17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından ortaya atılan “paralel” safsatası, yargıdan kurtulmak isteyenlerin can simidi oldu.

Yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık gibi adi suçlarla yolu adliyeye düşenlerin kullandığı “paralel” safsatası taktiğine, bir kişi daha sarıldı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet alma vb.” iddialarla yargılandığı davadan kurtulmak için, Paralel, bana da operasyon yaptı.” diyerek bu safsataya sarılanlar kervanına katıldı. 2012 yılından bu yana savcılık ifadesinde ve duruşmalarda bir kez bile “paralel” kelimesini ağzına almayan Kocadon, 5 Ekim 2015 tarihinde görülecek duruşmadan önce bir gazeteye verdiği röportajla adeta Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’na açık mektup gönderdi. Ayrıca hakkında işlem yapanlar bir bir terfi ederken, “Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın haberi yoktu. Faturayı da AKP ödedi.”sözleriyle, “beni kurtarın” mesajı vermesi dikkat çekti. Somut hiçbir bilgi ve belge ortaya koyamadan ‘itibar suikastı’ yapması, “Hizmet Hareketi’ne yönelik yeni bir kumpas mı planlanıyor?” sorusunu akla getirdi.

Zaman’ın haberine göre; O dönemde AK Parti’nin eleştiri oklarının hedefinde olan Başkan Mehmet Kocadon ile ilgili süreç 2011’de başladı. Süleyman Soylu’nun yol arkadaşı da olan DP’li Kocadon hakkında, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Haziran 2011’de soruşturma açıldı. Bodrum Sulh Ceza Mahkemesi’nden alınan arama kararıyla 28 Mayıs 2012 tarihinde Bodrum ve İzmir‘deki 15 yere, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince eşzamanlı operasyonlar düzenlendi. O dönemde DP’den Bodrum Belediye Başkanı seçilen Kocadon ile birlikte sekiz kişi gözaltına alındı. Kocadon, ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.

”İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, haberleşmenin gizliliğini ihlâl, rüşvet ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” iddialarıyla mahkemeye çıkarılan Başkan Mehmet Kocadon, belediye meclis üyesi M.Ö. ile H.A., N.D., Y.A., V.K., O.B., S.G. ve O.Ç. tutuklandı. Yaklaşık üç ay Muğla’daki Düğerek E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Kocadon, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Geçen üç yılda, gerek ifadesinde gerekse Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalarında “paralel” kelimesini ağzına almayan Kocadon, sıradaki duruşmasına kısa bir süre kala söylem değişikliğine gitti. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından ortaya atılan “paralel” safsatasına sarılan Kocadon, bir gazeteye verdiği röportajda, somut hiçbir gerekçeye dayanmadan, kendisine “paralel yapı”nın operasyon yaptığını ileri sürdü. Kendisine sıkıntı çektirenlerin hepsinin şu anda sıkıntılı günler geçirdiğini söylemesine rağmen soruşturmanın başındaki ve iddianameyi hazırlayan savcılardan kimisin halen görev başındayken kimisi de terfi etti. Mehmet Kocadon’un, HSYK’nın yanısıra söz konusu röportajıyla kendisi başta olmak üzere aynı iddialarla tutuklu bulunan sanıkları serbest bırakan Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın yerine atanan Hakim Kenan Arslanboğan’a da mesaj gönderdiği ileri sürülüyor.

İlave olarak Kocadon’u tekzip edecek şu bilgiler arşivlerde duruyor.

Kocadon’un iddianamesini hazırlayan Ufuk Abbas Ulutürk, Muğla’da halen görevini yürütüyor. Operasyon talimatını veren Savcı Oğuzhan dönmez, ilk önce BursaKaracabey’e savcı olarak, 2014 yaz kararnamesiyle Akşehir Cumhuriyet Başsavcısı olarak görevini sürdürüyor. O dönem İl Emniyet Müdürü Kadir Ay idi. O da daha sonra Ankara İl Emniyet Müdürü olarak atanmıştı.

Zaman