Davutoğlu’nun ayrılmasından sonra hemen herkes şu soruyu soruyor: Davutoğlu’nun gidişi iyi mi oldu kötü mü oldu? Bu soruyu soranların büyük çoğunluğu aynı zamanda şunu söylüyor: Ne olacak yerine tam biatçı biri gelir. Eroğan ülkeyi istediği gibi yönetmeye devam eder…

Ben bu yorumlarık hiç birine katılmıyorum. Davutoğlu’nun gidişi iyi oldu çünkü:

  • Davutoğlu beğenin veya beğenmeyin, Erdoğan’ın önünde bir fren görevi görüyordu. Erdoğan’ın hızını engelleyen, devletin civatalarını korumaya çalışan bir tutumu vardı. Erdoğan ve taraftarları farkında değil ama bu en çok Erdoğan’a yarıyordu. Şimdi Erdoğan freni patlamış bir kamyon gibi ülkeyi yönetecek. Türkiye halkları çok yakın zamanda freni patlamış bu kamyondan etrafa kaçışmaya başlayacak. Bu yönetim anlayışından istikrar çıkmaz. İstikrarsızlığın artması kısa vadede Erdoğan’ın işine yarar, orta vadede Erdoğan’ı bitiren faktör olur.
  • Erdoğan’ın dünyada tüm imajını kaybetmiş, tipik bir Ortadoğu diktatörü algısını flulaştıran Davutoğlu idi. Dünyayı bilemeyenler “bunun ne önemi var Erdoğan istediğini yapıyor kimseyi takmıyor” diyebilir. Ama bu halen önemli çünkü, batıda Türkiye’nin stratejik konumu nedeniyle, AKP’ye destek vermek zorunda kalan batılı liderler kendi iç kamuoyuna “Erdoğan’ı değil Davutoğlu’nu destekliyoruz” diyordu. Onlar bu süreci bir geçiş süreci olarak görüyor, Davutoğlu’nun orta vadede Türkiye’yi kendi raylarına oturtacağını umuyordu. AB bile muhataplarının Davutoğlu olduğunu bilidiriyordu. Şimdi batılı siyasetçilerin kendi halkına söyleyeceği bir argüman kalmadı. Bir tercih yapacaklar, ya açıktan Erdoğan’a destek verip, “ama bizim muhatabımız Davutoğlu” kurnazlığına kaçmadan bu tercihi kendi halkına anlatacaklar, ya da Erdoğan’a baskı yapacaklar…
  • Siz ne derseniz deyin Davutoğlu’nun gidişi AKP tabanında Erdoğan’ın sorgulanmasına yol açacaktır. Kısa vadede, henüz yara sıcakken, tüm muhalifleri üstlerine gelirken, AKP tabanı haliyle Erdoğan’ın etrafında birleşecektir ama yalnız kaldıklarında, kendi aralarında Davutoğlu kararının muhasebesini yapacaklardır. Gerek ülke içinde gerekse parti içinde ilk çalkantıda, akıllara ilk gelecek şey Davutoğlu krizi olacak. Bundan sonra Davutoğlu’nun gönderilişi, krizlerin mihenk taşı olacak. Her ne kadar Davutoğlu veda konuşmasında üstünü sıvamaya çalışasa da partide bir çatlak oluştu, bu çatlak giderek büyüyecektir…
  • Davutoğlu’nun etrafında çekirdekten İslamcı entelektüeller, Erdoğan’ın etrafında devşirmeler mevcut. Yükseliş zamanlarında devşirmeler çok değerlidir. Size yeni kapılar ve yeni perspektifler açar. Osmanlı’da da böyle olmuştur, Amerikan sistemi içinde de böyledir. Ancak devrşirmelerin en tehlikeli olduğu zamanlar çöküş zamanlarıdır. Aynı yağmurun altında beraber ıslanmadıkları için ilk sarsıntıda altına sığınack başka bir şemsiye ararlar. Bu yönüyle Davutoğlu operasyonu Erdoğan’ın etrafındaki “organik İslamcı” desteğini zayıflattı. Daha önce liberal ve cemaat desteğini kaybeden Erdoğan, şimdi de “organik İslamcı” desteğini kaybetti. “Devşirme” desteğiyle daha fazla ilerleyemez…
  • Olgusal olarak olmasa bile algısal düzlemde Davutoğlu Erdoğan’ın kurduğu oligark yönetiminin makyajı gibiydi. O makyajın dökülmesi vahşi oligark yönetiminin aymaz operasyonlarını daha da görünür kılacak. Yerel düzeyde en büyük rahatsızlık bu noktalardan gelir. Yerel düzeyde Artvin direnişi gibi daha çok direnişler bizi bekliyor…
  • Önümüzde bir seçim atmosferi var. Eğer muhaliflerden biri MHP’nin başına geçerse MHP’de yukarı doğru bir kıpırdanma olur. Özellikle düşük profilli bir AKP’li başkan ile yüksek profilli bir MHP’linin yarışı Erdoğan’ı hiç memnun etmez. Bunun için Erdoğan MHP üzerindeki operasyonlarını daha da sıklaştıracaktır. Ben merkez sağ, milliyetçi muhaliflerin, AKP’den ayrılanlar da dahil, MHP olmazsa başka bir parti ile seçime gitme ihtimallerini yüksek ihtimal görüyorum. Sırf bu olasılığın ortaya çıkmış olması için bile Davutoğlu’nun AKP’nin başından gitmesi makul ve mantıklıdır…
  • Davtuoğlu’nun ayrılmasından sonra AKP artık meclisten Anaysa referandumu kararı çıkaramaz. AKP içinde muhaliflere yakın vekiller başkanlık referandumu için oy vermezler. En başta Davutoğlu’nun başkanlık için evet demeyeceğini düşünebiliriz. Erdoğan’ın başkanlığı getirmesi için tek yolu var seçim. Bu yönüyle de Davutoğlu’nun ayrılığı yeni bir siyasi hareketin doğuşunu hızlandıracağı için iyi oldu…

EMRE USLU

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...