Yakın zamanda Erdoğan’ın hayatını anlatan “Reis” filmi vizyona girdi.Erdoğan destekli bu ikinci filmde (ilki 2015 yılında çekilen “Kod Adı:K.O.Z“) ilki gibi gişede ve İmdb (Internet Movie Database) puanlamasında da yine hüsrana uğradı.
Kullanıcılar tarafından puanlanarak oluşturulan tarihin en kötü filmleri sıralamasına 1. sıradan girme başarısını da göstermiş oldu!
listenin 2. sırasıda yine yabancı değil ve yine Erdoğanı anlatan “Kod Adı:K.O.Z” filmi .Kaderin bir cilvesi midir ama bir propaganda silahi olarak kullanılmaya calışınca sinema Erdoğan için elinde patlayan bir silah gibi geri tepen bir yapıya dönüştü.Televizyonlardan özellikle Erdoğan destekli dizilerden pompalanan yüksek (!) erdoğanizm görüşlerinin başarısından sonra “sinema da bu propagandayı yapamaz miyiz? “düşüncesini ortaya çıkması kaçınılmazdı ama bu bir şekilde iki filmde büyük bir hüsran ve başarısızlığın propagandası oldu…
Peki Erdoğanizmin sinemada başarısızlığının nedeni nedir?
Aslında 1 temel nedene dayanıyor bu başarısızlık.
Yanlış hedef kitle
Sinema ve sinemaseverler hiçbir zaman televizyon seyircisi gibi değildir her zaman daha fazla eleştirel,entellektüel bir açıyla dünyayı görürler.Televizyon seyircileri önlerine sunulan seçeneklerden istediğini, istediği zaman diliminde ,istediği kadar izler.Ama sinema öyle değildir sinema da seçimi siz yaparsınız senaryosuna,yönetmenine,efektlerine ve hatta bütçesine bakarak size en uygun kategorideki filme biletinizi alırsınız.Evet işte aslında bir başka sihirli kelime BILET…
Evet Erdoğanizmin sihirli propaganda aracı olan televizyondaki herşey bedavadır.Bir ücret ödemezsiniz izlediğiniz için!Işte buraya kadar Erdoğan’in her zaman başarısının anahtarı olan yandaşlara (seçimden önce makarna,komur,kahve daha büyük yandaslara ihalelere kadar) kucuk de olsa birşeyler dağıtmasıyla ünlüyken şimdi birden o küçük küçük dağıttıklarından bir BILET parası kadar birşeyler beklemesi kadar doğal birsey olamaz!Ama olmuyor işte o “eyyy” diyince onu avuçları patlayıncaya kadar alkışlayan halk birden ortadan kayboluyor.
Peki Erdoğanla her konuda kıyaslanan cemaat filmleri ne durum da?
Sadece hizmet insanlarinin yurtdışındaki yaşadıklari gerçek hikayeleri anlatan iki filmi baz alacak olursak “Selam” ve “Selam BAHARA YOLCULUK ” film konusunda da cemaat insanlari kalite ve basarıyı temsil ediyor. Bir yanda Milyonların izlediği 2 film bir yanda dörtyüzbini bulmamış iki film.
Film sektöründeki kalite ve başarıyı tesadüfe bağlayamayacağımıza göre cemaatin hedef kitlesinin her zamanki gibi Erdoğanizm taraftarlarından çok farklı ve elit olduğunu görürüz.
Iki film ve iki hikayeyle iki ideolojinin arasındaki temel farkları görmek mümkün.Bir taraf her zaman alan taraf olmuş ve hiçbir zaman kendisinden bir maddi yükümlülük beklenmemiş zora koşulmamış her zaman suyuna gidilip idare edilmiş, diğer taraf ise her zaman veren,elini her zaman maddi manevi zorlukların altına sokan, idare edilen değil aktif yardım eden, zorluğu kendi seçimi olarak yasayan, fedakar insanlar görürüz .Işte budur aslında iki ideolojinin farklari biri hep bana hep bana derken diğerleri Ya rabbena diyerek muhtaç insanları aramışlardır.Kısa fragmanlarla filminlerin anlaşılmadıgiı gibi kısa vadede kaybeden gibi gözüken taraf daha anlaşılmamış olabilir o yüzden bu film bitmedi sonunu bekleyin…
Kaynak: https://kafamagoretakiliyorum.wordpress.com/2017/03/10/erdoganizm-ve-cemaatin-sinema-savaslari/