Değerli cemaat

Bu gün cenab-ı hakka binlerce şükür edeceğimiz bir gün.

Bu gün ülkemizin bir büyük beladan kurtuluşunu kutluyoruz.

Çok şükür, tarihin ve günümüzün en büyük suç örgütü paraleli ülkemizde bitirdik.

Bu nedenle Allah’a şükürler olsun.

– Amiiinnnn

Biliyorsunuz değerli kardeşlerim, bu cemaat yıllarca çocuklarımızı okullarında yetiştirip, kafalarına batının ilim ve bilimini doldurarak bizlerden uzaklaştırdı.

Yıllarca çocuklarımızın beyinlerini yıkayarak, kafa kesme, haramilik yapma, iftira atma, yalan söyleme gibi ulvi hasletlerden uzaklaştırıp, bizden kopardı.

– Vayyy hainler..

Ama şükürler olsun, tüm bu hasletleri zirvede yaşayan reisimiz, bunların tüm okullarını kapattı, müesselerine haramiliğin en zirvesinde dolaşarak el koydu ve kapattı.

Bazı din kardeşlerimiz, okullarının tabelalarını tekbirlerle yerle bir etti.

Bu kardeşlerimizi tebrik ediyorum, bu hareketleri ile, dinimize büyük hizmetler yaptılar.

Biliyorsunuz ey cemaat, bu cemaatin yaptıkları saymakla bitmez, ama size sadece bir kaç tanesini anlatacağım bugünkü vaazımızda.

Bu cemaat varya bu cemaat, Hz. Yakup’tan himmet istedi.

Hz. Yakup himmet vermeyi kabul etmeyince, bu cemaat Hz. Yakup’un çocuklarını organize ederek, Hz. Yakupun en sevdiği çocuğu Hz. Yusuf’a kumpas kurdular ve kuyuya attılar.

– Vayyyy kardaş ben bunu bilmiyordum ya.

– Demek o kadar eski bir cemaat ha.

– Tabii kardaş.

Sonra bu cemaat, Firavun’u fişekleyip, Hz. Musa’nın üzerine saldılar.

Firavun aslında çok şeker bir adamdı, ama gariban bu cemaate bir yurt yapmayınca, cemaat aklına girip , Hz. Musa’nın üzerine saldı.

Tabi o zamanlar, Firavu’nun etrafında bu gün olduğu gibi yetişmiş bizim gibi insanlar yok. Bundan dolayı Firavun hemen inandı bunlara ve Hz. Musa’nın üzerine gitti.

Aslında Firavun çok mega projeler yapan biriydi.

Bugünkü reisimiz kadar olmasa da, O’nunda mega projeleri vardı.

Hatta bunlardan bazılarını, cemaatin onca engelleme çabalarına rağmen yaptırmış ve günümüze kadar gelmiştir.

Merak edenler, Mısır’da bulunan pramitlere bakabilirler

– Vayyyy, kardaş ya ben bugüne kadar hep kötü biri bilirdim Firavun’u ya.

– Ne mübarek adammış, baya güzel projeler yapmış mübarek.

– Ne demek kardaş, Mısır’daki tüm double yollar, Firavun zamanında yapılmış, biliyon mu.

– Vayyy bak bilmiyordum bunu kardaş.

– Neyse susta, hocamızı dinleyelim.

Ayrıca bu cemaat, Nuh peygamberi de aldatmıştır.

Normalinde sel olmamıştı ey cemaat.

Bu paraleller, o zamanların en büyük barajının kapaklarını aynı anda açınca sel oldu gibi oldu.

Bu cemaat varya bu cemaat, Nuh peygamberden burs istemiş, ama vermek istememiş tabi Nuh peygamber.

Bunun üzerine, paraleller baraj kapaklarını açıp sel olmasına sebep olmuştur.

– Kardaş bunu da mı onlar yapmış ya.

– Tabi kardaş, ben bunu geçen sene kulliyedeki Hayrettin hocanın vaazından öğrenmiştim ve çok hayret etmiştim.

– Vayy kardaş be.

Ey cemaat.

Bu paraleller var ya, yedi uyurlara da kumpas kurmuşlardır.

Aslında şehir çok severdi bu kişileri.

Paraleller bu yedi kişiyi sohbetlerine davet etmişler, onlar gelmeyeceğiz deyince, onlar da şehri bunlara karşı kışkırtmış ve bundan dolayı şehir bunları mağaraya kadar kovalamıştır.

– Vayyyy be bak ben bunu bilmiyordum kardaş.

– Aaaaa gerçek mi?

– Gerçek kardaş sen biliyor muydun?

– Tabi kardaş bunu ben geçen ay terlikli hocamızdan dinlemiştim.

– Vayyy be.

Ey cemaat, bu paraleller var ya bu paraleller, Kenan Evren’i de darbe yapmaya zorladılar.

Normalinde Kenan paşa darbe yapmadı, darbeyi bu paraleller yaptı.

Ta o zamandan ülkeyi ele geçirmek istiyorlardı.

Ama Kenan paşa, onlar darbe yapacağına ben darbeyi yaparım diyerek hemen oyunlarını bozdu.

– Kardaş ben hep sevdim bu Kenan Paşayı ya. Ben de neden böyle hissediyorum diyordum hep.

– Ya kardaş melek gibi adammış Kenan paşa.

– He valla, nur içinde yatsın.

Ey cemaat, bu paraleller ayrıca geçen yıllarda muslukları açıp, ülkede kuraklık çıkarmaya çalıştı.

Bu da yetmedi, Malatya’ya topluca gidip, tüm kayısı ağaçlarını aynı anda sallayarak, daha olmamış kayısıları ağaçlardan döktüler.

Sonra da dolu yağdı yalanını söyleyerek, ülkenin ekonomik olarak zora girmesini sağlamaya çalıştılar.

– Vayyyy hainler vay.

– Kardaş bu şeytanın aklına gelmez ya.

– He valla kardaş.

Sonra bu Paraleller, Soma’daki madenlerde olan, en son model gaz maskelerini bir gecede çalıp, yerlerine çalışmayan eski maskeleri koydular.

Ondan dolayı Soma’da onca insan öldü.

– vay hainler vayyy.

– Kardaş bu yapılır mı ya.

O geçenlerde bir asansör düşmüş ve 10 işçi ölmüştü ya, ha işte o asansörün halatlarını, cemaatin inşaat imamı bıçağıyla kesmiş, bir kaç tel kalınca bir kardeşimiz görmüş ama yetişememiş asansör düşmüş.

Bu hainlikler ve bu alçaklıklar bunların fıtratında var ey cemaat.

– Kardaş valla nasıl bir beladan kurtulmuşuz ya.

– Hiç deme kardaş hiç deme.

Evet değerli kardeşlerim, bugünkü sohbetimizi sonlandırıken, Allah bizi ve neslimizi, yalandan, iftiradan muhafaza etsin.

Bu bilim, teknoloji diyen kafaların şerrinden korusun.

Allah cahillerimizin cehaletini arttırsın.

Aramızdaki cahil sayısını ziyadeleştirsin.

– Amiiin

– Kardaş bu Habil ile Kabil kardeşlerin arasını da bu paraleller bozmuştur.

– Yok kardaş o kadar da değil ya, iftira atmayalım.

– Öyle mi diyorsun kardaş.

– He valla, Allah’tan korkarım ben kardaş.

– Haklısın valla.

Evet değerli cemaat.

Ben namaza kalamayacağım, bizim çerez, pardon arabanın yağının değişmesi lazım ona yetişecem.

İnşallah haftaya yeni bir sohbette buluşuruz.

Haydi kalın sağlıcakla.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...