Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim sonrası sonuçları değerlendiriyor. Davutoğlu, “Türkiye’ye sesleniyorum. Herkes müsterih olsun” dedi, uzlaşı mesajı verdi. Davutoğlu, “Diğer partiler bizimle iş birliği yaparlarsa hepsine açığız. Kapıları kapatmaya devam ederlerse her opsiyonu düşünürüz” diye konuştu.

 

Davutoğlu: Koalisyon iyi değil dedik ama halk benim tercihim koalisyondur dedi, biz bu tercihi tartışmayız. Öyle kötü koalisyonlara da izin vermeyiz. Hiç kimseyle kapıyı kapatmayız. Meşruiyet sınırları dışına da çıkmayız.

Davutoğlu HDP’ye de seslendi: HDP büyük bir şenlik içinde. Şimdi ispat vakti. Nişantaşı’nda HDP en fazla oyu almışsa tek tipci çizgiden çıkmışsa, şiddeti terörü bırakacak.

Davutoğlu, konuşmasında “Samimiyetle herkesle müzakerelerden hiçbir şey çıkmazsa halka gider yeni talimatını sorarız” diye konuştu.
Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
-Millete sitem edilmez, millete küsülmez. Milletin  iradesi tartışılmaz. Millet ne derse doğru olan odur. Ak Parti‘nin yüzde  49’lardan 2011 yılı, geçen sene il genel meclisi itibarıyla yüzde 43,5  civarındaki oylarının şimdi yüzde 41’lere gerilemiş olması göreceli olarak bizim  muhasebe etmemiz, üzerinde düşünmemiz gereken olgudur. Kesinlikle, hiçbir zaman  hiçbir seçim dolayısıyla millete bir sitem duygusu içinde olmadık.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN OY ALAN PARTİ AK PARTİ
Çıkan haritaya bakalım: Siyasi partilerin haritaya bakması lazım. AK Parti’nin tek başına iktidar kuramamasına zil takıp oynayanlar şuraya baksın: Türkiye’nin hala her yerinden oy alan tek parti AK Parti’dir. Bu gerçeklik görülmeden Türkiye’de siyaset şekillenemez.
-Biz iddialı bir partiyiz. CHP için yüzde 35 başarıdır. HDP için barajı geçmek başarıdır. MHP birkaç puan artttırmak. Bazı sözler duyuyorum. Millete küsülmez.
CHP İLE ARAMIZDAKİ FARK 16 PUAN
-CHP’yle aramızdaki fark 16 puan. Yüzde 41 sosyo politik olarak tek parti ve en başarılı partidir. 1960’dan beri yüzde 40’ı sadece dört parti geçti.
-CHP’nin sevinmesi normal. Bu partilerin tek derdi AK Parti’yi zayıflatmak. CHP’nin tek başarısı Ecevit zamanında aldığı yüzde 41’lik oy.Onların en yüksek oy aldığı oy oranını biz almışız bu başarısızlık olarak nitelenemez.
-Hükümet kurmayı bu millet AK Parti’ye vermiştir.
-Şunu da görmemiz lazım yüzde 41 bir başardır. Bu  anlamda kimse kendi yenilgisinden başarı çıkarmaması lazım. Yani ‘yüzde 26’da  istifa ederim’ diyen Kılıçdaroğlu, yüzde 25’i zafer ilan ederse başkasının  başarısından kendine hisse çıkarıyor demektir.
-AK Parti’yle diğerleri arasındaki fark şu: Ülkemiz neyi gerekiyorsa onu yaparız. Bahçeli ve HDP kapıları kapattı. CHP AK Parti harici kapattı. Her şeyden önce ülkenin menfaati önemlidir.
HERKES RAHAT UYUSUN, AKSAMA OLMAYACAK
Piyasalara söylüyorum, iş adamalarına, iş dünyasına, sendikalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza… Herkes evinde rahat uyusun. Bütün halkıma sesleniyorum. ‘Şu veya bu yönde tecelli etti’ diye kendilerini üzmesinler, biz her şeye saygı gösteririz. O tecelli eden şeyi doğru anlayıp yolumuza devam ederiz.”
DİĞER PARTİLERE OY VERMİŞ VATANDAŞLARIMIZIN KARARI...
Cumhurbaşkanımız görevlendirme yaptığı zaman: CHP’ye, MHP’ye oy vermiş vatandaşlarımız kararınız başımızın tacı. Biz kapıları kapatan değil, ufuk açan bir partisiyiz.Partiler iktidar olmak için var.
Cumhurbaşkanımız yetkilendirdiği zaman, bütün partilerle, hepsi açıklama yaptılar AK Parti ile olmaz türünden. Onların açıklamalarına rağmen söylüyorum. O gün CHP’ye oy vermiş vatandaşlarım, takdiriniz başımızın üstündedir. CHP’nin kapıyı kapatma tarzına bakınız. MHP’li kardeşlerim, daha yeni tablo anında kapıları kapatan şu şununla yapsın, bunları dinleriz ama bizim kimle ne yapacağımıza biz karar veririz. Ama biz yokuz diyen bir tablo. İster koalisyon ister hükümet. Nihayet iktidar olmadan hizmet edilmesi.
KOALİSYONU DA ANCAK VE ANCAK BİZ YÜRÜTÜRÜZ
HDP ise var olan zafer sarhoşluğu içinde kendi şeylerini dikte etmeye çalışıyoruz. Kurulları işlettim. Benim şahsi düşüncem vardır. Biz başarılıyız. Bütün teşkilatlara teşekkür de ettim. Bu kadar geniş cephe karşısında, 60 yıllık demokrasi tarihinin dördüncü yüzde 40 oy almışız, ülkenin kaderi de bizim elimizde. Şimdi koalisyonu da ancak ve ancak biz yürütürüz.
DİĞER PARTİLER KAPILARI KAPATIRSA…
Diğer partiler bizimle iş birliği yaparlarsa hepsine açığız. Kapıları kapatmaya devam ederlerse her opsiyonu düşünürüz. Diğer partiler iş birliği yaparsa bunu konuşuruz. Hiçbir opsiyonu dışlamadan. Ama bu olmuyorsa başka şeylere gerekiyorsa, onlara da açık. Onlar kendi aralarında bir şey yapacaksa ona da açıktır. Önemli olan meşruiyet sınırları içinde kalmak, iki samimiyet. Tiyatro oynamaması lazım kimsenin. Her muhalefet partisi görüşmemi ilkeli yapacağım. Her türlü müzakereyi de açık yüreklilikle yapmaya hazırım.
-Bize verilen tek bir Oyun dahi zayi olmaması için dimdik ayaktayız. Uzlaşı gerekiyorsa uzlaşıya hazırız.
‘KIRMIZI ÇİZGİLERİNİZ NEDİR?’
Benim öyle çizgilerim yok. Bürokraside de yoktur. Kırmızı çizgi siyasetin doğasına uygun bir söz değil. Bizim ahlaki ve siyasi ilkelerimiz var. Bize rağmen Türkiye’de kaosa yeltenirse karşılarında bizi bulur. Biz uzlaşıya varız. Ahlaki ve siyasi ilkelerimiz var. Bizim adımıza kimse kırmızı çizgi deklare edemez. Köşe yazarı veya başka biri üzerinden şöyle olur böyle olur demesin.
Gerilim ve çatışma ortamından uzaklaşmamız lazım. Yeni bir şeyler söylemek gerek.
Koalisyon iyi değil dedik ama halk benim tercihim koalisyondur dedi, biz bu tercihi tartışmayız.
Öyle kötü koalisyonlara da izin vermeyiz. Hiç kimseyle kapıyı kapatmayız. Meşruiyet sınırları dışına da çıkmayız.
NİŞANTAŞI’NDA EN FAZLA OYU HDP ALMIŞSA…
HDP büyük bir şenlik içinde. Şimdi ispat vakti. Nişantaşı’nda HDP en fazla oyu almışsa tek tipci çizgiden çıkmışsa, şiddeti terörü bırakacak.
Seçim döneminde PKK’yı kullandı. HDP, PKK’ya gidip şunu söylesin: Silah bırakın.
HDP’ye oy verenlerin şunu söylemesi lazım: Ben size uzlaşı için oy verdim. Biz çözüm sürecine devam edeceğiz. Yeni koalisyon nasıl olacaksa öyle devam edecek. HDP çözüm süreci konusunda vaktinde atmadığı adımları şimdi atabilir.
Hala Nişantaşı’nda kullandığı dili Diyarbakır’da kullanamıyor, Kandil’e bitirin bu işi diyemiyor.

Dvtoğlu

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...