Hürriyet’in haberine göre Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Bilal Akyüz 31 yıl önce okulda başlatılan Gülen soruşturmasında şüpheliydi. Akyüz cemaat bağını itiraf etti. Askeri Disiplin Kurulu ‘askeri öğrenci ve subay olamazlar’ kararı verdi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Akyüz’ü ‘takip ve kontrol’ altında eğitime devam ettirirdi. Akyüz’ün istmini verdiği isimler ordudan atıldı ama Akyüz orduda kaldı. Aynı Akyüz darbe girişimi yöneticisi kurmay albay olarak ortaya çıktı. Bilindiği gibi itirafçılar istihbarat kurumlarının kontrolüne geçerler. Bu durumda Akyüz’ün darbedeki rolünün MİT/Askeri İstihbaratın kontrolünde olup olmadığı merak ediliyor?
İşte Hürriyet’in haberi:
15 Temmuz darbe girişiminin ardından, “F..’cülerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) nasıl örgütlendiği tartışılırken Hürriyet, 31 yıl önce devletin içine sızan ‘askeri öğrenciler’den Bilal Akyüz ve Utku Tosun’la ilgili Kuleli Askeri Lisesi’nde yürütülen soruşturmanın detaylarına, Askeri Disiplin Kurulu kararının belgelerine ve ifadelerine ulaştı.
Fetullah Gülen cemaati mensuplarının askeri liselere sızdığına dair bilgiler üzerine 1986’da Kuleli Askeri Lisesi’nde soruşturma başlatıldığında Okul Komutanı Yaşar Büyükanıt’tı. 200’ün üzerinde askeri lise öğrencisi soruşturma geçirdi. O gün şüpheli olarak ifadesi alınan askeri lise öğrencilerinden biri de 4325 numaralı Bilal Akyüz’dü. 16 yaşındaydı. Hazırlık sınıfını geçmiş, lise 1. sınıfa yükselmişti. Kendi el yazısıyla verdiği ifadede Gülen mensupları ile tanışmasını ayrıntılarıyla anlattı. Gittiği ‘Işık Evleri’ni, kod adlı imamları, kendisine verilen ‘Sızıntı’ dergilerini ve dinletilen Fetullah Gülen kasetlerini anlattı. İfadesinin son cümlesi şöyleydi: “Fetullah hocayı bize ‘Bu ülkeyi düzeltecek’ diye tanıttılar. Silahlı Kuvvetler hakkında, ‘Buranın dini açıdan bozuk olduğunu’ söylüyorlardı.”
KARA KUVVETLERİ ONAY VERMEDİ
Bilal Akyüz o gün ifadesinde Gülen mensubu başka askeri öğrencilerin ismini de verdi. Listenin başında 4180 okul numaralı Utku Tosun vardı. Utku Tosun, kendisini Gülen örgütü ile ilk tanıştıran ve Işık Evleri’ne götüren isimdi. Askeri Disiplin Kurulu, Bilal Akyüz ve Utku Tosun hakkında ‘askeri öğrenci ve subay olamaz’ kararı vermişti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, bu kararı Akyüz için bozdu ve ‘takip ve kontrol altında tutulan askeri öğrenci statüsü’nde eğitime devam etmesini istedi. Utku Tosun ise Kuleli’den atıldı.
ALBAYLIĞA KADAR YÜKSELDİ
1986’da Kuleli’den atılmaktan kurtulan, ‘takip ve kontrol altında tutulan askeri öğrenci’ olmasına rağmen kendisini gizlemeyi başaran Bilal Akyüz ise kurmay albay rütbesine kadar yükseldi ve darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde sahneye çıktı. Kalkışmayı yöneten ekipteydi. Ankara Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre ise Kara Kuvvetleri Harekât Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğü’nde görevli kurmay albay Bilal Akyüz, 15 Temmuz gecesi Kara Kuvvetleri temsilcisi olarak Akıncı Üssü’nde bulunuyordu. Darbe girişiminin ardından tutuklandı. Ankara Başsavcılığı iddianamesinde, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.
Şimdi soru şu: Aslında bir itirafçı olan ve bu sayede askeriyeden atılmaktan kurtulan, bir itirafçı olarak en azından sürekli gözetim altında tutulması gereken Bilal Akyüz’ün darbedeki rolünden istihbaratın haberi yok muydu?