Ne vereyim abime!

Aksaray Üniversitesi öğretim görevlisi ve Eğitim-Sen üyesi Yrd. Doç. Dr. Eylem Yenisoy Şahin, Saray iktidarının Cemaat’e yakın isimlere yönelik başlatıp muhalifleri de kapsayacak şekilde genişlettiği operasyonlar kapsamında açığa alındı.

Cemaat olmadı ‘terör örgütü’nden yargılayalım!

Evrensel’in haberine göre, Şahin, hakkındaki soruşturma açıldığını öğrenince savunmasını vermek üzere disiplin kuruluna gitti.
Savunma odasına avukatıyla birlikte girmesine izin verilmeyen Şahin, sözlü savunmasının da dinlenmemesi üzerine yazılı savunma vermek zorunda kaldı. Şahin, savunmasında hakkındaki Cemaat suçlamasına tepki gösterdi, itiraz etti.
Okul yönetimi ise hiçbir dayanağı olmadan ortaya attığı Cemaat suçlamasında sonuç elde edemeyeceğini görünce, yön değiştirdi.
Şahin’e birkaç saat içinde yeni suçlama atılıverdi.
Cemaat iddiasıyla başlayan soruşturma, “terör örgütü üyeliği”ne dönüştürüldü.
 
Şahin, hakkındaki soruşturmanın değiştirilme nedenini sorduğunda ise “İtiraz ettiğiniz için değiştirdik”yanıtı aldı.
REKTÖRLÜK ÜNİVERSİTEYİ ADETA NAZİ KAMPINA ÇEVİRMİŞ!
Evrensel’e konuşan Şahin, aylardır baskıya uğradığını, şubat ayından bu yana rektör ve dekan arasındaki gerilimin fakülte geneline yansıdığını aktardı. Şahin şöyle devam etti:
Rektör bu nedenle fakültedeki akademisyenlere dekan tarafından verilen hiçbir görevi yerine getirmemesini istiyordu. Ancak ben ve birçok kişi bunun hukuki bir geçerliliği olmadığını düşünüyorduk. Komisyon üyeliklerini kabul etmeyen, verilen görevlere uymayan akademisyenler de vardı.
Dekanın görevden alınmasının ardından hakkımızda Alevi, ateist, komünist gibi dedikodular dolaştı. Sosyal çevremizden dışlanmamız için uğraşıldı.
 
Her sabah 8.30’da rektörlük tarafından okula çağrıldıklarını, kendilerinin gelmesine karşın rektörün gelmediğini, bekleyişte oldukları sırada kendilerine “Sizi her gün böyle görmek istiyoruz” denildiğini, kimi zamansa odalarının kontrol edildiğini de aktardı.
SAMANYOLU HABER
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...