Cumhuriyet bizim için bir seçim değildi, mecburi istikametti… osmanlı parçalanmamak için osmanlıcılık ideolojisini ortaya attı ama gayri müslim halklar buna yanaşmadı zaten o çanakkalede yardıma gelenler nedense balkanlarda yardıma gelmedi ve kendi içindeki isyancı devletler koskoca osmanlı ordusunu patakladı osmanlı rusya karşısında 7 savaşın 7sini kaybederek rekor kırdı, ümmetçilik akımını ortaya attılar ingiliz ve fransızların tokatınıda arap yarım adasında din kardeşlerinden hunharca yedi, şuan ki Filistin bayrağı ve ürdünün paralarının üzerindeki kabartmalar kanıtıdır. bakmayın osmanlıyı yücelten cahil ve çıkarcı lalerin osmanlı hayaline osmanlı tükenmişti her alanda, sanat, bilim, edebiyat… halkı aptal ve eşkıya olarak sınıflandıran elitlerin elinde argüman bırakmıyordu… aslında osmanlı anadoluya hiç değer vermezdi keza anadoluyu anlatan ilk edebi eserler 1900lerde yazılmaya başlaması buna en güzel örnektir… osmanlıcılık ve ümmetçilik tutmayınca batıdan gelen seslerle milliyetçilik, özgürlük, cumhuriyetçilik 1.dünya savaşı sonrasında tek çıkar yol olarak kalıyordu…

Cumhuriyet Gazi Mustafa Kemal Paşa içinde tek çıkar yoldu. Soydan gelmeyen padişahlığın kötü örnekleri (Napolyon) karşısında en güçlü tercih olarak Cumhuriyet duruyordu. bu arada Osmanlı padişahlar pek öyle halife ünvanını kullanmıyordu gerçi kutsal hazineleri Mısır’a kadar gidip yağma eden Yavuz Sultan Selim’in hayatında hiç hacc yapmaması da aslında Osmanlının dine bakışını göstermektedir. Kendi görüşü doğrultusunda bir meclis olur her dönem Cumhurbaşkanı seçilerek hükümetleri kontrol altında tutma devrimlerin gerçekleşmesi açısından gerek ve şarttı.

Cumhuriyet Türk halkı içinde kaçınılmazdı. elitler tarafından sürekli aşağlanan, hor görülen cahil bırakılan halk içinde gerekti. 1800 de fese karşı çıkan halkın 1900de fes için kendilerinin heba etmesi cahilliğine örnektir. anadoluda %25-30 arası bulunan gayri müslimlerin etkin olması, zenginleşmesi buna karşın savaşan yorgun düşen halkın hindu ruhçuluğunu benimseyen İbn Arabi, M. C. Rumi’nin yaydığı vahdeti vücut, Rabbaninin yaydığı vahdeti şühud arasına sıkışıp temelde benimsediği islam dininden uzaklaşıp sahte şeyhlerin peşinden iki dudakları arasında bir kelime kadar olması, Fransız ve İngiliz işgaline karşı anadoluyu zayıf bırakıyordu. Avrupadan sille tokat kovalanan soykırımlara uğrayan Türk halkın direniş noktasının sağlamlaşması ve güçlenmesi için Cumhuriyet rejimi gerekliydi. Keza bu rejime her ne kadar yukarıdan inme şeklinde kavuşulsa da anadoluda %99 müslimah ve bu etkinliğe yakın Türk milliyetçisi bir yapı oluştu. Halk kulluktan eşeklikten, vatandaşlığa geçti, okuma yazma oranı binde bilmem kaçlardan %10lara yükseldi osmanlının 250 yılda hayal edip gerçekleştiremediği batılılaşmayı 10 yılda gerçekleştirdi. Türk edebiyatı, sanatı gelişti, müzik 1950lere kadar boğuk sesiyle direndi enson meyhane sofralarında kalıplaşmış eski ezgiler can verdi..

Enver Fatih Korkmaz

 

Yeni Yön’ün notu:

Yazarın bazı görüşlerine katılmamak, hatta provokatif bulmakla beraber, yazın hürriyetine saygımızdan dolayı kelimesine dokunmadan yayımlıyoruz. Yazarlarımızın görüşlerleri kendilerine aittir. Hakaret içermediği sürece, yayın ilkelerimizle çelişmeyen her yazıyı yayımlarız. Bu yazılar Yeni Yön’ün dünya görüşünü yansıtmaz…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...