Gülen cemaati eğitimli ve zengin insanları içinde barındırdığı için “özgül ağırlığı” kiltesel ağırlığından daha büyük bir cemaattir. Bu sosylolik bir gerçektir. Bir yapının mensupları eğitimli ve zenginse, sayısının önemi yoktur. Öyle ya da böyle, er ya da geç, devlet sistemleri o yapıyı kabul edip, ona göre siyaset geliştirmek zorundadır.

Eğer devlet sistemleri bunu kabul etmezse fakrlı sonuçlar doğurur. Havuz medyası tarafından istismar edileceğini bile bile bu olguyu şu çarpıcı örnekle anlatacağım. Dünyada Yahudi cemaati kitlesel ağırlığı az ama eğitim ve zenginlikleri nedeniyle özgül ağırlığı fazla olan bir cemaattir. Dünya sistemleri bu gerçeği kabul eder ve Yahudileri bu çerçevede sistemin içinde tutumak için yöntemler geliştirir. Amerika Birleşik Devletler bu sayede hem zenginiliğini, hem bilimsel gücünü, hem de yumuşak gücünü artırmıştır.

Amerika Birleşik Devletlerinin yaptığının akisini yapan devletler de olmuştur. Yahudilerin eğitimli ve zengin olmalarından dolayı siyasi iktidarlar tarafından yok edilmeye çalışıldığı ülkeler olmuştur. İspanya ve Almanya akla gelen iki örnektir.

Tıpkı Erdoğan’ın Cemaate yaptığı gibi İspanyollar Yahudileri ülkelerinden sürmüştür. Yahudileri ülkelerinden sürülürken onlara kucak açan Osmanlı’nın torunları kendi evletlarını üklelerinden sürüp bir de Osmanlı torunu olduğunu iddia ediyor bu ayrı konu ama biz konumuza dönelim.

İspanya’dan sürülen yahudiler gittikleri yerlere zenginlik ve bilim götürmüştür. Hitler İspanyolların yaptığının daha ağırını yapmış ve yahudileri toplama kamplarında yakarak yok etmek istemiştir. Ancak Almanya’dan çıkan Yahudiler, özellikle onlara kucak açan ülkelerin mağmur olmasında öncü rol oynamıştır.

Peki Yahudileri ülkelerinden gönderen iktidarlar ne oldu? Yerle bir oldu. Sonra yine yeniden Yahudi bilim isnanlarına ve Yahudi sermayesine ihtiyaç duydular. Özür dileyerek, diz çökerek, yalvararak ülkelerinden sürdükleri Yahudileri geri çağırmaya çalışıyorlar. İspanya’da ekonomik kriz çıkınca ilk yapığtı iş 550 yıl önce sürülen insanların torunlarına İspanyol vatandaşlığı vermeyi vadetmek olmuştu…

Amerikan sistemi ise bu kitlesel ağırlığı az ama özgül ağırlığı fazla olan Yahudileri bünyesine kabul edip sisteme entegere etmeyi başarmıştır. Atom bobmasının icadından, internetin kullanımına Almanya’dan gelen o yahudilerin katkısıyla ABD bir süper güç olmayı başarmıştır.

İspanya ve Hitler Almanya’sının yaptığı benzer yanlışı Türkiye ikinci defa yapıyor. 1.si 1980 darbesinden sonraydı. Darbeciler gelişmiş sol beyinleri ülkeden sürerek Türkiye’nin birikimini yok ettiler. Şimdi AKP gelişmiş sağ beyinleri Türkiye’den sürerek, sadece Türkiye’nin devlet olarak birikimini harcamıyor. Aynı zamanda muhafazakar toplum kitleleri içinden çıkmış en değerli damarı keserek, muhafazakarları sol kesim karşısında daha güçsüz ve daha ektisiz kılıyor. Bu uygulama muhafazakar topluma karşı yapılmış en büyük ihanettir ama muhafazakarlar şu anda içide bulundukları siyasi iklim nedeniyle bunu geç anlayacak…

Bütün bu olumsuzluğa rağmen, yani muhafzakarlar, solcular, Ergenekoncular tarafından dışlanmış bir hareket nasıl kitlesel bir harekete dönüşecek?

Cemaatin kitlesel ağırlığının %2 olduğu biliniyor.  Ancak şartlar uygun olduğunda Cemaatin etki alanının %20 olabildiği de biliniyor.

Bu ortam içinde Cemaatin nasıl bir kitle hareketi haline geldiğini anlamak için bir örnek daha vermem gerekiyor. O da PKK’nın kitleselleşmesi süreci. PKK ilk çıktığında Öcalan’ın çevresinde 14 kişi vardı. Daha sonraki yıllarda, 1074 ile 1980 arasında geçen altı yılda Öcalan’ın çevresindekilerin toplam sayısı tüm uğraşlara rağmen 100 den fazla değildi.

PKK’nın kitleselleşmesi 1980 darbesinden sonra yapılan kitlesel tutuklamalarla başladı. Hapse giren kişilerin çevresi PKK’nın gönüllü savunucusu oldu. Altı yıl uğraşıp çevresine 100 kişi toplayamanyan Öcalan 1980 darbesiyle birlikte bir anda çeversinden 1000 den fazla kişi buldu. PKK’ya verilen destek tutuklamaları artırdı, tutuklamalar yeni desteği beraberinde getirdi. Böylece PKK kitlesel bir harekete dönüştü…

Şu anda benzer süreç Cemaat için yaşananıyor. Öcalan’dan farklı olarak Gülen’in eterafında en muhafazakar hesaplara göre zaten 1 milyondan fazla insan var. Cemaate yapılan tutuklamalar ile bu sayının hızla artacağını görmek için kahin olmaya gerek yok. Bir aileden Cemaate mensup kişi tutuklanınca o kişinin annesi babası, akrabaları, Gülen Cemaatinden mi yoksa AKP’den mi nefret eder? Tek suçu kurban ve zekat vermek olan 80’lik dedeleri tutukladıkça sizce AKP’nin mi yoksa Cemaatin kitle desteği mi artar?

Cemaat aleyhinde yapılan kara propagandalar nedeniyle insanların Cemaate destek vermeyeceğini düşünenleriniz olabilir. Tamamen yanlış bir düşünce. Devletin kara propagandası bir cahil sürüsünden başka kimseyi etkilemiyor. Öyle olsaydı bu devlet PKK aleyhinde propaganda yapmak için neler neler yaptı. Laik ordunun helikopterinden kuran ayetleri bile atıldı köylere. Öcalan’ın göbeğini kaşıdığı görüntüler verildi. Tüm medya organları ile PKK’yı bitireceklerini sanıp üstüne çullandılar. Çullandıkça PKK daha büyüdü. PKK’yı kitleselleştiren şey PKK aklı ve liderliği değil, devletin aptallığı ve akılsızlığıydı. Aynı aptallığı şimdi de Cemaate karşı kullanıyor….

Burda cemaatin tek sorunu şu: mevcut şartlar altında artacak olan kitlesel desteği siyasi alana kanalize edebilecek bir mekanizmaları yok. Yeniden söylüyorum, Cemaat Türkiye’de varlığını sürdürmek isityorsa bu desteği kanalize edecek bir mekanizma kurmak zorunda. Er ya da geç Cemaat AKP’nin tutuklamalarıyla kitleselleştikçe buraya gelmek zornda. Şartlar yakında onu da dayatacak…

Emre Uslu

 

 

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...