyi giderken, neden bütün planlar alt üst oldu da Erdoğan 7 Haziran seçimlerini kaybetti. Birinci neden Erdoğan artık cumhurbaşkanıydı ve ne kadar sevilseniz de uzaktan parti kolay yönetilmiyor. Bizde kişiye oy vermek partiye oy vermenin her zaman önüne geçmiştir. Bu bölümü fazla uzatmayayım, esas neden dincilerle dindarların yavaş yavaş partide ayrışması.

Erdoğan başka partilerin yok olduğu sırada kendisini ortanın sağı olarak tanımladı ve uzun süre de buna inandırdı. Ama ne yaparsa yapsın, ortanın sağının da siyaset olarak kullandığı ama hiçbir zaman birincil sorun yapmadığı din kavramını ülkenin birincil sorunu haline getirdi. Sadece ülke içinde değil, dış siyasetinde de aynı şeyi yaptı. Burada en önemli faktör Kürtlerdi ve onları hem ülke içinde hem de ülke dışında dışladı ve savaş açtı. Oysa Kürt sorunu artık PKK ve askeriye arasında bir sorun değildi, Ortadoğu’da 4 ülke kaynıyor ve bir anlamda Kürt hareketleri kendilerini kanıtlamışlardı. Erdoğan bu değişimi hâlâ PKK ve ordu olarak görüp halkı memnun edeceğini sandı.

MHP tabanının bir kısmının bile memnun kaldığı barış dönemini yıkmak Erdoğan’ın sonunun başlangıcı oldu, çünkü bunun için de esasında dini kullandı ve IŞİD’e destek verdi. İşte bu ve benzeri olaylar Erdoğan’ı yavaş yavaş geriletti,

Size belki komik gelecek ama kürtaj meselesi, saat 22’den sonra içki alımı yasağı ve her yerde açılan imam hatipler AKP içindeki tabanı rahatsız etti. Ortanın sağının büyük bir kısmı etkilenir böyle şeylerden, belki dışa vurmazlar ama sonuçta küçük ve orta burjuvadırlar ve yaşamları sabah akşam dine bağlı değildir. Bisüre oy vermeye devam ettiler, çünkü başka liberal ve ortanın sağında parti yoktu ama şimdi öyle değil. AKP tabanı –ki geçici tabandır- kendisine yeni parti arıyor. İlk sınavını referandumla verecek AKP tabanı ve gerek partiye, gerek Erdoğan’a “Benimle din üzerinden bu kadar oynama, kendin için benden her şeyi isteme…” diyecek ve yeni bir parti oluşumuna gidecektir.

Bütün örneklerini verdiğim gibi, dinciler dindarlarla aynı parti ya da aynı çatı altında çok uzun süre kalamazlar. Son örneği de AKP’dir.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...